Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkmesinde görülen haksız ihtiyati haciz ve icra takibi nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; istinaf isteminin esastan reddine ilşkin kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edimesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili; davalı bankanın aldığı ihtiyati haciz kararı uyarınca yaptığı haksız hacizler nedeniyle müvekkillerinin zarara uğradığını, borçlulara verilen sürenin sonu beklenmeden kredi borcunun kat edildiğini, borca yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında bankanın verdiği süreyi beklemediği için itirazlarının haklı bulunduğunu, davalı bankanın kötüniyetli olarak aynı alacak için hem ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla hem de usulsüz bir şekilde müşterek kefil olan müvekkilleri...
Davacıların manevi tazminat istemi bakımından ihtiyati haciz talebi bakımından yapılan değerlendirmede; Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Bu nedenlerle manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebin reddine ilişkin ilk derece mahkemesince red kararı verilmiş olmasında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Derdest dava, haksız fiilden kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.Davacı, dava dilekçesi ile, dava konusu maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece 25/02/2022 tarihli gerekçeli ara karar ile söz konusu talebin reddine karar verilmiş, davacı vekili işbu ara kararını süresinde istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemenin gerekçeli ara kararında yazılı hususlar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Derdest davanın haksız fiil ve kusura dayalı bir miktar maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin olması, dava konusu maddi ve manevi tazminatlarla ilişkin alacakların varlığı ve miktarları yönünden İ.İ.K. 257 v.d. mddeleri gereğince ihtiyati haciz talebinin kabulü için yasaca aranan gerekli ve yaklaşık ispata yeterli koşulların, bu aşamadaki mevcut derdest...
Davacının, iş bu davada şimdilik maddi tazminat olarak talep ettiği 2000,00 TL’nin, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, her halükarda hayatın olağan akışı içerisinde neredeyse herkes tarafından, dolayısı ile davalılar tarafından da ödenecek meblağ dahilinde bulunduğu, kaldı ki maddi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karar verilmesi halinde dahi talep edilen maddi tazminat miktarı ile sınırlı şekilde ihtiyati hacze karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla somut olayda maddi tazminat talebi bakımından da ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmış, maddi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar verilmiştir....
Mahkemece 01/12/2020 tarihli ara kararı ile, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; geçici hukuki korumalarda yaklaşık ispat şartının yeterli olduğunu, haksız fiilden doğan tazminat davalarından tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibariyle muaccel hale geldiğini, İİK 257. madde gereğince ihtiyati haciz şartlarının mevcut olduğunu, müvekkilinin muhtemel haklı çıkması halinde alacağına kavuşma imkanının güç olacağını belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur. Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2004 sayılı İİK'nun 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. 2004 sayılı İİK'nun 258. maddesi gereğince ihtiyati haciz isteyen alacağı ve gerekirse ihtiyati haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller sunmaya mecburdur. Somut olayda davacının davalı tarafından pompalı tüfekle 4....
dahilinde bulunduğu, kaldı ki maddi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karar verilmesi halinde dahi, talep edilen maddi tazminat miktarı ile sınırlı şekilde ihtiyati hacze karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, somut olayda maddi tazminat talebi bakımından da ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmış, Tüm bu nedenlerle Davacı vekilinin maddi ve manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin yerinde görülmeyerek reddine," şeklinde karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak yapılan haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, ihtiyati haciz kararı icra takibine konu edilmiştir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 09/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Maddi ve manevi tazminat koşullarının bulunduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; Haksız hacizden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır. 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden 818 sayılı BK’nın 49. maddesindeki (6098 sayılı TBK'nın 58.maddesi) koşulların oluşması gerekir....
Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması yukarıda yazılı kanun hükmünden de anlaşılabileceği üzere kanun emridir. Somut olayda, İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından dava konusu yapılan maddi ve manevi tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiş mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Davalı tarafça aksi iddia edilmeyen dava dilekçesinde belirtilen ceza mahkemesi kararı ve tüm dosya kapsamına göre davacıların maddi ve zararlarının olabileceği muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacının maddi manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir....