WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı kanunun “Haksız fiilden doğan davalarda yetki başlıklı” 16.madde'si hükmü “(1) Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” şeklindedir. Bir haksız fiil birden fazla kişi tarafından işlenmiş ise bu kişilere karşı (birlikte) açılacak tazminat davası, ortak yetkili mahkeme olan haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinde görülür. Bu halde, davalıların hepsine karşı davalılardan birinin yerleşim yerindeki mahkemede dava açılamaz. Haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin (kesin) yetki değildir. Somut olayda, davacıların yerleşim yeri adresi dava dilekçesi ve adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre ... 'dır. 6100 sayılı HMK'nın 7. maddesi hükmü, haksız fiilin birden fazla kişi tarafından işlenmesi haline münhasır olup somut olaydaki davaya uygulanma imkanı yoktur....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 08/01/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz ve haksız şikayet nedeni ile manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

      Bilindiği üzere haksız rekabet, TTK m.54 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, dürüstlük kuralına aykırı olarak ekonomik düzeni bozan, ekonomik düzenin aktörleri aleyhine sonuçlar doğuran hareket ve fiillerin tümünü ifade eder. Haksız rekabet hukuku da haksız fiilin bir türü olarak, haksız rekabet faili ile mağduru arasında dürüstlük kuralına uyma şeklinde hukuk düzeni tarafından tahmil edilen vazifeye muhalefet sebebiyle doğan bir zararı veya zarar tehlikesini bertaraf etmeyi amaçlayan hukuki bir kurumdur. Haksız rekabette korunan hak herkese karşı ileri sürülebilen mutlak bir hak olup bu hakkın mutlaka ticari bir işletme ile ilgili olmasına ve tarafların rakip olmasına da gerek yoktur. TTK 55/1-a-4 bendine göre; “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” haksız rekabet sayılır....

        HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, davalılardan T5 yönünden aracı kullanan kişi olması nedeniyle haksız fiil sorumluluğuna, davalı T4 yönünden ise araç maliki olması nedeniyle işleten sıfatıyla kusursuz sorumluluğa dayalı tazminat istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3. Hukuk Dairesi iş bölümünün 1. maddesinde; "Tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dahil), haksız eylemden kaynaklanan (suç teşkil eden eylemler, haksız haciz, haksız ihtiyati tedbir, haksız şikayet vb. Dahil) davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. Somut olayda; kusurlu sorumlu davalı ile kusursuz sorumlu davalı aleyhine birlikte dava açılmıştır. Aslolan kusur sorumluluğudur. Öncelikle değerlendirilmesi gerekir....

        Dava; haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, haksız rekabet fiilinin ilanı ile maddi ve manevi tazminat davasıdır. Taraflar arasındaki ihtilafın; davalının, davacı ile haksız rekabet içinde olup olmadığı, varsa bunun ne şekilde olduğu, davacının dile getirdiği eylemlerin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, oluşturmuş ise bunun ne tür bir rekabet oluşturduğ,u davacının bundan dolayı maddi ve manevi zararlarının olup olmadığı, varsa hangi kalemlerden oluştuğu, miktarı, talep edilen maddi tazminatın fahiş olup olmadığı, haksız rekabetin önlenmesine ilişkin talep edilen yöntemin uygulanıp uygulamayacağı, noktalarında toplandığı görülmüştür. Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya Dr. ..., SMMM bilirkişisi ...ve Prof. Dr. ...'...

          Buna göre bir eylemin haksız rekabet olup olmadığının belirlenmesindeki, o eylemin dürüstlük kuralı ile örtüşüp örtüşmediğine bakılmalıdır Haksız rekabetin genel tanımını veren bu hükmün yanı sıra, TTK m. 55 hükmü uygulamada sıkça karşılaşılan haksız rekabet hallerini sınırlayıcı olmayacak şekilde saymıştır. Bununla birlikte TTK m. 55’te sayılan haksız rekabet hallerinin sınırlayıcı olmadığı, sadece TTK m. 54/2’de belirtilen haksız rekabet eyleminin örnekseme yoluyla sayılmış örnekleri olduğu açıktır. Ayrıca TTKm.55 özel olarak bazı haksız rekabet eylemleri sayılmıştır. Bunlardan TTK m.55/4’de yer alan “Başkasının malları, işi ürünlerini, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklindeki eylem açısından davalı tarafın eyleminin değerlendirilmesi gerekmektedir....

            Taşınmaz sahibinin zararı ile haksız kullanım arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Yani, söz konusu zarar, haksız işgal fiilinden doğmalıdır. Zira ecrimisil tazminatının nihayetinde bir haksız fiil tazminatı olması nazara alındığında, doğmuş olan zarar ile haksız fiil arasında, nedensellik ilişkisinin bulunması hukuki bir zarurettir. Taşınmaz sahibinin rızası dışından gerçekleştirilen haksız kullanım, kötüniyetli bir kişi tarafından husule getirtilmelidir. Zira TMK M.995'te ''İyi niyetli olmayan zilyet bakımından'' başlığı altında; ''...iyiniyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız el koymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal ettiği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır'' denmek sureti ile haksız işgalde bulunan kişinin kötüniyetli olması gerektiği açıkça hükme bağlanmıştır....

            NUMARASI : 2023/207 ESAS DAVA KONUSU : Haksız Rekabetin Tespiti ve Meni KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, İsveçte bulunan SWECARB AB isimli firmanın VİTARGO markalı ürünlerinin Türkiye'de yetkili distribütörlüğünü yaptığını, Vitargo markasının Türkiye tek distribütörlüğü 2011 yılından bu yana, Atelsan Endüstri tarafından yürütüldüğüne ilişkin açıklama yaptığını, davalı firmanın bu açıkla ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu haksız rekabet hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, davalı şirketin internet sitesinde yayınladığı haksız, yanıltıcı ve gerçek dışı açıklama ile TTK madde 55 hükmünde yer alan haksız rekabet sayılı hallerden birden fazlasını ihlal etmiş olduğunun açık şekilde görüldüğünü, müvekkili şirketin ticari itibarının bu açıklama ile zedelendiğini, ticari faaliyetlerinin zarar gördüğünü, söz konusu haksız rekabet fiillerinin tespiti ve önlenmesini talep ettiklerini belirterek, öncelikle söz konusu haksız rekabet teşkil eden açıklamanın...

            (Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319) Dava dosyamızda ispat yükü haksız rekabet olduğunu ve bundan kaynaklı zararının olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup, taraf iddiaları bu muvacehe ölçüsünde değerlendirilmiştir. Haksız rekabet, TTK'nın 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Haksız rekabetin yasaklanmasının amacı, TTK'nın 54/1. maddesinde "Bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması" olarak ifade edilmiş, 2. fıkrada ise haksız rekabet tarif edilerek "Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır" şeklinde belirtilmiştir. Haksız rekabet sayılan bazı durumlar ise TTK'nın 55. maddesinde örnek kabilinden ve sınırlı olmamak kaydıyla sayılmıştır....

              Haksız rekabetin tanımı ve yasal düzenlemenin aynı zamanda ekonomik düzenin korunması amacını da taşıdığı dikkate alındığında haksız rekabetin oluşması için tarafların tacir olması şart olmadığı gibi, rakip bulunmaları da zorunlu değildir. (Yargıtay 11. HD. 2007/839 E. 2008/2510) TTK Madde 56: "(1)Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b) Haksız rekabetin men'ini, c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, ... isteyebilir....

                UYAP Entegrasyonu