WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davacının maddi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; Davacının, davalı aleyhinde açtığı iş bu davada fazlaya dair haklar saklı tutarak 980.000,00- TL maddi tazminatın alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden işletilecek faizi ile davalılardan alınması talep edilmiştir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/35 DERDEST DAVA KONUSU : Maddi Manevi Tazminat -İhtiyati Haciz KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosya incelendi; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkiline karşı işlemiş oldukları hakaret ve silahla kasten yaralama suçundan cezalandırıldıklarını ve mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek hükmün kesinleştiğini, yaşanan olaylar neticesinde maddi ve manevi olarak zarara uğradığını beyan ederek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, davalıların söz konusu haksız fiili gerçekleştirdikleri ve tam kusurlu oldukları göz önüne alındığında haksız fiil tarihi olan 12/11/2019 tarihinden itibaren alacağın muaccel olması nedeni ile davalılar adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz...

İİK'nin 257'nci maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir. Somut uyuşmazlıkta zarar haksız eylemden kaynaklandığından, tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Bu itibarla dosyada bulunan bilgi ve belgeler de dikkate alındığında haksız fiil (ölüm) tarihi itibarıyla davacının maddi ve manevi tazminat alacaklarının muaccel hale geldiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Diğer yandan manevi tazminat miktarının takdiri hâkime aittir. Hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceğinden bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi de doğru olmayacaktır....

    -TL maddi tazminatın ise olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı sürücü ve araç sahibinin ... plakalı araç ve adlarına kayıtlı diğer menkul ve gayrimenkuller üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, talep etmiştir. Mahkemece 12/04/2022 tarihli ara karar ile; davacı vekilinin ihtiyati haciz ve ihtiyati ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabul ve kısmen reddi ile, davalılar sürücü ve işleten olan ... ile ...' un ... plakalı araç , taşınır ve taşınmaz malları üzerine, dava konusu edilen 25.000,00-TL maddi tazminat miktarının % 10'u olan 2.500,00-TL karşılığı nakdi veya süresiz kesin banka teminat mektubu teminat olarak yatırıldığında; 25.000 TL miktarla sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz konulmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Davalılar vekili ihtiyati haciz kararına itiraz dilekçesinde, mülkiyeti davalı ...'a ait ... plakalı araca ......

      Gereği T7'ın kullandığı ve T8 işlettiği 34 XX 790 plakalı çekici ve 34 XX 541 plakalı römorkun neden olduğu kaza dolayısıyla davacı Rifat'ın yaralandığı, davacı şirkete ait aracın hasar gördüğü, bu nedenle davacı Rifat için 110.000,00 TL manevi, 100.000,00 TL maddi tazminat, davacı Hatice için 30.000,00 TL manevi tazminat, davacı şirketin araç hasarı için 300.000,00 TL maddi tazminatın tahsiline, işletenin haksız fiilden doğan zararın tazmininin güvenle ve hızla temini açısından öncelikle kazaya neden olan 34 XX 790 plakalı çekici ve 34 XX 541 plakalı römork ve davalılar T8 ve T7'ın taşınır, taşınmaz mallarına, banka hesaplarına ve 3.kişiler nezdindeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/220 Esas, 2015/112 Karar sayılı dava dosyasında açılan ihtiyati haciz ve tedbir talepli tasarrufun iptali ve muvazaa davasının müvekkili lehine karara bağlandığını ve 15/12/2015 tarihinde hükmün kesinleştiğini, dava süresince müvekkiline ait 5 adet Peugeot marka aracın üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, 6 sene boyunca araçların otoparkta kaldığını, satışlarının yapılamadığını, otopark ücretinin, değer kaybının, vergilerinin müvekkili tarafından karşılandığını, ayrıca müvekkili şirketin ticari hayatına devam edebilmek için yeni araçlar almak zorunda kaldığını, 5 araçtan 4 tanesinin çalışamaz durumda olduğu ve daha fazla muayene ve MTV ödenmemesi için bu araçların trafikten men edildiğini, tüm bu dönemde müvekkilinin ticari itibarının büyük ölçüde zedelendiğini, özellikle banka kredilerinde sorun yaşandığını, müvekkili şirketin araçlarına haksız ihtiyati tedbir konulması sebebiyle uğradığı maddi ve ticari itibarı zedelenen müvekkilinin manevi tazminat...

      Eldeki davada istem, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan haksız eyleme dayanan maddi,manevi tazminat (para alacağına) yönelik olduğuna göre; ilk derece mahkemesince geçici hukuki koruma tedbirinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmesi suretiyle inceleme yapılması ve davacılar vekilinin ihtiyati haciz isteğinde bulunmasında hukuka aykırılık yoktur. Öte yandan, 2004 Sayılı İİK 257 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Keza, aynı Kanun'un 258/1.maddesinde; "Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur." şeklinde belirtilen husus alacağın yaklaşık ispat kurallarına göre, ispatına ilişkin delil ve belgelerin sunulmasını gerektirir....

      Haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istemiyle açılan davalarda ihtiyati haciz kararı verilmesini engelleyen yasal bir hüküm mevcut olmadığı gibi, İİK’nın 257 vd. maddelerinde de bu yönde bir hüküm bulunmamaktadır. Haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi mümkündür. (Yargıtay 4. H.D. Nin 2022/8964 E. 2022/15530 K.) Somut olayda; ihtiyati haciz istemi haksız eylem niteliğindeki trafik kazasından kaynaklanmaktadır. Yukarıda da belirtildiği gibi haksız eylemlerde zarar olay tarihinde meydana gelmiş sayılacağından davaya konu tazminatın vadesi gelmiş bir alacak olarak nitelendirilmesi gerekir....

      Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil (yaralanma) tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir talep edilen davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının kesin olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun (İİK) 257'nci maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir....

        Davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebine gelince; davacı, davalı aleyhinde haksız fiilden kaynaklı olarak maddi ve manevi tazminat tahsili istemi ile iş bu davayı açtığı, iş bu davada şimdilik tazminat olarak talep ettiği toplam 5.000,00 TL’nin, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, her halükarda hayatın olağan akışı içerisinde neredeyse herkes tarafından, dolayısı ile davalı tarafınca da ödenecek meblağ dahilinde bulunduğu, kaldı ki maddi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karar verilmesi halinde dahi talep edilen tazminat miktarı ile sınırlı şekilde ihtiyati hacze karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, davacı vekilinin bu hususa ilişkin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği görülmüştür....

        UYAP Entegrasyonu