DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) DAVA TARİHİ : 30/07/2018 KARAR TARİHİ : 11/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Asıl dosyada; Davacı ... Mensucat Sanayi ve Ticaret A.Ş....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.05.2014 gününde verilen dilekçe ile taşkın bina nedeniyle temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi ayrı ayrı davacılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, taşkın bina nedeniyle açılan temliken tescil istemine ilişkindir. Davacılar, dava konusu 9248 ada 19 parselde bulunan bağımsız bölümlerin maliki olduklarını, davalının taşınmazının kendi taşınmazlarına bitişik olduğunu, binanın yapımı sırasında kasıtlı olmaksızın davalının arsasının bir kısmının kullanıldığından bahisle tecavüzlü kısmın bulunduğu bölümün davacılar adına tescilini istemiştir....
Taşınmaz malikine, Kanunun 730. maddesiyle taşınmazını taşkın olarak kullanmama ve başkasına zarar vermeme yükümlülüğü getirimiş; 738. maddesiyle ise kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara ve onların üzerindeki yapılara zarar vermekten kaçınma zorunluluğu getirilmiştir. Taşınmaz malikinin taşınmazını taşkın olarak kullanıp kullanmadığı ve başkasına zarar verip vermediğini belirlemedeki ölçü yerel adettir. Kuşkusuz yerel adet belirlemesinin yanında bu gibi davalarda çözüm özen ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi görüşüne de başvurmak gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.11.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil ve davalı tarafça savunma yoluyla TMK’nın 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı yanın taleplerinin reddi ile davalı yanın temliken tescil isteminin kabulüne dair verilen 08.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemine ilişkin olup davalı tarafça savunma yoluyla TMK’nin 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.08.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil veya irtifak hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.01.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, 2005 yılında satın alma yoluyla edindiği 43 parsel sayılı taşınmaza yaptığı binanın davalı Hazine’ye ait olup, Pertek Askerlik Şubesine tahsisli 44 parsel sayılı taşınmaza taşkın olduğunu, iyiniyetle bina yaptığını ileri sürerek, bina ve eklentilerinin taşkın bölümünün adına tescilini veya irtifak hakkı kurulmasını istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yukarıda esas karar numarası belirtilen dava dosyasında; davacı Şirket tarafından ... aleyhine çekişmeli 604 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak taşkın bina yapımı nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılmış, bu dava redle sonuçlanıp temyiz aşamasında iken bu kez eldeki davada; aynı davacı tarafından aynı davalı aleyhine aynı parsele yönelik olarak tespit sırasında hatalı sınırlandırma yapıldığı iddiası ile dava açılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 114/ı maddesinde; “aynı davanın daha önceden açılmış olması ve halen görülmekte olması”, teknik ifade ile “derdestlik” dava şartı olarak düzenlenmiştir. Bu şartın oluşması için görülmekte olan dava ile tarafları ve konusu aynı olan bir davanın daha görülüyor olması gerekmektedir....
Somut olayda; dosya içinde toplanan tüm deliller incelendiğinde yukarıda genel ilkeleri belirtilen taşkın inşaat nedeniyle tescil şartlarının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.Tescile karar verilebilmesi için öncelikle tecavüzlü binanın davacı tarafından kendi malzemeleri ile iyiniyetli olarak yapılması gerekir. Davacı taşınmazı bina ile birlikte 2002 tarihinde satın aldığına göre bayiine ait kişisel hakka dayanarak tescil isteyemez. Diğer taraftan davalılara ait tapu kaydı incelendiğinde dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede imar uygulaması yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu tecavüzlü bina imar uygulaması sonucu tecavüzlü hale gelmiş ise bina sahibinin kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan, kusurlu sayılmamış ve imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğu duyulmuştur (3194 s.k nun 18/9m). Ancak bu koruma bina sahibine tescil hakkı vermemektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanı ...'un maliki olduğu 260 parsel sayılı taşınmazını ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalıya temlik ettiğini, sözleşmenin muvazaalı olduğunu ileri sürerek muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına kayıt ve tescilini, olmadığı takdirde başkasının arsasına iyiniyetle bina yapan malik olması nedeniyle bedeli karşılığı taşınmazın adına tescilini istemiştir. Davalı, sözleşmenin muvazaalı yapılmadığını, ayrıca taşkın inşaat nedeniyle tescil şartlarının da oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerli olduğu, taşkın inşaat nedeniyle tescil şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı....
Bilindiği üzere, TMK’nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. TMK’nın 725. maddesinde ise bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Meni müdahale davasına konu edilen taşınmazı 2012 yılında bulunduğu hal üzerine satın aldığını, taşınmazın üzerinde bina ve eklentilerinin bulunduğunu, bu taşınmazın bulunduğu yerin daha sonra 2016 tarihinde imar düzenlemesine tabi tutulduğunu, kendisinin satın aldığı taşınmaz üzerinde bulunan binanın yaklaşık 30 yıllık bir bina olduğunu, haksız ve taşkın inşaat yapmadığını, işgalci konumunda olmadığını, ilk imar uygulamasının 17/05/1986 olan bu taşınmazlardaki mevcut yapılaşmanın korunması ve buna göre İmar Yasasının 18.maddesinin uygulanması sırasında taşınmazların üzerindeki mevcut yapıların korunmadığının anlaşıldığını, bunun tamamen idarenin tasarrufunda olan bir durum olduğunu, kendisinin tasarrufunda olan bir durum olmadığını ve İmar Kanununa uygun imar parselleri tesis edildiğinden kendisinden ecrimisil vs. taleplerde bulunulamayacağını, kanun gereği parsel sınırlarının belirlendiğini ve tescil edildiğini, binanın taşkın kısmının ana binaya...