Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, müdahalenin önlenmesi davasının kesinleşme tarihinden itibaren haksız işgalci olduğunun kabulü ile dava tarihi itibariyle ecrimisil davasının koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2079 KARAR NO : 2022/1864 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ALTINÖZÜ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2021 NUMARASI : 2019/89 ESAS, 2021/68 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Elatmanın Önlenmesi Ve Tazminat Ve Ecrimisil) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.01.2007 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi ve kal karşılık davada müdahalenin önlenmesi, kal ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ...'ye yönelik davanın husumet yönünden reddine, davalı ...'ye yönelik davanın kısmen kabulüne, karşılık davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 25.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 03.12.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.10.2007 gününde verilen dilekçe ile mera parseline müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; müdahalenin önlenmesi davasında hüküm ittihazına yer olmadığına, tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 07.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 07.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı) 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Elatmanın Önlenmesi, Kal ve Ecrimisil istemine ilişkindir. Yargıtay kararlarında da belirtildiği şekilde; elatmanın önlenmesi davası, mülkiyet hakkına dayanan ve kaynağını TMK’nın 683. maddesinden alan bir dava türüdür. Müdahalenin men’i davasında amaç, mülkiyet hakkına olan saldırının veya müdahalenin ortadan kaldırılmasıdır. Böylelikle malına haksız olarak müdahalede bulunulan malik, içinde bulunduğu durumdan kurtulmuş olur. Bahsi geçen müdahale maddi olabileceği gibi farklı şekillerde de ortaya çıkabilmektedir. El atmanın önlenmesi davası açabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu dava bir eda davası olup taşınmaza haklı bir sebep olmadan kişi el atmış ya da tecavüz etmiş olmalıdır. Davacı olan mutlaka malın maliki ya da zilyeti konumunda olmalıdır. Müdahalenin men’i davası hukukumuzda geniş bir yere sahiptir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 5000 lira tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili ile müdahalenin önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın müdahalenin önlenmesi istemi yönünden konusu kalmadığından reddine, tazminat davasının ise kısmen kabulü, kısmen reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 1.25.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 07.03.2011 günü oybirliğiyle karar verildi....

          'ün maliki olduğu dönemde dava konusu taşınmazda davacı yararına 08.02.1990 tarihinde tesis edilmiş intifa hakkı tapu kütüğüne tescil edilmiş ve davacı sınırlı ayni hak kazanmış bulunduğundan bu hakkını Türk Medeni Kanunu'nun 803. maddesi uyarınca intifa hakkı kurulmasından sonra çıplak mülkiyeti 11.01.2007 tarihinde satın alan davalıya karşı ileri sürebilir. Davacı da yasal hakkını kullanarak taşınmaza davalı tarafından müdahalenin önlenmesini ve haksız elatılan döneme ait tazminatın tahsilini istemiştir. Yerel mahkemece, davalının taşınmazın kuru mülkiyetinin kayden sahibi olduğu ve ecrimisile hükmedildiğinden ve intifa hakkının ecrimisil ile karşılanmış olması nedeniyle elatmanın önlenmesi talebinin reddedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. b.) Davacı dava dilekçesinde, haksız işgal tazminatının işgal tarihinden itibaren faiz yürütülmesini istemiştir. Yerel mahkemece hükmedilen tazminat miktarına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Müdahalenin önlenmesine ilişkin olarak açılan davada... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın tapusuz taşınmazlara zilyetliğe dayalı müdahalenin önlenmesi davası olup davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın mülkiyet hakkından kaynaklandığı ve dava değerine göre görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 21.03.2008 gününde verilen dilekçe ile su yoluna vaki müdahalenin men'i ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, TMK'nun 742. maddesinden kaynaklanan su yoluna vaki müdahalenin men'ini ve tazminat talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir....

                UYAP Entegrasyonu