Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukukunca korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Bu davranış da açıkça haksız eylem niteliğindedir. Eş söyleyişle, esasen dava dışı eşin evlilik birliğinin gerektirdiği sadakat yükümü bulunmakla birlikte, onun evli olduğunu bilen ve buna rağmen onunla birlikte ilişkiye giren davalının da dava dışı eşin sadakatsizlik eylemine katıldığında, her ikisinin de bu haksız eylemlerinden birlikte ve müteselsilen sorumlu olduklarında kuşku bulunmamaktadır. O halde, Türk Borçlar Kanunu’nun 61....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 30/09/2005 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/12/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/03/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, kocave çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Nitekim, kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın (H.G.K. 26.4.1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430) ve haksız eylem sonucu ağır yaralanan ve iktidarsız kalan kocanın karısının manevi tazminat isteyebileceklerine (H.G.K. 23.9.1987 gün ve 1987/9-183 1987/655) ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır....

          Mahkemece dava konusu sahte çekin icra takibine konulması nedeniyle davacının maddi ve manevi zararının gerçekleştiği, varolan zararı ile haksız eylem arasında illiyet bağı bulunduğu ve bu hali ile BK. 41 vd. maddelerinde düzenlenen haksız fiil nedeniyle tazminat isteminin tüm koşullarının gerçekleştiği,ancak davacı 30.000 TL maddi tazminat istemiş ise de dava dışı Atılım Çorapla ilgili sözleşmenin feshi iddiasından zarar gördüğü hususunu ispat edemediği, yine bu dava için vekiline ödediğini belirttiği vekalet ücretini de talep etmesine karşın vekalet ücretinin vekalet görevinin dava sonuçlanıncaya kadar devam ettiği ve dava sonuçlanınca akdedilmiş olacağı, maddi tazminat olarak haksız fiile dayalı istemlerde ise dava açıldığı tarihte gerçekleşmiş olan gerçek zararın istenebileceği, davacının ispat etmiş olduğu gerçek zararın daha önce açılan davada alınan teminat mektuplarına ilişkin masraflar, takip dosyasına ödenen yedi emin ücretinden oluştuğu gerekçesiyle maddi tazminat isteminin...

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, tedbir nafakasının miktarı ile davalı-davacı erkek yararına hükmedilen maddi tazminat yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen karşılıklı boşanma davasında yerel mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-davalı kadın yararına tazminatlara ve nafakalara hükmedilmiştir....

              Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa onlarında manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Bu durumda olanların zararları ile haksız eylem arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğundan, yansıma yoluyla değil, doğrudan zarara maruz kalma söz konusudur. Kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın (H.G.K. 26.4.1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430) ve haksız eylem sonucu ağır yaralanan ve iktidarsız kalan kocanın karısının manevi tazminat isteyebileceklerine (H.G.K. 23.9.1987 gün ve 1987/9-183 1987/655) ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır. 01.07.2012 Tarihinde yürürlüğe giren...nun 56/2 maddesinde de “….Ağır bedensel zarar .... hâlinde, zarar görenin .......

                Öte yandan boşanmanın fer’i nitelikli manevi tazminat talebi yönünden aile hukuku çerçevesinde yapılan değerlendirme ile Borçlar Kanunu çerçevesinde ve haksız fiil hükümlerine göre yapılacak değerlendirme birbirinden farklı olacağı gibi varılan sonuçlarda farklı olabilecektir. Kaldı ki davacı tarafın maddi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin bulunması durumunda ise, bu taleplerin haksız fiil hükümlerine göre değerlendirilme imkanı bulunmayacağından sırf boşanma kararı kesinleşti diye süresinde yapılacak bu tür taleplerin tümden değerlendirme dışı ve semeresiz kalması sonucu doğacaktır ki mevcut yasal mevzuat çerçevesinde bu sonucun kabulüne de yasal olanak bulunmamaktadır....

                  maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine; 280 TL sının haksız eylem tarihi olan 18/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine; davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulüne,kısmen reddine, 1000 TL manevi tazminatın 18/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline,davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine, yönelik karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 29/09/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davacı ...'nın maddi ve manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabulüne, davacı ...'nın manevi tazminat talebinin reddine dair verilen 11/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

                    UYAP Entegrasyonu