Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan, dayanılan harici satış kabul edilse dahi bu belgenin tapulama tespitinin yapıldığı sırada ileri sürülmesi gerekir idi. Veya en geç parselin kesinleşme tarihinden itibaren on yıl içerisinde tespit öncesi harici satış senedine tutularak iptal ve tescil davası açılması icap ederken on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra halen 1945 tarihli harici satış senedi ve ona dayalı zilyetlikten bahisle hak talep edilmesi de isabetsizdir. Açıkladığım tüm bu nedenlerle sayın çoğunluğun formül onama şeklinde tecelli eden görüşlerine katılmam mümkün olmamıştır. Mahalli mahkeme kararının kesin olarak bozulması gerektiği kanaatindeyim. ....03.2014...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali, tescil birleşen dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, 9.2.2012 tarih 2012/1 sayılı Yargıtay Başkanlar Kurulu Kararının ortak hükümlerin 6.maddesine göre asıl uyuşmazlık kişisel hakka dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,31.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, harici satış sözleşmesine ve zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 8. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 2.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili tarafından harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin dava, dava dilekçesinde 27.000,00 TL değer gösterilerek açılmış, bu miktar üzerinden peşin harç yatırılmış, keşif ve bilirkişi kurulu raporu ile taşınmazın dava tarihindeki değeri 40.000,00 TL olarak saptanmıştır. Davacı tapu iptali ve tescil istemi yönünden eksik harcı tamamlamamış, mahkemece bu hususta davacıya süre verilmemiş, her hangi bir işlem yapılmamış, eksik harç tamamlattırılmadan yargılamaya devam olunarak davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. 492 sayılı Harçlar Kanunu, harç alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine ve iradelerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece res'en gözetilmesini hükme bağlamıştır....

        Hukuk Dairesinin 13/03/2018 gün ve 2015/19911 Esas, 2018/9270 Karar sayılı ilamıyla; tapuda kayıtlı taşınmazlara ilişkin harici satış sözleşmesi resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağından mahkemece, tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerektiği, ancak davacı vekili, bu talebin de kabul görmemesi halinde ödenen satış bedeli ile iyiniyetle yapılan tüm masraflar olan şimdilik 1.000 TL'nin tahsiline karar verilmesini de istediğinden davacı tarafın tapu iptal ve tescil isteği dışında kalan talepleri konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekçeleri ile bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir....

          Davacıların dava konusu taşınmazlara ilişkin davalılar aleyhine açmış oldukları tapu iptal ve tescil davasının reddine ilişkin karar ise Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle 26.07.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda, harici satış sözleşmelerine konu taşınmazlar yönünden davalılar aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine ilişkin kararın kesinleştiği tarih itibariyle artık davacılar açısından tapu devri imkansız hale gelmiş olmaktadır....

            Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, başka bir anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Somut olayda, Davacı- davalı ... kişisel hak sahibi olup, 28.08.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakkını Borçlar Kanununun 162. maddesi uyarınca 10.10.1996 tarihli sözleşme ile ...’a temlik etmiştir. Davacı, 28.08.1996 tarihli sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını temlik ettiğinden bu hakka dayanarak iptal ve tescil isteyemez. Bu nedenle, asıl davanın, davacı- davalı ...’ın davada sıfatının kalmaması nedeniyle reddi gerekir....

              Ayrıca; davacı tarafından davalılar aleyhine açılan harici satışa dayalı tapu iptali tescil olmadığı takdirde temliken tescil davasında geçersiz satışa dayalı tapu iptali tescil kararı verilemeyeceği, davacı tarafından bedel ödendiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle tapu iptali tescil davasının reddine, temliken tescil davasının kabulüne karar verildiği, mahkemece verilen hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. O halde; mahkemece; dava konusu harici satış sözleşmesine göre satış bedelinin davacı tarafından davalıların murisine ödendiğinin ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  ettiğini ve zilyetliği devrettiğini, ...’ın 11.10.1993 tarihinde vefatı ile geriye mirasçıları olarak davalıları bıraktığını, tüm bu nedenlerle ...’ın harici satış sözleşmesi ile devretmiş olduğu 848 parseldeki davalılar adına tescil edilmiş olan 2.588.800 hissenin tapu kaydının iptali davacı adına tesciline mümkün olmadığı takdirde 1976 tarihli satış sözleşmesinde ödenmiş bulunan 50.000,00TL’nin günümüz değerine uyarlanarak davalılardan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu