Somut olayda; dava konusu Tekirdağ ili, Süleymanpaşa ilçesi, Zafer mahallesi, 2434 ada 3 parsel nolu taşınmazın arsa vasfı ile 3/8 payının Vahide Yaralı, 3/8 payının T2 ve 1/4 payının T1 adına intikalen 20/03/2015 tarihinde tescil edildiği, davalıların malik olmadığı, davacıların mülkiyet hakkına dayanarak haksız kullanım nedeniyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep etme hakkı olduğu, istinafın sadece ücreti vekâlete ilişkin olduğu, meni müdahale yönünden taşınmazın dava açıldıktan sonra tahliye edilmesi nedeniyle konusuz kaldığı, AAÜT'nin 6.maddesi gereğince ön inceleme duruşmasından sonra karar verildiğinden meni müdahale yönünden dava değeri üzerinden nispi ücreti vekâlete hükmedilmesi gerektiği, buna göre mahkemece hükmedilen miktarın doğru olduğu, dava açılmakla meni müdahale yönünden davacıların önceden rızası olsa dahi rızayı geri almış sayılacakları, böylece mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır....
İstinaf Sebepleri Takibin yanlızca ecrimisil alacağına yönelik olmadığı, tapu iptal ve tescil davaları ile gayrimenkulün aynına dayalı meni müdahale ve ecrimisil davalarına ilişkin kararların kesinleşmeden icra edilemeyecekleri ileri sürülerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takip dayanağı ilamın davacıya ait taşınmaza vaki el atmanın önlenmesi ve haksız işgal tazminatına ilişkin olup mahkemece meni müdahale ve ecrimisil bedeline hükmedildiği, her ne kadar birleşen davada tapu iptal ve tescil istemi bulunulmakta ise de bu davanın reddedildiği, ecri misil alacağının tapu sicilinde değişiklik yaratacak mahiyette olmadığı, birleşen tapu iptal ve tescil davası da reddedildiğine göre, ilamın kesinleşmeden ilamlı icra takibine konu edilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Mahkemece, asıl davada davacıların ecrimisil taleplerinin kısmen kabulüne, davacı ... tarafından açılan meni müdahale davasının atiye terk edilmesi nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, davacı ... tarafından açılan meni müdahale davasının kabulü ile davalının davacının payı oranında elatmasının önlenmesine, birleşen davanın kısmen kabulü ile davacılar tarafından davalı aleyhine açılan ecrimisil davasının reddine, davacı ... tarafından açılan müdahalenin önlenmesi davasının kabulüne, davacı ... tarafından açılan müdahalenin önlenmesi davasının atiye terkedilmiş olması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Burada önemle vurgulanmalıdır ki, Yasa hükmünde “haksız elatmadan” söz edilmiş olması karşısında, bütün bu davranışların haksız olması, davalının bir hakka dayanmaması gerekli ve yeterlidir. Bilindiği ve gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Davacılar ... ve ... vekilinin ecrimisile ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....
bariyer sistemi ile kapatıldığı ve yapı kısımlarının oto aki ve oto lastikçi, geriye kalan kısımların 9 no'lu parselle birlikte davalı şirket tarafından kullanıldığı, davalı tarafından kullanılan alanın 670 m2 olduğunun belirtildiği, meni müdahale ve ecrimisil talebinin kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay 8 Hukuk Dairesi tarafından onanmak sureti ile kesinleştiği, Mahkemece mevcut bu delillerle asıl ve birleşen davanın kabulüne, meni müdahale yönünden ise konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 28.04.2009 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin meni istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava fuzuli şagillik nedeniyle müdahalenin men'i ve tahliye istemine ilişkindir. Davalı, dava konusu yerin kendisine tahsis edildiğini, davanın reddini savunmuştur . Mahkemece istem, men'i müdahale ve tahliye şeklinde iki ayrı dava olarak değerlendirilip, meni müdahale davası tefrik edilmiş, davalının dava konusu yeri lojman olarak kullandığı, fuzuli işgal sebep gösterilerek dava açılmasının iyiniyet kuralı ile bağdaşmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir....
mevcut olduğunu, 6 m2 lik alanın ve müvekkiline ait tek oda konumundaki alanın davalılarda haksız müdahale edilerek kullanıldığını, bu nedenlerle haksız müdahalenin meni ile dava tarihinden geriye dönük olarak şimdilik 5 yıllık ecrimisil bedeli 2.000 TL nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....