"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki haksız fiile dayalı açılmış manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kabulü ile, 15.637,46 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda, dava dilekçesi ile 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, 09.01.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebinin 15.637,46 TL olarak artırıldığı ve talep edilen miktara dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasının talep edildiği, davacı tarafça, ıslah dilekçesi ile talep daraltılarak zararın tamamına dava tarihinden itibaren faiz talep edilmesine rağmen, mahkemece, 6100 sayılı HMK’nun 26....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/10/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin bir bölümü kabul edilmiş, karar davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davacı menfi tespit, maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinde bulunarak dava açmış, dava tümüyle reddedilmiştir. Mahkemece davacının menfi tespit ve maddi tazminat miktarları üzerinden hesapladığı vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, ancak reddedilen manevi tazminat için vekalet ücretine hükmedilmemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın haksız fiile dayalı alacak davası olması nedeniyle genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekçesiyle görevsizlik karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, araç işletenin, sürücünün ve zorunlu mali sorumluluk sigorta (...)sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminatın istemine ilişkindir....
Davacı-karşı davalı vekili asıl davada; davalının iş yaşamında işleri aksattığını ve olumsuz davranışlar sergilediğini, davacının davalıyı boynundan öpmek suretiyle tacizde bulunduğu iddialarının doğru olmadığını, haksız itham ve iftira nedeniyle sosyal statüsünün ve kişilik haklarının zedelendiğini beyan ederek, bu nedenle uğradığı maddi ve manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı-karşı davacı vekili asıl davanın reddi gerektiğini savunmuş, karşı davada; davacının ameliyatı sonrası davalının davacıyı görme isteğine ilişkin mesajlar attığını, davacının davalıya çikolata ve kolonya ikram ettiği sırada davacıyı aniden boynundan öptüğünü, yaşanan olay sonrası davacının psikolojisinin bozulduğunu beyan ederek manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur. Dava, haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, sigorta şirketlerinin taraf olmadığı ve Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen karar, haksız fiile dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 3.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 23.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun257/1 maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu nedeniyle ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmış iken 2. bentte vadesi gelmemiş borçtan dolayı hangi hallerde ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmıştır. Somut olayda, haksız bir fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiği ve tazminat miktarının henüz kesinleşmemiş olsa da bir mahkeme ilamına dayalı olduğu hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kaldı ki haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale gelir. İhtiyati haciz talebine dayanak olan maddi ve manevi tazminat davasında, davacı lehine kurulan hükmün infazının sonuçsuz kalmasını önlemek amacıyla ihitiyati haciz talep edilmiş; bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup mahkemece ihtiyati haciz koşullarının bulunduğunun kabulü yerindedir....
Davacı, davalı tarafından kendisine ait atların öldürülmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemiş ve fakat dava dilekçesinde faiz istemeyi unutmuştur. Sonradan 02/03/2012 tarihinde ıslah dilekçesi vererek istediği tazminatlara olay tarihinden itibaren faize hükmolunması gerektiğini belirtmiştir. Yerel mahkeme, davacının ıslah talebini kabul ederek faize hükmetmiş ise de faiz başlangıcını, davacının istemi gibi olay tarihi değil ıslah tarihi olarak belirlemiştir. Dava haksız fiile dayalı olduğundan olay tarihinden itibaren faiz istenmesi mümkün olup davacının bu yöndeki ıslah talebi kabul edilmiştir. Şu durumda davacının talebi gibi olay tarihinden itibaren faize hükmolunmak gerekirken ıslah tarihinden faize hükmolunması doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden HUMK. 438. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Mahkemece; " Ceza yargılaması sonucunda maddi olgu tespit edilmiş olmakla, hukuk hakimi ceza mahkemesince belirlenmiş ve kesinleşmiş olan maddi olgu ile bağlı olduğundan ; davalının meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığı sonucuna varılmış , haksız fiile dayalı olarak açılmış olan maddi ve manevi tazminat davasında kazanın meydana gelmesinde davalıya atfı kabil kusur bulunmadığından maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar vermek" gerekçesi ile Davanın reddine, karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf yoluna başvurmuş süre tutum dilekçesi vermiş ise de; gerekçeli istinaf dilekçesi vermemiştir. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 28.10.2010 kaza tarihinde davacının karşıdan karşıya geçtiği sırada davalının hakimiyetindeki 34 XX 234 Plakalı aracın çarpması sonucu yaralandığı anlaşılmıştır....