Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalı tarafından ikinci kez alınan ihtiyati haciz kararının ve bu kararın infazının haksız haciz niteliğinde olduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden 818 sayılı BK’nın 49. maddesindeki (6098 sayılı TBK'nın 58.maddesi) koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. (Bkz. Prof. B....

    Diğer bir anlatımla, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında alacağın güvence altına alınması amacıyla kural olarak ihtiyati haciz koruma tedbirine başvurulabilecek, ihtiyati tedbir konulması talep edilen davalıların malvarlığının davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Ne var ki uygulamada bu türden açılan davalarda ihtiyati tedbir/ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz ve buna benzer taleplerin, mahkemece hukuki nitelendirilmesinin ihtiyati haciz olarak yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Bu itibarla davacının ihtiyati tedbir olarak adlandırdığı talebinin, ihtiyati haciz niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır....

      Diğer bir anlatımla, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında alacağın güvence altına alınması amacıyla kural olarak ihtiyati haciz koruma tedbirine başvurulabilecek, ihtiyati tedbir konulması talep edilen davalıların malvarlığının davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Ne var ki uygulamada bu türden açılan davalarda ihtiyati tedbir/ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz ve buna benzer taleplerin, mahkemece hukuki nitelendirilmesinin ihtiyati haciz olarak yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Bu itibarla davacının ihtiyati tedbir olarak adlandırdığı talebinin, ihtiyati haciz niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır....

      Haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi mümkün olup... haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat istemli davalarda İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesine, UYUŞMAZLIĞIN BU ŞEKİLDE GİDERİLMESİNE.." karar verilmiştir. Bu kapsamda Yargıtay 4....

        Öncelikle belirtmek gerekir ki; manevi tazminat istemi, zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılamaz. Bu sebeple davacının manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceği göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması, ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 sayılı HMK'nın 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....

        KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin, yukarıda esas numarası yazılı ilk derece mahkemesinin, maddi tazminat talebi yönünden ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 13/4/2023 tarihli ara kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1- b/1 inci maddesi uyarınca esastan reddine, 2- Davacı vekilinin manevi tazminat davası yönünden istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin yukarıda esas numarası belirtilen ihtiyati haciz talebinin manevi tazminat talebi yönünden reddine ilişkin 13/4/2023 tarihli kararının, HMK'nin 353/1- b/2 nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre; 1- Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne, davacının manevi tazminat davası yönünden 100.000,00 TL manevi tazminat alacağını karşılayacak biçimde, istenilen tazminatın %5 i olan 5.000,00 TL tutarında nakdi teminat yatırıldığında veya süresiz ve kesin banka teminat mektubu karşılığında,...

        , haksız fiillerde muacceliyet tarihi haksız fiilin işlendiği tarih olduğunu, bu nedenle haksız fiil tarihi itibari ile maddi ve manevi tazminat yönünden bir zararın oluştuğunu, bu nedenle de kaza tarihi itibari ile ihtiyati haczi talep edilen manevi tazminat talebindeki alacağın "muaccel olduğu" ve "belirli bir alacak olduğu" ortada olup, talep edilen manevi tazminat talebi üzerinde ihtiyati hacze karar verilebileceğini, müvekkillin maruz kaldığı manevi zarar açıkça ortada olduğunu, manevi tazminata hükmedildiği takdirde bu tazminatın davalılardan tahsil edilmesinin önemli ölçüde güçleşeceğini, davalıların mal kaçıracağı bilgisini aldıklarını, ilk derece mahkemesinin ara kararıyla ihtiyati haciz talebimizin reddine karar verilmesinin davacının telafisi imkansız zararlara maruz kalmasına neden olacağını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen ara kararın kaldırılmasına, mevcut ve celp edilecek evraklar ile kararın tekrar değerlendirilerek ihtiyati haciz talebinin teminatsız olarak...

        Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....

        Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen ilk karar Dairemizin 14/11/2016 gün, 2016/10390 esas ve 2016/11165 karar sayılı ilamıyla, uyuşmazlığın esası incelenmek üzere bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz kararı alan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden TBK 58, (BK’nın 49) maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır....

          Sayılı karar ile 1.151.110,45-TL'lik teminat bedelinin dosyaya depo edilmesi halinde müvekkillerin taşınır ve taşınmaz malvarlığı ile 3. şahıslar nezdindeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine dair karar tesis etmiş, mezkur ihtiyati haciz kararına davacılar tarafından itiraz edilmiş, itiraz üzerine Bakırköy ....Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 20/10/2021 tarihinde yapılan duruşma neticesinde, yapılan itirazların kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup, müvekkillere haksız ihtiyati haciz nedeniyle tazminat davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiğini, bunun üzerine haksız ihtiyati haciz sebebiyle müvekkillerin uğramış olduğu zararların maddi ve manevi zararlar için dosyanın bakırköy 5. asliye ticaret mahkemesine gönderilmesini, ihtiyati haciz kararının icrası için yatırılan teminat miktarı üzerine tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz/tedbir konulmasını, ... için; HMK'nın 107/1 maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak haksız ihtiyati haciz...

            UYAP Entegrasyonu