Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş sayılı dosyası ile de tespit yapıldığını, davalı tarafın bu müdahalelere ilişkin olarak müvekkillerden rıza ve onay almadığını, bu nedenle davalının taşınmazdaki fiili durumunun ortak yere izinsiz el atmış olması nedeniyle fuzuli/kanunsuz işgal olduğunu, davalının fuzuli işgal sebebiyle kullandığı müddete ilişkin olarak müvekkillerine ecri misil/işgal tazminatı ödemek ve haksız işgal ettiği yerleri boşaltarak taşınmazı eski hale getirmekle yükümlü olduğunu, bu yükümlülükle ilgili ihtarname keşide edildiğini ancak davalı tarafın herhangi bir ödemede bulunmadığı gibi halen fuzuli işgalini sürdürmekte olduğunu, tüm bu nedenlerle davalının haksız işgaline son verilerek haksız işgal ettiği alanlardan tahliyesine ve davalının haksız işgal ettiği ve çıkma yaptığı alanlardaki mimari projeye aykırılıkların yıkılarak mimari projeye uygun eski haline getirilmesi ve bunların bedellerinin müvekkillerine ödenmesini talep etmiştir....

Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan hak sahibinin hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Bilindiği üzere; yüklenicinin kendisine devredilen paya hak kazanabilmesi için edimini yerine getirmesi gerekir. Edim ise binayı imal ve teslimdir. Yüklenici edimini yerine getirmediği taktirde 6098 sayılı Türk Borçlar Yasası'nın 473. (818 sayılı Borçlar Yasası'nın 358.) maddesi uyarınca arsa sahibinin, sözleşmenin feshini ve tapunun iptalini isteyebilme hakkı doğar....

Bundan ayrı, hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir. Özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir....

    Bununla birlikte, ecrimisil istemi yönünden uyuşmazlık değerlendirildiğinde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.06.2019 tarihli ve 2017/1- 1275 Esas, 2019/752 Karar sayılı ilamında da temas edildiği üzere "...haksız işgal tazminatı (ecrimisil) haksız eylem niteliğinde olup genel hükümler uyarınca (TMK. mad. 995) genel mahkemelerde görülmesi gereken bir dava türüdür. Kat Mülkiyeti Kanunu'nda haksız işgal tazminatına yönelik herhangi bir düzenleme bulunmadığından uyuşmazlığa Kat Mülkiyeti Kanunu'nun uygulanacağı dolayısıyla da sulh hukuk mahkemelerince bakılacağından söz etmek mümkün değildir."...

    Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin hak sahibi olmayan zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

      Asıl dava temliken tescil, karşı dava meni müdahale kal ve ecrimisil istemine ilişkindir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre; 1-Temliken tescil isteminin dayanağını teşkil eden ve 106 parselde toprağa gömülü olduğu belirtilen yakıt tankı ile parsel çerçevesindeki ihata duvarı Medeni Kanununun 722 ve takip eden maddelerinde sözü edilen anlamda yapı olmadığından, bunları yapan kişinin tescil isteme hakkından ve hukuken korunması gereken bir hakkının varlığından söz edilemez....

        Burada önemle vurgulanmalıdır ki, Yasa hükmünde “haksız elatmadan” söz edilmiş olması karşısında, bütün bu davranışların haksız olması, davalının bir hakka dayanmaması gerekli ve yeterlidir. Bilindiği ve gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

        Davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları ile aşağıdaki 2 nolu bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraf vekillerinin ecrimisilin hesaplanma yöntemine ve miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haksız işgal tazminatı (ecrimisil) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı men'i müdahale ve ecrimisil davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.03.2005 gününde verilen dilekçe ile meni müdahale ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, komşu parsel maliki ve kiracısı olan davalıların, 6 parsel sayılı taşınmazın işgal ederek ekip dikmek suretiyle vaki müdahalelerinin meni ile 2 yılık ecrimisil bedelinin tahsilini istemiş, davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, hüküm davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu