WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık ve temyizin taraflar arasındaki düzenlenen icra kefalet sözleşmesinin geçersizliği ve buna bağlı olarak menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki anılan dairece de görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesi gerekir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine 16/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    - K A R A R - Asıl ve birleşen davada davacılar vekili, takibe konu senetlerin ... plakalı aracın 15.11.2006 tarihli satış sözleşmesine istinaden düzenlendiğini, harici satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, senetlerinde iade edilmesi gerektiğini ileri sürerek müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitini ve %20'den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davada davalı vekili, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin geçerli olduğunu, takibe konu senetlerin araç satışına ilişkin olarak düzenlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2021/13410 sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ilama konu mahkeme ilamının ve dava; menfi tespit niteliğinde olmadığından, içerisinde tespit de barındıran bir eda davası niteliğinde olduğundan, icra edilebilirlik bakımından kesinleşmesi gereken ilamlar arasında yer almadığını bu nedenle davacının davasının reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: ".... ilamın konusunun taraflar arasında geçersizliği tespit edilen gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı olarak ödenen 21.396,00TL'nın davalılardan alınıp davacıya verilmesine karar verildiği, dolayısıyla takip dayanağı ilam geçersiz sözleşme ilişkisinin çözülmesi çerçevesinde davalı nezdinde davacının yaptığı satış bedelinin kendisine ödenmesine ilişkindir. Bu yönüyle mevcut ilam eda hükmüdür....

      Uyuşmazlık konusu yapılan, taşınmazın dava tarihindeki sürüm değeri olmayıp, harici satış senedinde yazılı satış bedelidir. Esasen taşınmazın dava tarihindeki gerçek değerini oluşturan bedelin istenmesi mümkün değildir. Geçersiz sözleşmeye dayalı satışlarda istenen ve iade edilmesi gereken satış senedinde yer alan bedel olmaktadır. 10.07.1940 tarih 1939/2 Esas ve 1940/77 Karar sayılı YİBBGK. kararında; “haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, taşınmaz malın kendisine verilmesi için karşı tarafı zorlayamaz, verdiği bedel kendisine geri verilmeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisili vermekle yükümlü değildir” denilmektedir. O halde, anılan YİB. kararına göre, geçersiz sözleşmelerde akdin geçersizliği nedeniyle her iki taraf verdiğini geri alabilir....

        DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; harici satım nedeniyle yapıldığı bildirilen ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili amacıyla yapılan icra takibine konu borca ilişkin menfi tespit istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nın 6. maddesi uyarınca kural olarak bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran; iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davasında borçlu, ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer....

        Aynı Kanunun 110.maddesinde ise; “Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar” hükmü yer almaktadır. Bu düzenleme kapsamında, icra müdürlüğünden hacizli malın satışının süresinde istenilmesi yeterli olup, diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesi gerekmez. Bir başka anlatımla, icra müdürlüğü kıymet takdiri yapılmamış olması yada bir başka sebeple satış talebini reddedemez. Yine İİK.nun 129/son maddesi hükmüne göre de, ikinci ihalede alıcı çıkmazsa veya bu maddede yazılı şartlar gerçekleşmezse satış talebi düşer. Satış talebinin düşmesinden itibaren işlemeye başlayacak iki yıllık sürede alacaklının yeniden satış talep etmesi zorunludur. Hemen belirtmek gerekir ki, yukarıda değinilen maddelerde yer alan satış isteme süreleri hak düşürücü nitelikte olup, mahkeme, satış talebinin öngörülen süreler içinde yapılıp yapılmadığını re'sen gözetmelidir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Bakırköyr 2.Asliye Ticaret ve Bakırköy Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığı gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığını belirterek,genel mahkemelerin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Bakırköyr 2.Asliye Ticaret ve Bakırköy Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığı gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığını belirterek,genel mahkemelerin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Bakırköyr 2.Asliye Ticaret ve Bakırköy Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığı gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığını belirterek,genel mahkemelerin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

                Dava konusu taşınmaz üzerinde çok sayıda haciz şerhi ve ipotek tesisi bulunduğu ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerh edilmediği göz önüne alındığında davacının taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı olan taşınmazın mülkiyetini isteme hakkını üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceği, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerh verilmediği sürece ancak sözleşmenin karşı tarafına karşı ileri sürülebilen şahsi hak doğurduğu ve taşınmaz üzerindeki haciz hakkı ve ipotek hakkı sahiplerine karşı ileri sürülemeyeceği anlaşıldığından davacının taşınmazın takyidatlardan ari olarak adına tescil edilmesi talebinin mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu