vekil tayin edilmiş, vekaletnamede, "... ile aramızdaki oto alım satımından doğan veya bu şahıstan nakden almış olduğum para borcum sebebiyle ve en fazla da bu borcumun 35.000.000.000 TL Otuzbeşmilyar TL'lık miktarı ile sınırlı olmak üzere..." ifadesine de yer verilmiştir. Davalının savunmasına göre, davacının vekaletnamedeki bu beyanı borç ikrarıdır. Vekaletnameye konu vekalet akdi, davacı ile, dava dışı avukat ... arasında kurulmuş olup, davalı, akdin tarafı değildir. Vekaletnamede yer alan "oto alım satımından doğan veya bu şahıstan nakden almış olduğum para borcum.." şeklindeki ikili ve seçenekli ibare nedeniyle, vekaletnamedeki ifade kesin, kayıtsız ve şartsız bir borç ikrarı olarak kabul edilemez. Bu nedenle, vekaletnamedeki bu ifadeden lehine hüküm çıkaran taraf, alım satımdan kaynaklanan veya nakden verilen alacağı ispat etmekle yükümlüdür. Davacı, ... 24....
Davalılar, takibe konu bononun davacıdan satın alınan Mercedes marka araç karşılığında verildiğini, araç alım satımından vazgeçildiği halde senedin davacıda unutulduğunu, davacıya daire satmadıklarını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılardan bir daire satın aldığını, sözleşmeden vazgeçilmesi üzerine peşinat olarak ödediği para yerine davalıların takibe konu bonoyu verdiklerini, ancak bedelinin ödenmediğini, başlatılan takibe de itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalılar, davacı ile aralarında daire alım satımı konusunda bir sözleşme bulunmadığını, davacıdan satın alınan Mercedes marka araç karşılığında bononun verildiğini, satımdan vazgeçilince bononun davacıda unutulduğunu savunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, araç satımından kaynaklanan alacak davasına ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1- Sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki, katılandan araç alım satımından kaynaklanan alacağı olduğuna ilişkin savunmasının, katılan tarafından da doğrulanması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde durulup, sanık lehine TCK’nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 2- Tanıklar ... ve ...’un anlatımları ile tanıklar ... ve ...’un anlatımları arasında çelişki bulunması karşısında, anlatımlar arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenip, hangi anlatıma hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanıp tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanık ...’un temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/09/2013 tarihinde...
ın aşamalarda katılan ... ile aralarında araç alım satımından kaynaklanan anlaşmazlık olduğunu, satın almış olduğu araca karşılık katılana kendi aracını ve senet verdiğini ancak katılan ...'nin kendisini oyalayarak aracı getirmediğini, olay günü bu konuyu konuşmak için katılanın işyerine gittiğinde aralarında tartışma çıktığını iddia etmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK'nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Kanuna aykırı, sanık ...'ın temyiz nedenleri ile tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
e ödemek zorunda kaldığı, bu surette sanıkların dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda, Katılan ile sanıklar arasında araç alım-satımından kaynaklanan ihtilaf bulunduğu, suça konu aracın sanıklar tarafından gizlenmediği veya devir olgususun inkar edilmediği, dolayısıyla sanıklar ile katılan arasında hukuk mahkemelerinde çözümü mümkün hukuki ihtilaf mahiyetinde anlaşmazlık bulunduğu anlaşıldığından, sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerinde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın, suçun sübut bulduğuna yönelik temyiz itirazının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 09/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.10.2015 gününde verilen dilekçe ile ticari alım satımından kaynaklanan alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2014 NUMARASI : 2012/292-2014/19 Uyuşmazlık ve hüküm; ticari araç niteliğindeki kamyonetin haricen satımından kaynaklanan alacak için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 8. ve 13. Dairelerince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 29.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın araç alım satımından kaynaklanmasına ve tarafların sıfatına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 13.Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. 11.04.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı kanunla değişik 2797 Sayılı Kanunun 60.maddesi uyarınca görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına 07.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın gayrimenkulun alım satımından kaynaklanan alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 05.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....