Ancak, söz konusu maddi ve manevi tazminat kalemlerinin, davalının iki ayrı hukuki sebebe dayalı eylemlerinden dolayı talep edildiği ve davacı tarafça da hangi eylem için ne miktarda tazminat talebinde bulunulduğu açıkça belirtilmediğine göre, davacınn bağımsız taleplerine konu her bir eylem için eşit miktarda maddi tazminat talep edildiği gözetilerek yarı oranında maddi tazminata ve bu miktar dikkate alınmak suretiyle de takdiren manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken mahkemece tazminat taleplerinin tümünün kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı-karşı davacı ... aleyhine 05/01/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat, karşı davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından davalı ... aleyhine 20/01/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat, birleşen davada ... vekili Avukat ... tarafından davalı ... aleyhine 30/09/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen 11/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 17/06/2009 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama eylemine dayalı haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 28/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ..., davalı ... vekili ile davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, kasten yaralama eylemi nedeniyle haksız eyleme dayalı manevi zararların giderilmesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/06/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 24/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen...
diğer temyiz itirazına gelince; Dava, haksız fiil ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir....
KARŞI OY YAZISI Dava, davalının davacının dava dışı eşi ile birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilemeyeceği dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine karşı sadakat borcu altına girdikleri gibi, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumluluk altına girerler. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukuku tarafından korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Davalının bu davranışı da açıkça haksız eylem niteliğindedir....
Davacı, borcu bulunmadığı halde davalı tarafından hakkında icra takibi ve haciz işlemleri yapıldığını ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece, takibe konu çeklerdeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığının belirlendiği, icra takiplerinin iptaline karar verildiği, davalı tarafından bu çeklere dayalı olarak iki kez ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı, davacı ile aralarındaki borç ilişkisi nedeniyle ve birden çok çeke dayalı olarak icra takibinde bulunmuştur. Dava, haksız haciz iddiasına dayanmakladır. Haciz isteminin dayanağının bir hak veya alacak olması ve haciz tarihinde de mevcut bulunması gerekir. Aksi halde, haksız bir haciz ve buna bağlı olarak da sorumluluk söz konusudur. Buradaki sorumluluk ise, kusura dayanmamaktadır. Eylem ile zararlı sonuç arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerek ve yeterlidir....
Fakat böyle bir üzüntü BK'nın 49. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Ancak kişiye yönelik hakaret gibi haksız fiil teşkil eden bir eylem bulunması halinde manevi tazminat istenmesi mümkündür. Davacı TBK'nın 58. maddesi kapsamında manevi tazminata hükmedilmesini gerektiren davalının haksız fiil niteliğinde eylemi bulunduğunu da kanıtlayamamıştır. Sözleşmeye aykırılık halinde 6098 sayılı Kanun'un 114/II. maddesi uyarınca, haksız fiil sorumluluğuna ait hükümler kıyas yoluyla uygulanıp manevi tazminat istenebilirse de, TBK'nın 58. maddesi hükmünce, sözleşmeye aykırılığın kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması zorunlu olup, somut olayda bu unsurun gerçekleşmediği anlaşıldığından, koşulları oluşmayan manevi tazminat isteminin reddi gerekir. Mahkemece de manevi tazminata dayanak teşkil eden kusurlu eylemin ne olduğu gösterilmemiştir....
KARŞI OY YAZISI Asıl dava; davalıların (birleşen dosya davacısının) davacıya (birleşen dosya davalısına) karşı tehdit ve hakaret eylemlerine dayalı olarak, birleşen dava ise; davalının (asıl dosya davacısının), davacının (asıl dava davalısının) dava dışı eşi ile birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Yerel mahkemece, taleplerin bir bölümü kabul edilmiş; taraflarca temyiz edilen hüküm, Dairemiz çoğunluğunca, evlilik dışı birliktelikten dolayı birleşen dava davacısı yararına hükmedilen manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilmeyeceği dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik hakkına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır....
(M) KARŞI OY YAZISI Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken, saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranı, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarıda dikkate almalıdır. Dava konusu olay incelendiğinde davalının bu hukuka aykırı fiili davacının eşiyle birlikte gerçekleştiği davacının halen nikahlı olduğu dava dışı eşininde aynı şekilde kusurlu bulunduğu, eşinden de bu anlamda manevi tazminat isteyebileceği gözetildiğinde davalının ekonomik durumuda dosya kapsamıyla belirlendiğinden hükmedilen manevi tazminat fazladır. Bu nedenle sayın çoğunluğun onama düşüncesine katılmıyorum. 28/03/2012...