Aile Mahkemesinin 2017/632 E. - 2019/79 K. sayılı kararı ile 29/01/2019 tarihinde ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği ve borçlunun ihalenin feshi istemi üzerine taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş olması nedeniyle konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın 01/07/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. İpoteğin kaldırılması davasında ihaleden önce ihalenin yapılmaması için tedbir kararı verilmediği gibi ihalenin feshi davasında istemin kabulü yönünde de hüküm kurulmamış olup bu durumda ihalenin kesinleştiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 134/son ve 135/1. maddeleri uyarınca, ihalenin kesinleşmesi üzerine icra müdürü, taşınmazın alıcı adına tescili için tapuya yazı yazar. İcra müdürlüğünün yasanın amir hükmüne aykırı davranışı bir hakkın yerine getirilmemesi olup, İİK'nun 16. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir....
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABUL kısmen REDDİNE; A)1-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde ... Makina Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi'nin tüzel kişiliğinin ,davacıya ait ... İli,... İlçesi,... Mahallesi,... Ada,... parselde kayıtlı 20 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılması işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA, 2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için sicilden terkin edilen şirkettin ortağı olan .... T.C. Kimlik numaralı davalı ...'ın şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA, 3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride ihya edilen şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA, B-)1-Davalı tasfiye memuru ...'...
Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut ipoteğin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Dava konusu taşınmazın üzerindeki mevcut şerhler ile birlikte idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değil ise de; bu eksikliklerin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin sonuna "tapu kaydındaki ipotek şerhinin bedele yansıtılmasına" ibaresinin eklenmesi ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin sonunda yer alan "davacı idare adına tapuya kayıt ve tesciline" sözcüğünden önce gelmek üzere "taşınmaz üzerindeki mevcut şerhler ile birlikte" ibaresinin eklenmesi suretiyle kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 17.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğinin 23/08/2021 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalıya ipoteğin fekkine ilişkin olarak ihtarname gönderdiği, ipoteğin 5 iş günü içerisinde kaldırılmasını talep ettiği, ihtarnamenin davalıya 27/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından kendisine tanınan süre içerisinde ipoteğin fek edilmemesi üzerine davacının iş bu davayı 10/09/2021 tarihinde ikame ettiği, ......
İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır. Böylesi bir durumda da, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalı olarak imar parselinde tesis edilen kanuni ipotek, ancak kaydın eski hale getirilmesi (kadastral parselin ihyası) durumunda terkin edilebilir....
Parsel sayılı taşınmaz üzerine, ihyası talep edilen ... ... Şirketi lehine tesis edilen ipoteğin fekki için İzmir ......
İpoteğin ana para veya üst sınır ipoteği olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Nitekim TMK 883. maddesinin ikinci fıkrası, ipoteğin türü ve alacağın niteliğini dikkate almaksızın ipotek süresinin ve otuz günlük sürenin dolması ile taşınmaz malikine ipoteği terkin etme yetkisi vermek sureti ile bu şekilde bir ayrıma olanak vermemektedir. İİK’nın 149. maddesine göre, icra müdürünün ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte icra emri gönderebilmesi için birinci olarak ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini, ikinci olarak da alacağın muaccel olduğunu anlaması gerekir. İpotek alacağa bağlı bir hak ise de; alacağın varlığı, muaccel olması miktarı ipotekten bağımsız olarak değerlendirilmelidir....
İlçesi, ... , 204 pafta, 1278 ada, 32 parselde kayıtlı çatı katına havi 3 katlı 5 daireli kargir apartman niteliğindeki 2/10 arsa paylı çatı katı 5 no'lu mesken niteliğindeki taşınmaz üzerine davalı ...' in ...... şubesinden aldığı kredinin teminatını teşkil etmek üzere banka lehine tesis edilen l.derece 50.000,00 YTL tutarındaki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilen taşınmazın maliki tapu kaydına göre davalı ... olup gerçek malik olduğunu ileri süren davacının adına tapuya kaydedilmemiştir. O halde, davacı kayden malik olmadığına göre, yukarıda değinilen Dairemiz bozma ilamında da açıkça belirtildiği üzere davacı tarafından açılan ve ... 1....
Şti.’den ticari ilişkiden kaynaklanan alacağı olduğunu, diğer davalının bu alacağa karşılık taşınmazında müvekkili lehine ipotek verdiğini, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalılarca haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, verilen ipoteğin azami meblağ ipoteği olduğunu, bu nedenle sadece borç miktarı kadar sorumluluk söz konusu olacağını, ayrıca taraflar arasında ticari ilişki olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda; ödeme emrinin düzenlenme tarihi itibariyle takibe konu ipoteğin terkin edildiği, bu nedenle dava tarihi itibariyle üzerinde ipotek tesis edilen taşınmaz bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğuyla reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Bu sebeple sözü edilen ipoteğin terkin edilip edilmediğinin Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulup, terkin edilmemişse davalı ...’ın payı için tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 16.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....