Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalıların ...it ilçesi ...... konut sitesinin 3475 ve 5 sayılı parsellerinde bulunan ve ikiz dubleks olarak inşaa edilen konutlarda malik olduklarını, taşınmazların bulunduğu parsellerin etrafı duvarla çevrilmiş olup davalıların taşınmazlarının ön cephede davacı müvekkillerinin taşınmazlarının ise arka cephede bulunduğunu, tüm taşınmazların yolla bağlantılarının proje gereği ön cephede bulunan kapılardan sağlandığını, davalıların site maliklerini ve davacıların rızasını almadan kendi konutlarının etrafında bulunan boş ortak alanları kendi zevklerine göre ağaçlandırmak suretiyle arka cephede bulunan davacıların ön kapılardan yola çıkmaları için gerekli olan yolu ortadan kaldırdıklarını ileri sürerek davalıların haksız müdahalelerinin meni ile ortak alandan yola geçiş haklarını kullanlarına izin verilmesini, davalıların ortak kullanım alanlarına ve site kapılarına yaptıkları haksız müdahalenin meni ile eski hale getirilmesine...

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin eldeki davayla birleştirilen ... sayılı dava dosyasıyla ..., ... ve ...’a karşı elatmanın önlenmesi davası açarak davalıların dava konusu taşınmaza yaptığı müdahalenin önlenmesine ve toplam 22.000 TL haksız işgal tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Birleştirilen dosyanın davalıları 24.11.2009 tarihli dilekçeleriyle davacı ...’ın rızasıyla dava konusu evde oturduklarını, bu nedenle haksız işgal tazminatının istenemeyeceğini, ev yapılırken çalıştıklarını ve katkılarının olduğunu bildirmiş, men'i müdahale ile haksız işgal tazminatı davasının reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, ilk kararda; davacı-karşı davalı ... ...'...

      ile dava dışı müteahhit arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşa edilecek binadan müteahhide düşecek bir adet daireyi isatın aldığını, daireye faydalı ve zaruri imalat yaptırdığını, davalılar tarafından hakkında açılan müdahalenin meni davasının kabul edildiğini ileri sürerek, daireye yaptığı faydalı giderlerin tahsilini istemiş, davalı ise karşı davası ile mahkemece müdahalenin menine karar verildiği halde davacının haksız olarak daireyi kullandığından bahisle ecrimisil talibinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki hukuki ilişki asıl davada sebepsiz zenginleşme ve karşı davada ecrimisil isteğine dayandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 3.Hukuk dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Noterliğinden 12.12.2016 tarih, 16087 yevmiye nolu ihtarının keşide edilerek konutu tahliye etmesi ve 01.11.2016 tarihinden itibaren aylık 1000,00 TL ecrimisil ödemesinin ihtar edildiğini, ihtarın 13.12.2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen konutun kullanan tarafından da tahliye edilmediğini ve ecrimisil bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek, her iki davalının da halen haksız işgale devam ettikleri kooperatife ait konutu fuzuli işgal etmeleri nedeniyle bu taşınmaza yaptıkları müdahalenin meni ile tahliyelerine, işgalin başladığı 02.11.2016 tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL'den dava tarihine kadar toplam 7.300,00 TL ecrimisil bedelinin her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25/02/2004 gün ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı) 25/05/1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir....

        Bu nedenle gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere; ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve 6100 sayılı HMK'nin 266. vd. maddelerine uygun olmalıdır....

          Dava, müdahalenin meni ve ortak kullanım alanından tahliyesi istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

            Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19/07/2022 tarih, 2019/404 esas 2022/205 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Davanın müdahalenin meni talebi yönünden KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; a) Davacının müdahalenin menine yönelik talebinin davalı T4 yönünden kabulü ile, dava konusu taşınmazda davacının payına vaki el atmanın önlenmesine, b) Davacının müdahalenin menine yönelik talebinin T4 dışındaki davalılar yönünden reddine, c-) Davanın ecrimisil talebi yönünden KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; ç-) Davacının ecrimisil talebinin davalı T4 yönünden kabulü ile, bilirkişi raporu ile belirlenen ecrimisil bedeli olan 29.327,15 TL nin 5000TL'sine dava tarihi olan 04/11/2019 tarihinden itibaren 24.327,15TL'sine ise ıslah tarihi 05/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T4'dan alınarak davacıya verilmesine, d-) Davacının ecrimisile yönelik talebinin T4 dışındaki davalılar yönünden reddine, e-) Müdahalenin meni yönünden alınması gerekli 13.122,98 TL harçtan peşin alınan 85,39...

            Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde müdahalenin men'i ve kal, ecri misil bedeli talep edilmiş olmakla, taşınmazda meydana gelen zararın tazmini talep edilmemiştir. Davacı vekili talep arttırım dilekçesi ile de dava konusu taşınmaza yapılmış olan müdahalenin meni ile kal'ine, haksız işgal nedeni ile 500,00.-TL ecri misil bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi çerçevesinde, müdahalenin meniyle birlikte kal istemini de içeren bir davada, harç ve vekalet ücretinin, müdahaleye konu taşınmaz (veya kısmi müdahalede, müdahaleye konu bölüm) ile, kal istemine konu muhdesatın değerleri toplamı üzerinden hesaplanabilmesi için, her halükarda, kal isteminin ilişkin bulunduğu şeyin, bütünleyici parça (mütemmim cüz) niteliğinde bulunması; yani, taşınmazdan ayrılabilmesinin ancak yok edilmek, zarara uğratılmak veya yapısı değiştirilmek suretiyle mümkün olabilmesi gerekir....

            UYAP Entegrasyonu