Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut uyuşmazlıkta zarar haksız eylemden kaynaklandığından, manevi tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Bu itibarla dosyada bulunan bilgi ve belgeler de dikkate alındığında haksız fiil (yaralanma) tarihi itibarıyla davacının maddi ve manevi tazminat alacaklarının muaccel hale geldiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Diğer yandan manevi tazminat miktarının takdiri hâkime aittir. Hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceğinden bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi de doğru olmayacaktır. Bu itibarla mahkemece uygun görülen miktar yönünden, İİK'nin 259'uncu maddesi uyarınca takdir edilen teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilebilecektir....

    Taraflarca İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: A-) Davacı vekili, manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz isteminin reddi kararına karşı süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; 12/06/2020 tarihinde meydana gelen kazada müvekkilinin çekmiş olduğu elem ve acının bir nebze giderilebilmesi için 30.000,00 TL manevi tazminat talebinde ve ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, ilk derece mahkemesince verilen ara kararı ile manevi tazminatın hakimin takdiriyle belirlenen bir tazminat olması nedeniyle İİK 257 kapsamında gerekli koşulları taşımadığından bahisle manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiğini, bu ara kararın usul ve yasaya uygun olmadığını, işbu davada İİK 257 vd. maddesinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle muaccel hale gelen manevi tazminat alacağı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin kanunen mümkün olduğunu, ilk derece mahkemesinin manevi tazminat yönünden ihtiyati haczin reddine ilişkin kararının kaldırılmasını...

    Mahkemece, geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş olup, ekli belgelere göre bir miktar tazminat alacağının doğduğunu kabul ihtimal ve ispat dahilinde olduğundan, maddi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle dava edilen 10.000,00 TL yönünden talebin kabulü gerekirken, reddi doğru görülmemiştir. 2-Manevi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebi yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Davacı vekili tarafından dava konusu yapılan, manevi zarara karşılık toplam 70.000,00 TL olduğu belirtilen manevi tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiş, Mahkemece talebin reddine karar verilmiştir....

      Davacı tarafından açılan maddi tazminat davasına ilişkin ihtiyati haciz talebi yönünden ise, uğranılan maddi zararlardan ötürü tazminat alacağı kazanın meydana geldiği tarih itibarıyla istenebilir hale gelmiş olmakla birlikte, davanın geldiği aşamada istenen tazminatın kapsamı itibarıyla tazminat hesabının bilirkişi incelemesini gerektirmesi ve hak edilen tutarın yaklaşık olarak dahi henüz belli olmaması göz önüne alınarak, ihtiyati haciz talebinin maddi tazminat davası yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

      Haksız ihtiyati haciz sebebiyle kabulün karar verilen tazminatlara haksız ihtiyati haciz tarihinden itibaren faiz işletilebilecektir. Ancak davacı taraf haksız ihtiyati haczin uygulandığı tarihten itibaren faiz uygulanmasını talep ettiğinden talep bağlı kalınarak haksız ihtiyati haczin uygulandığı tarihten itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir ---------- Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının haksız hacizde kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir. Buna göre; Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. -------, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....

        C) İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Somut olayda haksız bir fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiğinin açık olduğunu, sadece failin kim olduğu ve kusur durumu ile sürekli iş görmezlik oranının çekişmeli olduğunu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibarıyla muaccel hâle geldiğini, bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulunun gerçekleşmiş olduğunu, bu nedenlerle manevi tazminat tashilinin sağlanması amacıyla manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin kabul edilmemesinin usûl ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, ve manevi tazminat yönünden de ihtiyati haciz kararının uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Mahkemece bu düzenlemeye aykırı olarak davacının vekalet ücreti talebiyle ilgili bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalının temyiz itirazlarına gelince; 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden BK’nın 49. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir....

            Davacıların manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmış olup davalının istinaf talebi kabul edilerek, ilk derece mahkemesinin 09/02/2020 tarihli ihtiyati haciz kararı ile 29/04/2021 tarihli ihtiyati haciz kararına itirazın reddi kararının, duruşma yapılmaksızın kaldırılması ve ihtiyati haciz isteyen davacıların ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1- b-2 uyarınca yargılamada bir eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı veya yargılamada bulunan eksikler duruşma...

            Madde ve devamında düzenlenen İhtiyati haczin verilebilmesi için alacağın muaccel olmasının yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu da bulunmaktadır. Manevi tazminat miktarının belirli hale gelmesi yargılamayı gerektirir olması nedeniyle, manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz taleplerinin REDDİNE, dair karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tazminat taleplerinin haksız eylemden kaynaklandığını, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale geldiğini, bu durumun mahkemece de kabul edildiğini ve maddi tazminat yönünden ihtiyati haczin kabul edildiğini, buna karşılık manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebinin reddedilmesinin yerinde olmadığını, yerel mahkeme ara kararının manevi tazminat talebine yönelik reddedilen kısımları yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı tarafça istinaf başvuru dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır....

            Bununla birlikte hemen belirtmek gerekir ki, manevi tazminat miktarının takdirinin hâkime ait olduğu, hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı Kanunun 259'uncu maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla manevi tazminat davası yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken yazılı biçimde reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

            UYAP Entegrasyonu