DAVA TARİHİ : 08.01.2020 KARAR : İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereği kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurularak davacının tapu iptal ve tescil talebine ilişkin davasının reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne İLK DERECE MAHKEMESİ : Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük. Mah. Sıf.) SAYISI : 2020/14 E., 2021/417 K. Taraflar arasındaki yapsatçının temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince tapu iptal ve tescil talebinin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereği kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurularak davacının tapu iptal ve tescil talebine ilişkin davasının reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
yani Esenyurt Köyü 2583 Ada 1 Parsel üzerindeki hiçbir taşınmazda malik sıfatı olmadığını, tapu iptal ve tescil davasında öncelikle davanın konusu olarak davalının dava konusu olacak taşınmaz mülkiyetinin olması gerektiğini, Esenyurt Köyü 2583 ada 1 parseldeki bağımsız bölüm maliklerine bakıldığında davalının malik olmadığını, yani iş bu tapu iptal ve tescil davasının konusuz kaldığını, açıklanan nedenlerle konusuz kalan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....
Mahkemece, taraflar arasında yapılan harici sözleşmenin tapulu taşınmaza ilişkin ve geçersiz olduğu gerekçesiyle, dairenin alınması sırasında davacı tarafından ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre dava tarihi itibariyle ulaştığı değer olan 42.500-TL'nin davalıdan tahsiline, davacı adına kayıtlı olan arsa hissesinin iptal edilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki harici satım sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....
dan, harici satış sözleşmesi ile 52 DH 565 plaka sayılı aracı, 32.000 TL'ye satın aldığını, bedelin 12.000 TL'lik kısmını peşin olarak davalılara ödediğini, dava konusu aracın tescil işleminin davacı ... adına yapılacağını, bu sebeple aracın kayıt maliki olan diğer davalı ...'un, davacı ... adına, aracın devri ve tescil işlemlerinin yapılabilmesi için vekaletname verdiğini, ancak bir süre sonra davalıların aracı devretmekten vazgeçtiklerini, bunun üzerine davacı ... tarafından ödenen bedelin iadesi için davalılar hakkında icra takibi başlattıklarını ancak davalıların itirazı üzerine icra takibinin durduğunu belirterek, davalıların Ankara 23. İcra Müdürlüğü'nün 2013/7352 Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 10/10/2013 NUMARASI : 2012/349-2013/272 Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih ve 2014/1 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14. maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın 8. maddesinde, daireler arası iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki harici taşınmaz satım sözleşmesine dayalı olarak ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu da toplamsal barış ve huzuru engeller." ifadelerine yer verilmek suretiyle adi yazılı satım sözleşmesi her ne kadar geçersiz ise de; tarafların bu sözleşmeye istinaden vermiş oldukları şeyleri sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre birbirlerinden talep edebilecekleri açıklanmıştır. Davacı tarafça dava dilekçesinde tapu iptal tescil talep edilmiş ise de; taşınmazın cebri icra yoluyla 3.kişilere satılmış olması nedeniyle tapu iptal tescil kararı verilemeyeceği, nitekim davacı tarafça mahkememize sunulan--- tarihli dilekçe ile de; tapu iptal tescilin mümkün olmadığını bildirdiği görülmüş, bu nedenlerle tapu iptal tescil talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." Dava evvel yerel mahkemece davanın tümden reddi üzerine hükmü davacı yan istinaf etmiş, Dairemizin 10.01.2023 tarih ve 2022/3123 esas 2023/68 karar sayılı ilamıyla; "Dava harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ödenen satış bedelinin tahsili isteminden ibarettir. Davacı yanca tutunulan harici satış senedi resmi nitelikte olmadığından ve taşınmaz mülkiyetini nakil borcu doğuran sözleşmelerin geçerliliği için resmi şekilde yapılmış olmaları şart olduğundan tapu iptali ve tescil isteğinin reddedilmesinde yasaya aykırılık yoktur....
Asliye Hukuk Mahkemesinde taşınmaz ile ilgili tapu iptali ve tescil davası açtığını, mahkemece satış sözleşmesine dayanılarak tapu iptali ve tescil davası açılamaz gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini, ifanın imkansız hale geldiği tarihin davalının konuta kendisinin taşındığı tarih olan nisan 2020 olduğu, ödenen meblağın davacıya iadesinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle davacı tarafından ödenen 50.000,00 TL'nin denkleştirici adalet ilkesine göre güncel değerinin belirlenerek ifanın imkansızlaştığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ise, zaman aşımı definde bulunarak davanın reddini savunmuştur. Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı için, TMK'nın 706, TBK'nın 237. (BK.'nın 213), Tapu Kanununun 26. ve Noterlik Kanununun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersizdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı kamu düzene yönünden resen yapılmştır. Davacı taraf, davaya konu taşınmazın 1/4 hissesini davalı Zeynep'ten 2006 yılında haricen satın aldığını, yıllardır kendisinin kullandığını, 2018 yılında taşınmazın tamamının davalı şirkete satıldığını iddia ederek taşınmazın tapu kaydının harici satışa konu hisse oranında iptal edilerek davacı adına tescilini olmadığı taktirde taşınmazın dava tarihindeki bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı taraf tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışının mümkün olmadığını savunarak alacak yönünden de zamanaşımı itirazında bulunmuşlar ve davanın reddini talep etmişlerdir....
HARİCİ SATIŞSEBEPSİZ ZENGİNLEŞMETAPU İPTALİ VE TESCİL 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 706 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 61 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 213 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 13 ] "İçtihat Metni" Abdullah ile Adnan ve Gülseren aralarındaki tapu iptali, tescil ve alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair (Büyükçekmece Üçüncü Asliye Hukuk Mahkemesi)'nden verilen 07.10.2009 gün ve 491/1117 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı, 2003 yılında davalılardan harici satış suretiyle satın aldığı 1637 ada 3 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı B Blok 6 kat 23 nolu bağımsız bölümün davalı Adnan üzerindeki tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline, bunun mümkün olmaması halinde bu yerin dava tarihindeki değerinin davalılardan alınarak kendisine ödenmesine karar verilmesini istemiştir....