Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, senetlerin satış sözleşmesinin avans olarak verildiği, yapılan icra takibine davacının itirazının olmadığı, bononun illetten mücerret olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verdiği karar, davacı ve müdahil davacı tarafından temyiz edilmiştir. M... Ziraat Odası'na 110.../A seri no ile Kamil ve Rıfat adına tescilli Loverda marka biçerdöverin Kasım 2005 tarihinde davalı tarafça davacıya resmi olmayan şekilde satılıp zilyetliğin davacıya teslim edildiği, karşılığında keşidecisi M.Kemal, müteselsil kefilleri Rıza ve Nazmi, lehdarı Tolga olan her biri 12.000 Euro bedelli 30.11.2006, 30.11.2007, 30.11.2008 ve 30.11.2009 vadeli 4 adet bono verildiği, biçerdöverin 19.02.2008 tarihinde noterde yapılan satış sözleşmesi ile Kamil ve Rıfat tarafından davalı Tolga'ya satılıp, K......

    Davalı vekili, yapılan kontrolde davacının sayaç harici hat çekmek suretiyle kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davacının harici hat çekerek kaçak elektrik kullandığı, kaçak enerji bedelinin 28.243.03 YTL olması gerekirken davalı kurumca fazladan 5.558.67 YTL tahsilat yapıldığı, fazladan yapılan bu tahsilatın iadesi gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, 5.558.67 YTL'nin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 21.06.2006 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve istirdat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.04.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hile nedenine dayalı menfi tespit, istirdat ve senet iptali istemleri ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının hukuki yarar yokluğu nedeniyle istem reddedilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi, menfi tespit istemine ilişkin olarak açılan davada ... 7. Tüketici ve ... 3....

          Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır…” şeklinde değiştirilmiş olup anılan değişiklikle birlikte, herhangi bir nedenle 7 günlük itiraz süresini geçirmiş olan üçüncü şahısların, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde menfi tespit davası açabilme imkanını getirdiği gibi, yine aynı yasanın 6.maddesi ile 6183 sayılı Yasaya eklenen geçici 9.maddesiyle de, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, 6183 sayılı Yasanın 79 uncu maddesine göre tebliğ edilen haciz bildirisine süresinde itiraz etmemiş olan ancak haciz bildirisinin tebliğinden itibaren 79'uncu maddede düzenlenen bir yıllık dava açma süresi geçmemiş bulunan üçüncü şahıslarca, kalan süre içinde menfi tespit davası açabilme imkanını...

            Somut olay bu açıklamalar kapsamında ele alındığında, taralar arasında yapılan devre mülk satış sözleşmesinin adi yazılı nitelikte olduğu, sözleşme konusunun davacının kullanımına terk edildiğine ilişkin dosyada herhangi bir belge bulunmadığı gibi tapu devrinin yapıldığına ilişkin bir iddianın da ileri sürülmediği, bu haliyle sözleşmenin geçersizliği saptaması ile yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davacı dava dilekçesinde aynı zamanda devre mülk hizmetinden yararlanamamış olması nedeniyle tespit edilecek olan zararın davalıdan tahsilini talep etmiş; mahkemece davacı taleplerinden "sözleşmenin geçersizliği ve ödenen bedelin iadesi" yönünden karar verilip, davanın da kısmen kabulüne hükmedilmiştir. Bu halde dava konusu bu talep reddedildiğine göre davalı yararına vekalete hükmedilmesi gerekeceği açıktır....

            tahsil edilmiş olmasına rağmen borcun her nasılsa sona ermediğini, icra yoluyla elde edilen satış bedelleri, sözleşme başında verilen peşinat bedellerinin müvekkilinin borcundan mahsup edilmediğini, teminat olarak verdiği bedellerin de tahsile konu edildiğini, Bununla birlikte davalı banka tarafından sözleşmelerde belirtilen KDV oranının çok fazla üzerinde KDV bedelinin müvekkilinden tahsil edildiğini, Malın iadesi sebebiyle fesih tarihindeki malın satım bedelinin davalının olumlu zararından mahsup edilmesi gerektiğini, iade yükümlülüğü sözleşmenin feshiyle birlikte doğduğundan, kiralama konusu malın fesih tarihindeki değeri esas alınarak takas-mahsup yapılması gerektiğini, Nitekim 6361 sayılı kanunda, iade edilen malın fesih tarihindeki değerinin henüz vadesi gelmemiş ve kiralayanın varsa bunu aşan zararından mahsup edilmesi gerektiğinin belirtildiğini, bu durumda satış değeri olumlu zararı karşılamaya yetmezse aradaki farkın kiracı tarafından kiralayana ödeneceğini, eğer satış bedeli...

            paraları tahsil edilmiş olmasına rağmen borcun her nasılsa sona ermediğini, icra yoluyla elde edilen satış bedelleri, sözleşme başında verilen peşinat bedellerinin müvekkilinin borcundan mahsup edilmediğini, teminat olarak verdiği bedellerin de tahsile konu edildiğini, Bununla birlikte davalı banka tarafından sözleşmelerde belirtilen KDV oranının çok fazla üzerinde KDV bedelinin müvekkilinden tahsil edildiğini,Malın iadesi sebebiyle fesih tarihindeki malın satım bedelinin davalının olumlu zararından mahsup edilmesi gerektiğini, iade yükümlülüğü sözleşmenin feshiyle birlikte doğduğundan, kiralama konusu malın fesih tarihindeki değeri esas alınarak takas-mahsup yapılması gerektiğini,Nitekim 6361 sayılı kanunda, iade edilen malın fesih tarihindeki değerinin henüz vadesi gelmemiş ve kiralayanın varsa bunu aşan zararından mahsup edilmesi gerektiğinin belirtildiğini, bu durumda satış değeri olumlu zararı karşılamaya yetmezse aradaki farkın kiracı tarafından kiralayana ödeneceğini, eğer satış...

              Dava; harici (geçersiz) satış sözleşmesi gereğince ödenen paranın iadesi istemine ilişkindir Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı için TMK'nun 706, TBK'nun 237. (BK.'nun 213), Tapu Kanununun 26. ve Noterlik Kanununun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Somut olayda; taraflar arasında yapılan arsa ödeme şartları ve alım satım vaadi sözleşmesinin incelenmesinde; alıcının ..., satıcının ... olduğu ve Yakaören Bayırlar Ulukuz Mevkiinde kain 2222 parsel sayılı taşınmazın 6 özel parsel numaralı yerin 3 milyon liraya satışı konusunda taraflar arasında anlaşma yapıldığı görülmüştür. Taraflar arasında yapılan bu sözleşmede alıcı davacı, satıcı ise davalıdır ve imzası inkar edilmeyen sözleşme tarafları bağlar....

                Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde; bonoya karşı açılan menfi tespit davalarında ispat yükünün davacıda olduğu, ancak davalı vekilinin duruşmadaki imzalı beyanına göre iki ayrı senet alındığı savunulmuş ise de, davalıya iki değil tek senet verildiğinin anlaşıldığı, dava konusu senedin tanzim tarihi ile satış sözleşmesinin düzenleme tarihinin ayrıca satıştaki kalan borç ile senet değerinin aynı olduğu, savunmanın kabulü halinde, önce makine satışı nedeniyle senet alındığı, daha sonra senet konusu borcun davacıya verildiği gibi bir sonucun ortaya çıktığı, bu halin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, tüm bunlardan dolayı dava konusu senedin satış sebebi ile verilen senet olduğunun kabulü gerektiği, her ne kadar senette alacaklı olarak satıcı şirket değil de davalı gösterilmiş ise de, davalının dava dışı olan satıcı şirketin %99 oranında hissedarı ve temsile yetkili müdürü olması nedeniyle davalının iyiniyetinden söz edilemeyeceği...

                  UYAP Entegrasyonu