Dava, harici satış sözleşmesi ile satın alınan taşınmazın dava dışı kişiye satılması ve dava dışı kişiye ödeme yapılarak tapunun alınması sebebiyle açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, davalı yüklenici firmanın 2. Kat kuzeydoğu cepheli daireyi davacıya sattığı ve dairenin tapusunu davacıya vermeyi üstlendiği, satış sözleşmesiyle üstlendiği bu edimini davacıya karşı yerine getirmediği, davacı da sırf dairenin tapusunu alabilmek düşüncesi ile sözleşme bedelinin dışında 3. kişiye de bir bedel ödemek zorunda kalındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalının cevap dilekçesinde, davacının dava dışı kişiye ödediğini iddia ettiği bedelin davalı şirket tarafından davacıya verildiğini savunduğu ve açıkça yemin deliline dayandığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece davalıya yemin delili hatırlatılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava; paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, birleşen dava, harici satın almadan kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, diğer birleşen dava harici satış senedinin sahtelik nedeniyle iptali istemine ilişkindir.Asıl uyuşmazlık , harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,9.4.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının talebinin 12/04/2010 tarihli Daire Satış Protokolü kapsamında davalı tarafından satış bedelinin tahsiline ilişkin olduğundan uyuşmazlığın harici taşınmaz satış sözleşmesi gereğince ödenmeyen satış bedelinin TBK.'nun 77-82.maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 6100 sayılı HMK.'nun 2.maddesi gereğince "Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye hukuk Mahkemesidir" hükmü getirilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılardan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin Harici Satış Sözleşmesi ile .... plakalı aracı alıp, 10.000.-TL.ödeme yaptığını, ayrıca anlaşmaya güvenerek araca 2.000.-TL.harcama yaptığını, ancak aracın resmi satışının yapılmadığını ve müvekkilinin elinden icra kanalı ile alındığını, müvekkilinin giriştiği icra takibine de davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Asıl dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, birleştirilen 2005/372 Esas sayılı dava harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen 2012/85 Esas sayılı dava harici satış senedinin iptali isteklerine ilişkin olup, yerel mahkemece el atmanın önlenmesi talebine ilişkin 2015/200 Esas sayılı asıl dava ile harici satış senedinin iptali isteğine ilişkin 2012/85 Esas sayılı davanın reddine, tapu iptali ve tescil talebine ilişkin birleştirilen 2005/372 Esas sayılı davanın ise kabulüne karar verilmiş, karar asıl ve birleştirilen 2012/85 Esas sayılı davada davacı-birleştirilen 2005/372 Esas sayılı davada davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş, 2015/85 Esas sayılı dava için temyiz başvuru harcı ve temyiz karar harcı, 2005/372 Esas sayılı dava için ise temyiz başvuru harcının yatırılması için muhtıra tebliğ edilmiş, ancak anılan...
ün nüfus aile kayıt tablosuna göre ... isimli 20.08.1996 doğum tarihli çocuğunun bulunduğu; ancak, bu çocuğa velayeten husumet yöneltilmediği görülmüştür.Mahkemece, noterlikte düzenlenen satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılan davanın kabulüne, dava konusu 29 ada 3 nolu parselin davalıların miras bırakanı ... adına olan tapu kaydının iptali ile birleşen davanın davacısı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, asıl davanın davacısı ...'in harici satış senetlerine dayalı olarak açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının reddine, davacı ... vekilinin harici satış senetlerindeki 20.000 Mark satış bedeli ve 10.000 Mark cezai şart olmak üzere 30.000 Mark'ın ödeme günündeki kur üzerinden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak ...'e verilmesine, Mark tedavülden kalktığından bunun karşılığı olan Euro'nun verilmesine, davacı-davalı ...'...
HARİCİ SATIŞSEBEPSİZ ZENGİNLEŞMETAPU İPTALİ VE TESCİL 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 706 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 61 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 213 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 13 ] "İçtihat Metni" Abdullah ile Adnan ve Gülseren aralarındaki tapu iptali, tescil ve alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair (Büyükçekmece Üçüncü Asliye Hukuk Mahkemesi)'nden verilen 07.10.2009 gün ve 491/1117 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı, 2003 yılında davalılardan harici satış suretiyle satın aldığı 1637 ada 3 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı B Blok 6 kat 23 nolu bağımsız bölümün davalı Adnan üzerindeki tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline, bunun mümkün olmaması halinde bu yerin dava tarihindeki değerinin davalılardan alınarak kendisine ödenmesine karar verilmesini istemiştir....
a sattıkları, satış işlemi ile birlikte dava konusu taşınmazın tüm haklarının davalıya geçtiği, satış ile birlikte dava konusu taşınmazda davacıların herhangi bir haklarının kalmadığı, dava konusu alanın çatı katı ve dolayısıyla ortak alan olması sebebiyle ortak alana ilişkin dava hakkının kat maliklerinden herhangi bir kişiye ait olabileceği, davacıların ise kat maliki olmadıkları ve dava haklarının bulunmadığı gerekçesiyle; davacıların aktif husumet ehliyetinin (taraf sıfatının) olmaması sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ecrimisil iddiasından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....
Kadastro Mahkemesinin 1997/380 Esas, 2004/1 Karar sayılı dosyası ile davalı olduğunu, yargılama sonunda taşınmazın 3/16 hissesinin davalılar adına tesciline karar verildiğini, bu kararın 9.10.2006’da kesinleştiğini, harici satış senedinde yargılamanın kesinleşip intikalden sonra satım konuusu 2400 m2 hisseyi vereceklerini kabul eden davalıların, tapunun adlarına tescilinden sonra 5 yıl geçmesine rağmen devre yanaşmadıklarını, müvekkilleri ile birlikte davalıların yaklaşık 20 kişiye bu şekilde haricen yerler sattıklarını ancak devirleri yapmadıklarını belirterek 1428 parseldeki davalı ... adına kayıtlı 3/16 hissedeki 2000 m2 bölümün ile davalı ... adına olan 3/16 hisse içindeki 400 m2 bölümün harici satış nedeniyle ifrazı ve tapu kaydının iptali ile ile müvekkilleri adına veraset ilamındaki hisseleri oranında tapuya tesciline, mümkün olmazsa müvekkilleri tarafından ödenen satış bedelinin ödeme tarihinden itibaren çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle azalan alım gücünün enflasyon, tüketici...
HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava,harici satış sebebiyle ödenen paranın iadesi için yapılan takipte itirazın iptali talebidir. Taraflar arasında, 2 daire ve dükkanın satışı hususunda harici satış sözleşmesi yapıldığı ve bu harici satış sözleşmesi gereğince davacının davalıya 20/04/2018 tarihinde 100.000,00 TL para gönderdiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. İcra takibi yapıldıktan sonra, ödeme emrinin tebliğinden bir gün sonra takip talebinde belirtilen alacak miktarı olan 100.000,00 TL (takip dosyası yerine) davacının hesabına gönderilmiş olduğu, asıl alacağın takip aşamasında ödendiği konusunda da ihtilaf bulunmamaktadır....