Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk ve İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ticaret unvanının kullanımı nedeniyle haksız rekabetin tespiti ve meni ile davalının ticaret unvanındaki “ elektor “ kelimesinin terkini istemine ilişkindir. İstanbul 1. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince, davanın ticari unvanın davalı tarafından haksız tescilinin iptali istemine ilişkin olduğu ve uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanununun ticaret unvanı ile ilgili hükümlerine göre çözümü gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, uyuşmazlığın marka tescili yapılmış olan unvanla ilgili bulunması nedeniyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafın ürettiği e-kitap okuyucu ürününün davacı tarafın ürettiği e-kitap okuyucu üründen farklı olduğu, reklamların aralarında benzerliklerinden ziyade farklılıklar olduğu, yüze ürün yerleştirmenin yeni bir buluş olmadığı tarafların sloganlarının farklı olduğu dolayısı ile haksız rekabete konu olabilecek bir fikir hırsızlığının tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, haksız rekabetin tespiti, meni, refi ve tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalının reklamlarında ülke piyasasındaki ilk ve tek "e-kitap okuyucu" üreticisi olduğunu belirterek ve yüze ürün yerleştirme şeklinde reklamlarını taklit ederek haksız rekabette bulunduğunu iddia etmiştir....
Mahkemece Verilen İlk Karar Mahkemece 10.11.2015 tarih, 2013/64 E. ve 2015/202 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilince temyiz edilmiştir. B. Bozma Kararı Dairemizin 25.09.2019 tarih, 2018/477 E. ve 2019/5779 K. sayılı kararıyla davalı markasının tescilli haliyle kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmayacağı dikkate alınarak bir karar vermek gerekirken marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve men'ine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmuştur. C....
Anılan maddenin 3. fıkrasında ise ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, borsa ve tüzüklerinde üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer mesleki ve ekonomik birlikler ile tüzüklerine göre tüketicinin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil topum kuruluşlarıyla kamusal nitelikteki kurumların da birinci fıkrada düzenlenen haksız rekabetin tespiti, men'i ve haksız rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabetin yanlış ve yanıltıcı beyanlarla yapılması halinde bunların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını için dava açabilecekleri kabul edilmiştir. Dosyaya getirtilen davacı Derneğin Tüzüğünde üyelerinin menaatlerini korumak amacıyla tespit, men, eski hâle iade ile ilgili dava açma konusunda verilmiş bir görev ve yetkiye rastlanılmamıştır. Bu bakımdan davacının eldeki bu davayı açma yetkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. TTK'nın 56....
Ancak, reddedilen haksız rekabetin tespit ve meni talebi için davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmolunması gerekirken ve yine manevi tazminat isteminin tamamen reddi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin .../... maddesine göre aynı tarifenin İkinci Kısım İkinci Bölümü uyarınca davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken .../... maddesi uyarınca eksik vekalet ücretine hükmolunması doğru olmamış ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Dava, markanın haksız olarak kullanılması nedeniyle haksız rekabetin önlenmesi, durdurulması, sonuçlarının ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davanın, davacının kendisine ait olduğu ve tescilli olduğu iddia edilen markaların, davalı tarafından haksız rekabet teşkil edecek şekilde kullanıldığı iddiasına dayanılarak haksız rekabetin önlenmesi ve men'i, ilanı ile haksız rekabet sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemli dava olduğu, ticari faaliyetlerin tescilli bir markaya dayalı kullanılması sonucu meydana gelen haksız rekabet nedeniyle markaya tecavüz ile haksız rekabetin tespiti ve buna bağlı haksız rekabetin meni, refi ve önlenmesi gibi taleplere ihtisas mahkemesi tarafından bakılması gerektiği, -------....
Anılan maddenin 3. fıkrasında ise ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, borsa ve tüzüklerinde üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer mesleki ve ekonomik birlikler ile tüzüklerine göre tüketicinin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil topum kuruluşlarıyla kamusal nitelikteki kurumların da birinci fıkrada düzenlenen haksız rekabetin tespiti, men'i ve haksız rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabetin yanlış ve yanıltıcı beyanlarla yapılması halinde bunların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını için dava açabilecekleri kabul edilmiştir. Dosyaya getirtilen davacı Derneğin Tüzüğünde üyelerinin menaatlerini korumak amacıyla tespit, men, eski hâle iade ile ilgili dava açma konusunda verilmiş bir görev ve yetkiye rastlanılmamıştır. Bu bakımdan davacının eldeki bu davayı açma yetkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. TTK'nın 56....
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ... tarafından toplanıp, nakledilen 846 tüpün ekonomik ömürlerini tamamlayıp tamamlamadıklarının belirlenemediği, raporlara göre bu tüplerin boş ve preslenmiş biçimde olduğu, bütün tüplerin yeni ve dolayısıyla kullanılabilir oldukları kesin olarak bilinemeyeceğinden tespit edilen toplam tüp bedelinden %25 oranında hakkaniyet indirimi yapılmasının uygun bulunduğu, tüpleri taşıyan kamyon sahibi ...'un sorumluluğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davalı ...’in davacıya ait marka ve logoları taşıyan tüpleri toplayıp, preslenmiş vaziyette nakletmesi eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, haksız rekabetin önlenmesine, 15.703,00 TL maddi tazminatın 01.02.2008’den itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı ...’den tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı ... hakkında açılan davanın reddine, hükmün ilanına karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.04.2012 tarih ve 2011/255-2012/152 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında hiçbir sözleşme ilişkisi bulunmamasına rağmen davalı ait mahalde yapılan delil tespitinde müvekkiline ait tescilli "Aygaz" markalı boş tüplerin tespit edildiğini ileri sürerek, davalının fiilinin müvekkili şirketin markalarından faydalanma haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabet ve marka hakkına tecavüzün durdurulmasına, tüplerin toplatılmasına, imha edilmek suretiyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin men'ine, kararın ilanına, 10.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini...
Somut olayda, davacının ticarette kullandığı endüstriyel tasarımı, davalının kullanımı nedeniyle haksız rekabetin tespiti ve meni ile terkini istemine ilişkin olup, markaya dayalı olarak açılan bir dava söz konusu değildir. Bu durumda, T.T.K.'nun 56, 56 ve 58. maddelerinde belirlenen haksız rekabetten kaynaklanan uyuşmazlığın, ... Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21. Ve 22. (1086 sayılı HUMK.nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince ... Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 23.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....