WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in müvekkili şirkete olan borçlarının teminatı olarak fekki talep edilen davaya konu ipoteğin tesis edildiğini, bunun üzerine icra dosyasının takipsiz bırakıldığını, ipoteğin fekki hususunda müvekkiline yazılı ya da sözlü talepte bulunulmadığını, taraflar arasında vade farkı uygulamasının olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirkete borcunun bulunduğunu belirterek davanın reddine ve kötü niyet taznmnatına karar verilmesini istemiştir....

    Şirketine temlik etmesine rağmen ipoteklerin temlikinin gerçekleşmediği, tapuda ipoteklerin Şekerbank lehine olduğu, bu durumda, ipoteğin fekki talebi yönünden davalı bankanın husumet ehliyetinin devam ettiği” gerekçesiyle davacılar vekilinin bankanın pasif husumetinin bulunduğuna ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülerek hükmün kaldırılmasına, menfi tespit talebi yönünden davalı banka aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, ipoteğin fekki talebi yönünden davalı banka aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş, ilk derece mahkemesi tarafından davalı temlik alan bakımından davanın kabulüne ilişkin verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı temlik alan vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava konusu gayrimenkulun bir işyeri olduğunu, organize sanayi bölgesinde olduğunu, bölge yönetiminin izni olmadan ipotek verilemeyeceği, ... adına verilen vekaletnamede ipotek tesisine yönelik bir yetki verilmediğini, ipoteğin her hangi bir işleme yada krediye dayanak olarak tesis edilmediğini, davalı bankanın özen yükümlülüğünü yerine getirmeden yetkisiz temsille yapıldığını belirterek ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla halihazırda ... ....

        İncelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 2000ETL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur....

          tamamı ile kapatıldığını dava konusu ipoteğin teminat mahiyeti bağlı kredinin tamamen ödenmiş olması nedeniyle sona erdiğini, davacı şirketin ve eski maliğin tüm taleplerine karşı davalı banka tarafından taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını, ipoteğin fekki sağlanmadığı gibi malik birlikte davalı bankanın ---- tarihinde gidildiğini ve burada da ipoteğe konu kredi borcunun tamamen ödenmiş olduğunun bilgisinin verildiğini, ancak bu duruma karşı ipotek fekkinin sağlanamadığını, açıklanan nedenlerle davacı şirkete ait olan dava konusu taşınmaz üzerindeki dava dışı eski malik tarafından kullanılan konut finansmanı kredisi kapsamında davalı banka lehine tesis edilen ipotek şerhinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

            Şahıslar lehine düzenlenen teminat mektubunun haksız tazmin edildiği iddiası ile menfi tespit talebinde bulunduğunu, dava neticesine göre müvekkili bankanın borçlu firmadan alacağı doğabileceğinden ve bu alacakta ipotek ile teminat altına alındığından risk ortadan kalkmadığı müddetçe müvekkili bankanın ipoteği fek etmesinin beklenemeyeceğini, dava dışı borçlu tarafından takibin iptali için açılan ve --- esas sayılı dosyasından görülen davada her ne kadar karar kesinleşmede de müvekkili banka lehine vekalet ücretini hükmedildiğini, davacı her ne kadar ipotek veren veya borçlu olmasa da ipotekli taşınmazı üzerindeki ipotek şerhini görerek ve tüm hukuki sonuçlarını bilerek satın aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; ---- niteliğindeki taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki ve terkini talebine ilişkindir ....

              Asliye Ticaret Mahkemesinde ipoteğin fekki ve menfi tespit davası açıldığını, bu nedenle İİK madde 72 hükmünün uygulanmasının gerektiğini, menfi tespit davalarına konu olan ilamın kesinleşmeden takibe konu olamayacağını, açılan menfi tespit davasının halen derdest olduğunu, bu hususta Yargıtay kararı bulunduğunu, davalı tarafın söz konusu ilamlı takibinin hukuka aykırı olduğunu, haciz tehdidi altında olduğunu, ödeme emrinin kanunun ön gördüğü şekil şartlarını taşımadığını, 7 günlük itiraz hakkının olduğuna dair bir ibarenin bulunmadığını ileri sürerek icra takibinin ve icra ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Somut olayda, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe konu edilebilecek alacak miktarının kesinleşen mahkeme kararıyla belirlendiği, bu miktar ve ferilerinin davalı borçlu tarafından takip dosyasına yatırıldığı, bu şekilde İİK'nın 153. maddesi uyarınca ipoteğin fekki koşullarının oluştuğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Bakırköy 9....

              Şirketi ödeme acziyetine düştüğü için ödenemeyen birikmiş faizlerin yapılandırma yoluyla anaparaya eklendiği,... yılından bu yana EURO yaklaşık 5 kat artmasına rağmen borç,.... yılında 20.000.000 TL civarında iken ve faizler anaparaya eklenmesine karşın borç bugün için 32.000.000 TL ye ulaştığını, işbu sebeplerden ötürü bankanın gönderdiği kat ihtarı ile artık krediyi sona erdiğini, kredinin dönüştürülme imkanı kalmadığını ve davalının alacağının yalnızca TL cinsinden olup EURO cinsinden alacağı bulunmadığını, şartları oluşmadan verilen toplu ipoteğin hukuka aykırılığı nedeniyle fekki gerekeceğini belirterek .... numaralı bağımsız bölümlerdeki 10.000.000 Euro bedelli ipoteğin öncelikle teminat oluşturabileceği cins ve şartlarda Euro veya Euroya endeksli alacak bulunmadığından bedelsiz kalmış ipoteğin fekki ile tapudan terkinine, olmadığı takdirde yolsuz şekilde şartları oluşmadan tescil edilen toplu ipoteğin fekki ile tapudan terkinine, mezkur taşınmazlar üzerine ipotek fek davası açıldığı...

                ın davalı bankaya kredi kartı, kredili bankomat riski ve karşılıksız çıkan çekleri sebebiyle borçlarının devam ettiğini, davacının vermiş olduğu ipoteğin 24/05/2010 tarihinde imzalanan kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan tüm kredilerin teminatını teşkil etmesi ve bu kredilerle ilgili riskin devam etmesi nedeniyle ipoteğin haklı olarak kaldırılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava, ipoteğin fekki ile buna bağlı olarak manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davalı banka ile dava dışı ... arasında 24/05/2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşmeyi davacının da müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, anılan sözleşme kapsamında üçüncü şahıs kredi lehtarına kullandırılan kredilerden, kredili mevduat hesabı ve gayri nakdi çek kredisi borçlarının henüz ödenmediği, dava dışı üçüncü şahıs kredi lehtarı olan ...'...

                  UYAP Entegrasyonu