WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtiraz, hal hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hâkim, hal hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Hal hakem heyeti kararlarına yapılan itiraz üzerine asliye ticaret mahkemesinin vereceği karar kesindir. Somut olayda davacı vekili dava dilekçesindeki beyanında, müvekkilinin komisyonculuk işiyle uğraştığını, davalının ise üretici olduğunu belirtmiş olup tarafların 5957 sayılı Yasa kapsamında bulundukları, ilgili kanunun 10/5 maddesi uyarınca takip ve dava değeri itibariyle davacının takip yapmadan veya dava açmazdan evvel Hal hakem heyetine başvurusunun zorunlu olduğu, eldeki dava açısından özel dava şartı yerine getirilmeden dava açıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği ( benzer nitelikte Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2016/5614 esas sayılı onama ilamı) kanaatiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Maddesi uyarınca üreticiler ile meslek mensupları arasında bu kanunun uygulanmasından kaynaklı uyuşmazlığın çözümünde hal hakem heyetlerinin öncelikle yetkili olduğu, 2022 yılı itibari ile hal hakem heyetlerinin görev sınırının 174.457,20-TL olduğu ve bu miktara kadar olan uyuşmazlıklar için hal hakem heyetine başvurunun zorunlu olduğu, hakem heyetine başvurmadan dava açılamayacağı anlaşılmakla eldeki davada dava şartı yokluğundan 6100 sayılı HMK' nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine dair karar verilmiştir....

      -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan toplam 48.734,57 TL'lik mal aldığını, müvekkili şirketin mal tedarikini sağlayan baba-oğul olan ... ile ... vesilesiyle davalının oğlu dava dışı Yavuz Yurtbulan'a ödemeler yapıldığını, yapılan toplam 45.272,78 TL'lik ödemeden sonra davalıya 3.461,79 TL borç kaldığını, Hal Hakem Heyeti'nin haksız olarak müvekkilinin 43.227,22 TL borçlu olduğuna karar verdiğini ileri sürerek, menfi tespit davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya mal gönderdiğini bedelini alamadığını, hakem heyetinin kararının yerinde olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davacının davalıya olan borcunu usulüne uygun olarak ödediğini ispatlayamadığından hal hakem heyeti kararına itiraz davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar ilam hükmünde olacağı , Bu kararların 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirileceği, Tarafların bu kararlara karşı on beş gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebilecekleri, İtiraz, hal hakem heyeti kararının icrasını durdurmayacağı,. Ancak, talep edilmesi şartıyla hakim, hal hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabileceği, Hal hakem heyeti kararlarına yapılan itiraz üzerine asliye ticaret mahkemesinin vereceği kararların kesin olacağının düzenlendiği , yin aynı kanunun md 10/6' da ise; bu maddede yer alan parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanınunun mükerrer 298. Maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında arttırılır....

          Bu nitelikte alacak talepleri için talep edilen miktar tüketici hakem heyetinin görev alanına girmekte ise, tüketici hakem heyetine yeniden başvuruda bulunulması zorunludur. Hal böyle olunca da mahkemece, uyuşmazlığın esasına girilmeksizin dava dilekçesinin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece; davanın esasına girilerek tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptali yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 29/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, dosya kapsamına göre, hakem heyeti kararında belirli bir miktarın iadesine karar verilmediğinden hakem heyeti kararının ilam niteliğinde olmadığı, hakem heyeti kararının ancak tüketici mahkemesinde delil olarak kullanılabileceği, davacı bu dava ile delil niteliğindeki hakem heyeti kararının iptalini istediği, asıl dava açılmadan delil niteliğindeki hakem heyeti kararının iptalini istemede hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 4077 sayılı Kanunun 22.maddesinde "Değeri beşyüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar tarafları bağlar. Bu kararlar İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar bu kararlara karşı onbeş gün içinde tüketici mahkemesine itiraz edebilirler. İtiraz, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz....

              Mahkemece, dosya kapsamına göre, hakem heyeti kararında belirli bir miktarın iadesine karar verilmediğinden hakem heyeti kararının ilam niteliğinde olmadığı, hakem heyeti kararının ancak tüketici mahkemesinde delil olarak kullanılabileceği, davacı bu dava ile delil niteliğindeki hakem heyeti kararının iptalini istediği, asıl dava açılmadan delil niteliğindeki hakem heyeti kararının iptalini istemede hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 4077 sayılı Kanunun 22.maddesinde "Değeri beşyüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar tarafları bağlar. Bu kararlar..... ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar bu kararlara karşı onbeş gün içinde tüketici mahkemesine itiraz edebilirler. İtiraz, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz....

                Tüketici Mahkemesince ise, "...davacı vekilinin 03/02/2016 tarihli dava dilekçesinin konu, açıklamalar ve netice ve talep kısmında açıkça belirttiği üzere mükerrer alınan Afyonkarahisar Valiliği İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 26/08/2015 tarih ve 004720150001603 sayılı kararının iptalini istediği açıktır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70/3. maddesinde "Taraflar, tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir. " hükmü yer almaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlığın cezalı hal rüsum tutanağına ilişkin hakem heyeti kararının iptali istemine ilişkin olmasına göre, kararın temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2 maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3 maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Fıkrasındaki "Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar ilam hükmündedir. Bu kararlar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar, bu kararlara karşı on beş gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticarî davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebilir. İtiraz, hal hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hâkim, hal hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir....

                      UYAP Entegrasyonu