Sigorta A.Ş. için poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere ödeme tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine; manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile davacılar ..., ... ve ... için 35,000,00'er TL manevi tazminatın ve davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsili ile davacı ...'...
Dosya kapsamından, davacının davalıların haksız eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduğu, mahkemece verilen 04/11/2014 tarihli ilk kararda davacının manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kabulü ile 18.418,55 TL'nin 29/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiği, davalılar vekili tarafından anılan kararın temyiz edildiği ve Dairemizin 07/03/2016 günlü ilamı ile davaya konu eylem nedeniyle davalıların yargılandığı ceza davasının beklenerek oluşacak sonuca göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmıştır....
Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Nitekim, kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın (H.G.K. 26.4.1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430) ve haksız eylem sonucu ağır yaralanan ve iktidarsız kalan kocanın karısının manevi tazminat isteyebileceklerine (H.G.K. 23.9.1987 gün ve 1987/9-183 1987/655) ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır....
Mahkemece, davacı sigortalının maddi tazminat isteminin kabulüne, kazalının ve eşinin manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; kazalı sigortalının sürekli iş göremezlik oranının %24,00 olduğu anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir? Zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulü ile davacı ... için 17.364,00 TL. ve davacı ... için 18.647,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ... ve ... için 10.000,00'er TL. ile Emre için 5.000,00 TL'nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte, ... şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Y.. aleyhine 05/03/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
aleyhine 16/05/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/12/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava tarihi 16/05/2014 olmasına karşın gerekçeli karar başlığında 24/09/2018 olarak hatalı yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiş ve bu nedenle bozma nedeni yapılmamıştır. Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
olup yerel mahkemece, manevi tazminat isteminin bir bölümü kabul edilmiş; maddi tazminat istemi ise tümden reddedilmiştir....
Davaya konu haksız eylem, davacının aracının ve ev eşyalarının zarar görmesi şeklinde gerçekleşmiştir. Kural olarak, mala verilen zararlar nedeniyle manevi tazminat istenilemez. Gerek BK’nın 49. maddesi (TBK'nın 58. maddesi) ve gerekse MK’nın 24. maddesinde, kişilik haklarının zarara uğratılması durumunda manevi tazminat istenilebileceği düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler, mal varlığına ilişkin zararları içermez. Şüphesiz, mal varlığına yönelik eylemler de, kişiyi az veya çok üzüntüye düşürebilir. Ancak, böyle bir nedenden kaynaklanan ihlaller, manevi tazminat yolu ile giderim kapsamında düşünülemez. Mahkemece, manevi tazminat isteminin reddi yerine; kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Öte yandan boşanmanın fer’i nitelikli manevi tazminat talebi yönünden aile hukuku çerçevesinde yapılan değerlendirme ile Borçlar Kanunu çerçevesinde ve haksız fiil hükümlerine göre yapılacak değerlendirme birbirinden farklı olacağı gibi varılan sonuçlarda farklı olabilecektir. Kaldı ki davacı tarafın maddi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin bulunması durumunda ise, bu taleplerin haksız fiil hükümlerine göre değerlendirilme imkanı bulunmayacağından sırf boşanma kararı kesinleşti diye süresinde yapılacak bu tür taleplerin tümden değerlendirme dışı ve semeresiz kalması sonucu doğacaktır ki mevcut yasal mevzuat çerçevesinde bu sonucun kabulüne de yasal olanak bulunmamaktadır....