saldırı nedenine dayalı maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir....
5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve Kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu, Davacının 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihinden işleyecek yasal faiz talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 17.750,00 TL maddi, 9.000,00 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihinden işleyecek yasal faiz ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede; maddi tazminatın 9.665,9 TL olması gerektiği, hükmedilen manevi tazminat miktarının eksik olduğu gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 9.665,9 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde, Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine...
Şu halde Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi ve kişisel yararların hâleldar olması ön şart olarak aranmakta, bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü BK'nın 49. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Ancak kişiye yönelik hakaret gibi haksız fiil teşkil eden bir eylem bulunması halinde manevi tazminat istenmesi mümkündür. Davacı BK'nın 49. madde kapsamında manevi tazminata hükmedilmesini gerektiren davalının haksız fiil niteliğinde eylemi bulunduğunu da kanıtlayamamıştır. Mahkemece de manevi tazminata dayanak teşkil eden kusurlu eylemin ne olduğu gösterilmemiştir. Bu nedenle manevi tazminat isteminin tümüyle reddi gerekirken bu talebin kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamış hükmün bu yönden davalı yararına bozulması gerekmiştir....
./2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 06/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili duruşmasız olarak da davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne, miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. ...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. ...- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Davacı, dava dilekçesinde davalıların birlikte gerçekleştirdikleri haksız eylemleri nedeniyle 60.000 TL tazminat isteminde bulunmuştur. Davacı yargılama sırasında isteminin 30.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminat olduğunu açıklamıştır. Davalılar, kusurlu ve sorumlu olmadıklarını savunarak davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların birlikte gerçekleştirdikleri haksız eylem için 15.000 TL manevi tazminata, davalı R.. E..'in tek başına gerçekleştirdiği haksız eylem için 20.000 TL manevi tazminata karar verilmiştir. HMK'nın 26/1. maddesi gereğince "hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka birşeye karar veremez." Mahkemece, HMK'nın 26/1. maddesine aykırı biçimde talep aşılarak fazla manevi tazminata karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davalılar A.. E.. ve R.. E.. yararına BOZULMASINA, davalılar A.. E.. ve R.. E..'...
Şti. ve diğerleri aleyhine 24/02/2012 gününde verilen dilekçe ile taksirle yaralama eylemi nedeniyle haksız eylem nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne dair verilen 08/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ... Elekt. Bil. İlt. Sist. İnyl. Tur. Rek. San. Tic. Ltd. Şti. ve ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, davacı ...’ın maddi tazminat isteminin reddine, davacı ... için 57.029,65 TL maddi ve davacı ... için 66.122,31 TL destek tazminatının haksız eylem tarihi olan 22/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, davacı ... için 40.000,00 TL manevi, davacı ... için 40.000,00 TL manevi, davacı ... için 20.000,00 TL manevi tazminatın 22/02/2015 haksız eylem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; bölge adliye mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Dava, haksız eylem nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. ilkeleri gereğince, haksız eylemden kaynaklanan zararların ödetilmesi amacıyla açılan davalarda, istek bulunması durumunda, hükmedilecek tazminatlara olay gününden itibaren faiz yürütülmesi gerekir. Davacı, dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde hükmedilecek tazminatlara haksız eylem tarihinden itibaren faiz yürütülmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece ıslah edilen miktar yönünden haksız eylem tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. 3-Davalı ...’ın diğer temyiz itirazlarına gelince; Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir....
Haksız eyleme dayalı tazminat davalarında Borçlar Yasası'nın 60/1. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresi, haksız eylemin ve eylemi gerçekleştirenin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve 10 yıldır. Dava konusu olayda, haksız eylem 28.08.2008 günü meydana gelmiş olup dava 10 yıllık genel zamanaşımı süresi dolmadan, 09.06.2010 gününde açılmıştır. Yaralanması nedeni ile iş göremez durumda kaldığını ileri süren davacı, sürekli iş göremezlik zararının da ödetilmesini istemektedir. Dosyadaki belgelerden, davacının iş göremezlik oranının belirlenmesine ilişkin bir rapor alınmadığı anlaşılmaktadır....
ve manevi tazminat istemine ilişkindir....