Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi, 24/05/2016 gün ve 2016/4517- 6851 E.K. sayılı ilamı) Tüm bu anlatılanlar ve açıklamalar ışığında, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, davanın niteliği, talep konusu meblağ nazara alınarak talep haksız fiil sebebiyle rücuen tazminat istemine dayalı olduğundan miktarı tartışmalı da olsa muaccel bulunması yine alacağın bir kısmının STK uyuşmazlık hakem heyeti kararı uyarınca ilgilisine ödenmiş olması karşısında, ihtiyati haciz kararı verilmesi için tam bir ispat aranmasının, talepte bulunanın ileride telafisi mümkün olmayan zararına yol açabileceği düşünülerek gerek görüldüğü takdirde ihtiyati haciz kararı verilmesi için teminat da istenebileceği nazara alınarak 2004 sayılı İİK'nun 257.maddesindeki ihtiyati haciz koşullarının değerlendirilmesi gerekir....

Maddesine aykırı olduğu gibi müvekkillerin gerekçeli karar hakkını ve dolayısıyla adil yargılama hakkını ihlal ettiğini, dava konusu olay iş kazası olup, temelinde haksız fiil olduğu, davacılar açısından vadesi gelmiş bir alacak bulunduğunu, ihtiyati haciz hususundaki değerlendirmenin İİK 257....

Bununla birlikte hemen belirtmek gerekir ki, manevi tazminat miktarının takdirinin hâkime ait olduğu, hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı Kanunun 259'uncu maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla manevi tazminat davası yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken yazılı biçimde reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

Dosyamızda bulunan dava dilekçesi ve ekleri incelendiğinde; davanın vekalet ücretinden kaynaklanan alacak davası olduğu, davalının gayrimenkul ve araçlarının davanın konusu olmaması nedeniyle HMK 389/1 hükmü gereğince ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine, ihtiyati haciz talebinin İİK 257 ve devamı maddeleri gereğince ihtilafın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, ..." şeklinde karar verilmiştir....

Eldeki dosya kaçak elektrik kullanım bedeli yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir. İhtiyati hacze konu alacak tek taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayalı faturadan kaynaklanmaktadır. Alacağın varlığı noktasında dosyaya sunulan fotoğraflar ve video kaydı da " yaklaşık ispat"a elverişli değildir. Uyuşmazlık konusu haksız fiil niteliğindeki kaçak elektrik kullanımına ilişkin olup yargılamaya muhtaçtır. Eldeki dosyada yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, ihtiyati haciz talep eden ...'ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir. K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden ...'...

    Uyuşmazlık konusu haksız fiil niteliğindeki kaçak elektrik kullanımına ilişkin olup yargılamaya muhtaçtır. Eldeki dosyada yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, ihtiyati haciz talep eden ...'ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir. K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden ...'...

      Bu kanun hükmü nedeniyle menfi tespit kararları kesinleşmeden icra edilemezler. Ayrıca alacaklının Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin hükme bağladığı yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda da bir ihtiyati haciz talebi olmadığı gibi ihtiyati haciz kararında da söz konusu ilamda yazılı yargılama gideri ve vekalet ücretinden dolayı da ihtiyati haciz kararı verildiği belirtilmemiştir. İİK’nun 265. maddesi uyarınca borçlu itiraz sebepleriyle bağlı olduğuna göre alacaklının da ihtiyati haciz talep ederken dayandığı alacak sebepleri ile bağlı sayılması taraflar arasındaki eşitlik ilkesine ve menfaatler dengesine uygun düşer. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. 4-İhtiyati haciz talep tarihi itibarıyla icra eski haline iade edilmemiş olup, alacaklının zilyetliğindeki bir paranın henüz borçlunun yedine geçmediği düşünülmeden borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi de isabetsizdir....

        İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın kesin olarak ispatlanması gerekli olmayıp, alacağın varlığı hususunda mahkemede kanaat uyandıracak kadar bir ispat yeterlidir (yaklaşık ispat kuralı). Eldeki davada yaklaşık ispat şartı gerçekleşmiş olduğundan ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddi kararına yönelik istinaf itirazı yerinde görülmüştür....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece Mahkemesince; Davanın konusunun manevi tazminat davası olması nedeniyle, ihtiyati haciz konulmasını gerektirir koşulların henüz gerçekleşmediği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ve alacağın yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili süresinde vermiş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sonrası müvekkillerin alacağının karşılıksız kalacağını ve ceza dosyası kapsamı gözetildiğinde yaklaşık ispat şartının gerçekleşmiş olduğunu, haksız fiillerde muacceliyetin haksız fiil tarihinde gerçekleştiğini, davalıların borca yeter miktardaki menkul, gayrimenkulleri ile 3....

        Dava, davalı şirketin davalıdan haksız fiil nedeniyle yaptığı takibe itirazın iptaline ilişkin olup ayrıca davalının üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları, üzerine kayıtlı gayrimenkulun içerisindeki menkul mallar üzerine ihtiyati haciz konulması talebinde bulunulduğu, mahkemece 05/08/2020 tarihli ara kararı ile yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle mahkemede kanaat oluşturacak delil bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK’nun 257. maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir....

        UYAP Entegrasyonu