Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ödenen satış bedelinin tahsili isteminden ibarettir. Davacı yanca tutunulan harici satış senedi resmi nitelikte olmadığından ve taşınmaz mülkiyetini nakil borcu doğuran sözleşmelerin geçerliliği için resmi şekilde yapılmış olmaları şart olduğundan tapu iptali ve tescil isteğinin reddedilmesinde yasaya aykırılık yoktur. Davaya konu 1339 (yenileme kadastrosu ile 188 ada 119 parsel) parsel sayılı taşınmazın 1/4 payı davalı adına kayıtlı olup davacı tarafından örneği sunulan ve davalı yanın da kabulünde olan 09.09.2008 tarihli harici satış sözleşmesi ile bu taşınmazdaki 1/4 davalı payının davacıya 6.000,00 TL bedel karşılığında satıldığı ve bedelinin alındığı kararlaştırılmıştır....

DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı itirazın iptali davasıdır. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Trafikte kayıtlı araçların satış sözleşmesinin KTK.'nun 20- (d) maddesine göre, Noterlikçe yapılması geçerlilik şartıdır. Diğer bir ifadeyle, adi yazılı veya sözlü satışlar, daha sonradan Noterlikçe resmi satış yapılmadığı sürece geçersizdir. Harici sözleşme "araç satış vaadi" şeklinde nitelendirilemez. Alıcı, yapılan bu sözleşmeye göre, aracın kendi üzerine tescilini talep edemeyeceği gibi satıcı da satım bedelinin ödenmesini talep edemez. 2918 sayılı Kanun'un 20- (d) maddesi uyarınca, harici satışlar geçersiz olup, herkes sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince verdiğini geri isteyebilir (Yargıtay 19....

. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirketten 04.11.2004 trafik çıkışlı, araç satın aldığını, araç kullanımda iken son bakımının 04.08.2006 tarihinde yetkili serviste yapıldığını, bazı parçaların değiştiğini, son bakımdan 4 gün sonra araç hareket halindeyken motorunun stop etmesi nedeniyle arızalandığını, yetkili servisçe harici etki ile arızalandığı gerekçesiyle aracın tamirinin yapılmadığını, oluşan arıza nedeniyle aracın motorunun kullanılamaz hale geldiğini belirterek, yaptırdıkları tespite göre motor değişim ücreti ve diğer masraflar toplamı 11.821.50 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, aracın bakım periyotlarına uyulmadığından sorunun garanti kapsamı içinde değerlendirilmeyeceğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    Davalı, araç için 1.500,00TL kapora verdiğini, ancak aracın arızalı çıktığını, yaptıracağını söyleyen davacıya 1.500,00TL daha verdiğini, buna rağmen arızanın giderilmediğini, aracı ilk malikine geri vermek zorunda kaldığını, borcu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalıya ikinci kez ödediğini iddia ettiği bedel yönünden yemin delili hatırlatılmış, davacının ilk alınan 1.500,00TL dışında davalıdan para almadığı yönünde yemin etmesi üzerine davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, harici araç satış sözleşmesine dayalı alacak iddiasına ilişkindir. Davalının davacıya haricen araç sattığı, devrin araç kayıtlarına göre halihazırda davalı üzerine yapılmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Satış, 2918 sayılı yasanın 20/d maddesine göre resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Geçersiz satışlarda herkes aldığını sebepsiz zenginleşme 2012/13113-18681 kurallarına göre iade ile mükelleftir....

      Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; harici satış sözleşmesinin muhtar tarafından onaylandığını, iddiasını tanıkla ispat edebileceğini, asıl davada davalıların murisi olan Meryem’in payını ...’den satın aldığını, birleşen dava yönünden terditli talebinin reddedilmesi nedeniyle dava reddedilecekse bile tazminat bedeli üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etmiştir. 6. YARGITAY KARARI 6.1. Asıl dava; harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava; harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde Borçlar Kanunu 49. ve devamı maddeleri gereğince zararın tahsili, bu talebin de kabul edilmemesi halinde sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde sözleşme ile ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre davalıdan tahsili, olmadığı takdirde menfi zararın tazmini talebine ilişkindir. 6.2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, protokol gereği kendisine borçlu olan davalının borcunu ödemediğini, yapılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek takibe yapılan itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı, dava konusu ... yerini dava dışı malik ... Karayılan’ dan satın aldığını, davacı ile yapılan harici sözleşmenin geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin taşınmazı babasından satın aldığını, davacının yapmış olduğu harici satışın şekil şartlarına uymaması nedeniyle geçersiz olduğunu, husumetin davalıya yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, dava konusu 308 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki davalı ... payının iptali ile davacı adına tesciline, dava dışı belediyeye ait paya karşılık arsa bedeli olan 231.570 TL’nin ise davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa alacak davasıdır. Bilindiği üzere; tapulu taşınmazların satışı TMK'nin 706, (6098 sayılı TBK'nin 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir mülkiyet hakkı bahşetmez....

            Davalı Süleyman, satış sırasında taşınmazda elbirliği mülkiyetinin söz konusu olduğunu, satışın geçerli olmadığını, davalı .iyi niyetle taşınmazı satın aldığını, Necati yerin davacıya usulüne uygun satılmadığını savunmuşlardır.Mahkemece, davacının dayandığı harici sözleşmenin taşınmaz satışı değil kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki payın devrini içerdiği, bu nedenle de, 30.9.1988 tarihli ve 2/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca satıcı ve alıcının edimlerini yerine getirdiği, sözleşmenin geçersizliği savunmasının dinlenemeyeceği, davalı .’in de danışıklı olarak taşınmazı satın aldığı gerekçesiyle tapunun iptali ile davalı ... adına tesciline, dairenin mülkiyetinin de davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.Dava harici satın alma iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

              Dava konusu uyuşmazlık, harici araç satışı ve yapılan bu satışın geçerli olmaması nedeni ile, davacının ödediği satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Trafiksiciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin geçerliliği 2918 sayılı Kanunun 20/d maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmalarına bağlıdır. Burada sözü edilen resmi şekil, sözleşmenin noterde re'sen düzenleme şeklinde yapılmasıdır. Bu şekil şartı geçerlilik şartı olup, bu şekle uygun yapılmayan sözleşmeler baştan itibaren geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar. Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilirler. (HGK, 2003/4- 676 E. ve 2003/639 K.sayılı kararında açıklandığı gibi) Bu ilkeler ışığı altında somut olaya bakacak olursak, taraflar arasındaki araç satışı resmi şekilde yapılmadığı için geçerli olmadığından, davalı aldığı satış bedelini iade ile yükümlü olacaktır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Hükme esas alınan 03.06.2014 tarihli fen bilirkişi raporu eklenmek suretiyle Tapu Müdürlüğü'ne ve Kadastro Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak raporda (A) harfi ile gösterilen ve davacı adına tescile karar verilen taşınmaz bölümünün tapulama çalışmalarında tescil harici bırakılan yerlerden olup olmadığı, tescil harici yerlerden olduğunun tespiti halinde hangi nedenle tescil harici bırakıldığı ve tapulama çalışmalarının hangi tarihte kesinleştiği sorularak alınacak cevabi yazıların dosyaya eklenmesi, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu