Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, haksız ihtiyati haciz kararı ve infazı nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zarardan dolayı talep edilen maddi ve manevi tazminat davasıdır. Haksız ihtiyati haciz sebebiyle açılacak tazminat davalarında görevli ve yetkili mahkeme ihtiyati haciz kararı veren mahkemedir. İhtiyati haciz kararı ....Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilmiş ise de; asıl davanın açılmış olması nedeniyle HMK 397/4 maddesi gereği D.iş dosyası asıl dosyanın eki sayıldığından haksız ihtiyati haciz sebebiyle açılan tazminat davasında da görevli ve yetkili mahkeme ....Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan dosyanın ....Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ve esasın bu şekilde kapatılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir....

    Mahkemece, geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde, manevi tazminat yönünden yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş olup, ekli belgelere göre bir miktar tazminat alacağının doğduğu kabul ihtimal ve ispat dahilinde olduğundan, manevi tazminat talepleri yönünden ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle talebin (taşınır ve taşınmazlar yönünden) kabulüne karar verilmesi gerektiği halde reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir. HMK'nın 355....

    Dava, haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, mahkemece, verilen ihtiyati haciz kararının haksız olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İİK’nin 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haczin haksız olması takipte yada açılacak bir dava sonucunda anlaşılacak olup, ihtiyati hacze ilişkin icra takibinin davalı tafaından haksız yapıldığına ilişkin koşulların oluşmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece sonucu itibariyle doğru olan davanın reddine ilişkin kararını HUMK 436. maddesi uyarınca açıklanan gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      Mah., ... ada, ... parselde kain Bodrum 2 bağımsız bölüm nolu” bölgede kayıtlı olduğunu, davalı tarafın bu haksız haciz nedeniyle sorumlu olduğunu, çünkü müvekkilin taşınmazının haczini istemekle ve haczetmekle söz konusu haksız ihtiyati haciz kararını icra etttiğini, İstanbul 12.Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/15 E 2014/276 K sayılı dosyayla açtığı tasarrufun iptali davasıyla müvekkilinin herhangi bir mal kaçırma işlemi içerisinde bulunmadığına ve davanın reddine karar verildiğini, bu dava neticesi ile davalının aldığı ihtiyati haciz kararının haksız olduğunun ve müvekkili mağdur ettiğinin hukuken tespit edildiğini, müvekkilinin haksız ihtiyati haciz kararı nedeni ile manevi zararlara uğradığını, tasarrufun iptali davası sonucunda davalı tarafın aldığı ihtiyati haczin haksız ve kötü niyetli olduğunun ortaya çıktığını, haksız ihtiyati hacizden doğan tazminat davalarında "kusursuz sorumluluk" esasının hakim olduğunun gerek uygulamada gerekse doktrinde benimsenmiş olup, manevi zararın ihtiyati...

        Mahkemece, 23/09/2020 tarihli ara kararıyla; "ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin talep dilekçesi ve ekinde sunduğu belgeler incelendiğinde,davacı vekili,cismani zarar nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tahsili amacıyla davalı Gökkar Madencilik şirketine ait mallarının dava değeri kadarının ihtiyaten haczedilmesini talep etmiş ise de;davacı vekili tarafından dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığı hakkında mahkemede kanaat uyandırmaya yeterli olmadığı,davacıya sigorta şirketi tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun belli olmadığı,tarafların kusur durumunun belli olmadığı,,manevi tazminat miktarına yapılacak yargılama sonunda hükmedilecek olması hususları gözönüne alındığında söz konusu ihtiyati haciz talebinin de İİK’nın 257/I hükmündeki hukukî sebep açısından reddedilmesi gerektiği sonucuna varılarak" ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....

        Diğer bir anlatımla, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında alacağın güvence altına alınması amacıyla kural olarak ihtiyati haciz koruma tedbirine başvurulabilecek, ihtiyati tedbir konulması talep edilen davalıların malvarlığının davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Ne var ki uygulamada bu türden açılan davalarda ileri sürülen ihtiyati tedbir/ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz ve buna benzer taleplerin, mahkemece hukuki nitelendirilmesinin ihtiyati haciz olarak yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Bu itibarla davacılar vekilinin ihtiyati tedbir olarak adlandırdığı talebinin, ihtiyati haciz niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır....

        No.lu ve 05.01.2022 tarihli ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin kararın kaldırılarak, ihtiyati haciz talebimizin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAFA CEVAP : Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, taksirle ölüme neden olmaktan kaynaklanan haksız eylem nedeniyle açılan maddi manevi tazminat davasında istenilen geçici hukuki koruma tedbirinin reddine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle, İİK un 257 inci maddesi uyarınca ihtiyati haciz koşulları gerçekleşmediğinden davacının ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Bilindiği üzere; uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır....

        İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz kararı olan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden BK’nın 49'uncu maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. (Bkz. Prof. B. Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d). Haksız yere bir kimsenin mallarının haczettirilmesi, o kimsenin ticari itibarına saldırı teşkil eden ve BK'nın 49'uncu maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranıştır. Somut olayda, 28/02/2014 tarihli çekin keşidecisinin dava dışı .... şirketi olduğu, lehdarının ise davacı ... olduğu, çekin ciro yoluyla davalıya devredildiği anlaşılmaktadır....

          Mahkemece, davacının maddi zararı ile ihtiyati haciz arasında uygun illiyet bağı bulunduğundan kusur dahi aranmaksızın davalının maddi zarardan sorumlu olacağı; davalının basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek ödenmiş bonolar hakkında ihtiyati haciz kararı alarak fiilen uygulatması şeklindeki eyleminde hukuka aykırılık ve kusur unsurunun da gerçekleştiği; davacı şirketin kişilik haklarına haksız saldırı niteliğinde bulunduğu; davacının müterafik kusurunun bulunmadığı şeklindeki gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kural olarak haksız haciz uygulaması nedeniyle aleyhine haciz uygulanan kişi manevi tazminat isteminde bulunabilir. Dosya kapsamından fiili haciz tarihinde borcun tamamının ödenmediği, davacının bakiye borcunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durum, haciz tutanağında tespit edildiği üzere davacının da kabulündedir....

            Az yukarıda (3) nolu kısımda açıklandığı üzere ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir birbirinden farklı kurumlar olup birbirinin yerine ikame edilemeyeceğinden bazen verildiği üzere ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir şeklinde bir geçici hukuki koruma usulü de bulunmamaktadır. Hal böyle olunca haksız eylemden kaynaklanan tazminat ve alacak isteklerinde para alacağına kavuşulması amaçlandığından, zararın haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale geldiğinden mahkemece davacı .... yönünden de onun BTM ile giderilebilir yaralanması bulunması ve eşinin de olayda ağır yaralanması nedeniyle manevi tazminat talep edebileceği nazara alınması suretiyle her iki davacı yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davacı .... yönünden şartların bu aşamada kabule göre mevcut olmadığından bahisle ihtiyati haciz talebinin reddedilmesi doğru olmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu