Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taraflar arasındaki harici araç satım sözleşmesine ilişkin bulunmasına, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak karar verilmiş bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 02/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Hukuk Dairesinin 17.10.2017 tarihli bozma ilamıyla hüküm taşınmazın kıyı kenar çizgisi kapsamında kalıp kalmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmadığı, tapu iptali ve terkin davalarında iptal kararı verilmeden doğrudan ''tescil harici bırakılmasına'' karar verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece, bozmaya uyulmasına karar verilmiştir. Ne var ki; Mahkemece, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, bozma ilamında, tapu iptali ve terkin davalarında iptal kararı verilmeden doğrudan ''tescil harici bırakılmasına'' karar verilmesi mümkün olmadığı belirtilerek bozulduğu halde, Mahkemece, yine iptal kararı verilmeden sadece kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının tespiti ile bu alanın tescil harici bırakılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur....

      Taraflar arasında gerçekleşen harici satış işlemi 2918 sayılı kanunun 20/d maddesi hükmüne göre resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Bu nedenle taraflar aldıklarını aynı anda karşılıklı olarak iade ile yükümlüdürler. Mahkemenin kabulü de bu doğrultudadır. Harici satımlarda aracı satın ... kullandığı dönem için satıcıya kullanma bedeli ödemesi gerekmediği gibi, ödenen bedel için de satın ... herhangi bir faiz talep edemez. Öyle olunca davalı-karşı davacı, davacı-karşı davalıya haricen satıp teslim ettiği araç için kullandığı dönemle ilgili bedel talep edemeyeceği gibi, davacı-karşı davalı da ödediği bedel için ancak aracı iade edip temerrüde düşürmüş ise temerrüt tarihinden itibaren ,temerrüde düşürmemişse ve araç da iade edilmişse dava tarihinden itibaren faiz isteyebilir....

        Dava taraflar arasındaki harici araç satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik yapılan icra takibine ilişkin itirazın iptali istemidir. Davacı alacağın dayanağı olarak taraflar arasında imzalandığını beyan ettiği 18/01/2012 tarihli harici satış sözleşmesine dayanmaktadır. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/10101 Esas ve 2017/3112 Karar sayılı ve 18/04/2017 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamının son paragrafında “ Bu durumda imzanın davalıya ait olup olmadığı konusunda kesin bir kanaat elde edilemediğinden Güzel Sanatlar Fakültesi Grafoloji Bölümünden seçilecek bilirkişilerden oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyetiyle imzanın incelenerek alınacak rapor tüm delillerle birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denilmiştir....

          -KARAR- Dava, harici oto satış sözleşmesinin feshi nedeniyle ödendiği iddia edilen satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı ... vekili, müvekkilinin araç maliki olup, ticari ilişkinin diğer davalı, ...'la gerçekleştiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, dava konusu araç bedelinin tamamının iade edildiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            Mahkememizce, dosya kapsamında yer alan taraf ve tanık beyanları ile soruşturma dosyasının içeriğinden taraflar arasında harici araç satış sözleşmesi olduğu, davacının kızıyla davalı evlendikten sonra araç bedelinin davalı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı, aracın noter satışıyla davalıya devredilmeden dava dışı üçüncü kişiye 23.000TL bedelle satıldığı, bedelin davalı uhdesine geçtiği ancak sonradan nişan bozulunca araç satış bedelinin istenilmesine rağmen ödenmediği kanaatine varılmıştır. Davalı tanığının beyanının soruşturma dosyası içeriği doğrultusunda hükme esas alınamayacağı, taraflarla yakın akrabalığı bulunmayan Ferat Kartal'ın beyanın hükme esas alınabileceği anlaşılmıştır....

            . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline ait aracın harici sözleşme ile davalıya satıldığını, peşin alınan satış bedeline karşılık teminat senedi verildiğini, davalıya aracın resmi devrini alması için yapılan müracaattan sonuç alınamadığını, bu arada davalının teminat senedini icra takibine koyduğunu iddia ederek 2008/6312 esas sayılı icra takibi ile borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında araç bedelinin ödenmiş olmasına rağmen, araç üzerinde hacizler bulunduğundan davacının aracın devrini sağlayamadığını, bunun üzerine teminat bonosunun icra takibine konulduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, resmi şekilde yapılmayan araç alım satım sözleşmesinin geçersiz olduğu, davalının ödediği araç bedelinin teminatı olan bonoyu icra takibine koymakta haklı olduğu ancak işlemiş faiz talep edemeyeceği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

              ATM' nin( eski no:2010/203) 2018/16 E sayılı dosyasında ve 12.11.2011 tarihli dilekçesinde davalının ona satılan Audi araç için para gönderdiğini ikrar ettiğini, orada noter senedine itibar edilirken bu davada senede itibar olunmadan karar verildiğini, derdest dava bulunduğunu, mahkemenin bu dosyayı celp etmeden karar verdiğini, eksik delillerle, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu davanın reddini talep etmiştir İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, araç alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak istemidir. Bölge Adliye Mahkemesi 37.Hukuk Dairesi'nin 2017/2330 esas-2017/2358 karar sayılı ilamı ile davaya bakmaya görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Taraflar arasında önce harici ,ardından resmi satış sözleşmesi yapılmak sureti ile araç alım satımı gerçekleşmiştir. Davacı harici sözleşmeye dayanarak kalan bedelin tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

              Bahsi geçen protokolde ise; davacı adına kayıtlı 34 XX 126 plakalı aracın alımına yapmış olduğu katkı nedeniyle davalıya boşanma kararının kesinleşmesini izleyen ayın en geç 10.günü 10.000,00 TL'nin peşin olarak ödenmesi, ödemenin yapıldığı günü izleyen 10 gün içinde anılan araç üzerindeki hissenin ödeme yapan eşe devredilmesinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Davacı davasını, vekaletin kötüye kullanıldığı ve protokole aykırı davranıldığı iddiasına dayandırmıştır. Ancak dosya kapsamında davacı tarafından davalıya verildiği söylenen vekaletname bulunmadığı gibi davalı tarafından dava harici kızına yapılan araç devrine ilişkin satış sözleşmesi de bulunmamaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesiyle, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada ölenin desteklerine ödedikleri tazminatın rücuen tahsiline dair yaptıkları icra takibine, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu açıklayıp, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 dan az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesiyle, aracı kazadan önce haricen sattıklarını ve işleten sıfatları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu