Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ipoteğin terkin edilmesi sonrasında tekrar tesis edilen ipotek için malikin ipoteğin tescili istemine veya bu yönde bir mahkeme kararına rastlanmadığından, terkin edilen ipoteğin yerine tescil edilmiş olan ipoteğin hukuka aykırı olarak konulduğu gerekçesiyle davacının davalılardan Tapu Müdürlüğü aleyhine açtığı davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulü ile, 895 ada, 15 parselde davacı adına tapuya kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine 28/04/2006 tarih 2586 yevmiye numarası ile tesis edilmiş ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, davalı ...Ş. vekili, davalı Türkasset Varlık Yönetim A.Ş. vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
Mıntıka mahallesi 1720 ada 4 parselde kayıtlı 40 nolu bağımsız bölümdeki ipotek hakkından dolayı zarara uğradığın ve alacağının tek teminatının kaybolduğunu iddia ederek ipoteğin aynı derecede ve aynı şartlarla tedbiren yeniden tesciline yönelik isteminde bulunduğu ipoteğin yeniden tesisinin mümkün olmaması durumunda davacı banka zararının T6 tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalıların davanın reddini talep ettikleri, uyuşmazlığın çözümü için ilgili yerlere müzekkerenin yazıldığı ve davaya konu taşınmaz başında keşif yapıldığı, ipoteğin haksız yere fesih edildiği hususunda uyuşmazlığın bulunmadığı, dosyada çözülmesi gereken ilk hususun haksız yere terkin edilen ipotekten dolayı davacının zarara uğrayıp uğramadığı hususunun olduğu, bu uyuşmazlığın çözümü için gerçekleşmiş bir zararın oluşması gerekmektedir yani davacı alacağını başka bir yoldan elde edebiliyorsa ortada davacının zararından bahsedilemeyeceği hususudur....
haksız olarak terkin edilen ipoteğin tekrar tesisini talep etmiştir....
AŞ'nin münfesih olduğunu, 06.05.1999 tarihinde ise ticaret sicilinden re'sen silindiğini, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 14.06.1999 tarih ve 4811 sayısı ile ilan edildiğini, İcra dosyasında borçlu konumundaki Şirketin, ipotek kaydı terkin edilmeksizin tasfiye sürecine girmiş olduğundan ve tebligat yapılması mümkün olmadığından, icra dairesinden şirketin ihyası için taraflarına yetki belgesi verilmesinin talep edildiğini, 02/05/2023 tarihinde taraflarına yetki verildiğini belirterek Ticaret sicilinden terkin edilen ...A.Ş'nin ( ... sicil no) sadece ipoteğin fekki davası açılmasına münhasır olarak ihyası ile Ticaret Siciline tescil ve ilanına, İpoteğin fekki takip ve davasında münfesih şirketi temsilli sınırlı olmak üzere son tasfiye memuru veya şirket yönetici ve ortaklarının tasfiye memuru olarak atanmasına, anılan kişilere ulaşılamadığı takdirde uygun görülecek bir ek tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir. Somut olayda, ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel ... nolu taşınmaz üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis edildiği, davacı tarafından, ipoteğe konu borcun ödendiği, ipoteğin kaldırılması için davalı bankaya başvuruda bulunulduğu ancak ipoteğin kaldırılmadığından bahisle ipoteğin kaldırılmasının talep edildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce tapu müdürlüğüne yazılan müzekkereye istinaden gönderilen tapu kaydı incelendiğinde, davalı banka tarafından 11403 yevmiye numarası ile 17/08/2011 tarihinde tesis edilen ipoteğin, 05/06/2018 tarihinde terkin edildiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK.nın 114/1-h.maddesi hükmüne göre davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartı olarak kabul edilmiştir.Davacının dava hakkına sahip olması dava açabilmesi için yeterli olmayıp dava açmakta korunmaya değer bir yarar olması gerekir....
Şöyle ki; 1)Tespit edilen kamulaştırma bedeline ilk karar tarihi olan 28.09.2012 tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2)Tapu kaydında bulunan ipoteğin bedele yansıtılmaması, 3)Mahkemenin ilk kararının bozma ile ortadan kalktığı düşünülmeksizin, tescil yönünden hükmün kesin olduğundan bahisle bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a) 1 nolu bendinden (karar tarihi olan 25.11.2015) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (ilk karar tarihi olan 28.09.2012) ibaresinin yazılmasına, b) 1 nolu bendinin sonuna gelmek üzere (tapu kaydında bulunan ipoteğin bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, c) 2 nolu bendinin çıkartılmasına, yerine (... ili ... ilçesi ... köyü 1288 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tapuya kayıt ve tesciline,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edildiği iddia edilen şirketin hakkında derdest takip bulunması sebebiyle Türk Ticaret Kanunu'nun 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyası talebine ilişkindir. Tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin edilmekle sona eren şirketin ihya edilerek yeniden sicile tescil edilmesi ve tüzel kişiliğini kazanması için açılmış bu davada husumetin, yasal hasım konumunda olan ve terkin işlemini yapan Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne, şirket tasfiye sonucu terkin edilmiş ise ayrıca tasfiye memuruna yöneltilerek açılması gerekmekte olup ihyası istenilen ve sicilden terkin edilen şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edildiği iddia edilen şirketin hakkında derdest takip bulunması sebebiyle Türk Ticaret Kanunu'nun 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyası talebine ilişkindir. Tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin edilmekle sona eren şirketin ihya edilerek yeniden sicile tescil edilmesi ve tüzel kişiliğini kazanması için açılmış bu davada husumetin, yasal hasım konumunda olan ve terkin işlemini yapan Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne, şirket tasfiye sonucu terkin edilmiş ise ayrıca tasfiye memuruna yöneltilerek açılması gerekmekte olup ihyası istenilen ve sicilden terkin edilen şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Görülüyor ki, üzerine ipotek tesis edilen bağımsız bölümlerin oluşturulmasında yasal bir sebep kalmadığı, başka bir anlatımla kat irtifakı tesisine ilişkin tescil isteminin yolsuz bir tescil olduğu yargı kararı ile saptanmış, bu şekilde kurulan kat irtifakı tapudan terkin edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 717. maddesi hükmünce terkin nedeniyle taşınmaz mülkiyeti kaybedilmiş olacağından ve davalılardan banka yararına konulan ipotek münhasıran tapudan terkin edilen taşınmaz üzerine konulduğundan ipoteğin tesis edilen üst hakkına yansıtılma olanağı bulunmamaktadır. Kaldı ki, Türk Medeni Kanununun 858 maddesi uyarınca da taşınmaz rehni tescilin terkini halinde sona erer....
DEĞERLENDİRME :Asıl ve birleşen Dava; kollektif şirketin ihyası istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK'nın 547. maddesi uyarınca sicilden terkin işlemi yapılan şirketin ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması için ihyasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. İhyası talep edilen şirketin 25/01/1995 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiği, şirketin son yetkililerinin ... ve ... olduğu, son yetkililerden ...'un nüfus kaydının UYAP sisteminden çıkartılarak incelenmesinde 17/03/2003 tarihinde vefat etmiş olduğu anlaşıldığından birleşen dosya davalısı ... yönünden iş bu davalı aleyhine açılan davanın taraf ehliyeti yokluğundan dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Esasen yasa koyucu ticaret sicilinden terkin olunan şirketlerin yeniden ticari faaliyete devamına ve ihyasına izin vermemiştir....