Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer bir anlatımla, maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada alacağın güvence altına alınması amacıyla kural olarak ihtiyati haciz koruma tedbirine başvurulabilecek, davalıya ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Bu itibarla uygulamada bu türden açılan davalarda ihtiyati tedbir/ihtiyati tebir mahiyetinde ihtiyati haciz ve buna benzer taleplerin, hukuki nitelendirilmesinin mahkemece ihtiyati haciz olarak yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil (yaralanma) tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/03/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 27/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dışı ...'a olan borcunu, alacaklı vekili olan davalı avukat ...'...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, eski Telekom Bayii olduğunu, davalının 1867092656 internet hizmeti abonesi olduğu, borcun ödenmediği gerekçesiyle hakkında icra takibi yapıldığını belirterek 7500 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 1600 TL manevi tazminata hükmedilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2015/558 Esas KARAR NO :2022/568 DAVA:Haksız İhtiyati Haciz Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat DAVA TARİHİ:12/03/2010 KARAR TARİHİ:27/09/2022 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Haksız İhtiyati Haciz Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi. D A V A / Davacılar vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi ve ... San. A.Ş.'de genel müdür olarak çalışan ...'in 18.02.1999 tarihinde satın aldığı ... İli, ... İlçesi, ... Yolu Köyü 15598 ada 3 no'lu parselde kayıtlı tribleks villada dekorasyon ve tadilat amaçlı harcamalar yaptığını, 03.07.1999 tarihinde vefat edene kadar bu taşınmazda ikamet ettiğini, vefatından sonra davacıların ikamet etmeye devam ettiğini, davacıların murisine dava konusu taşınmazı satan ... İnşaat San. ve Tic. A.Ş.'...

        ve diğeri vekili ... tarafından, davalı ... aleyhine 29/05/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/12/2015 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 07/06/2016 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ve davacılardan asil ... ile karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Dava haksız haciz iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir....

          Davacının manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine dair ilk derece mahkemesinin ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun bu yönüyle reddedilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davacının maddi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; Fazlaya dair haklar saklı tutulmuş olsa dahi ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği bakımından davacının dava dilekçesinde şimdilik istediği maddi tazminat miktarının esas alınması gerekir....

          Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, artan araç satış bedeli ile teminat tutarının faizine ilişkin istemin de reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. b)Davalının eyleminin haksız olduğu yargı kararı ile belirlendiğine göre, haksız icra takibi ve haksız haciz uygulanmasının davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacağı gözetilerek davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir gerekçe gösterilmemiş olması doğru olmadığından karar bu nedenle de bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a ve b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden davalının kötü niyetli veya ağır kusurlu olması ve zarar koşullarının oluşması gerekir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi' nin emsal içtihatlarında da belirtildiği üzere, öncelikle haksız haciz nedeniyle manevi tazminatlara hükmedilebilmesi için davalının "kötü niyetinin" ve "ağır kusurunun varlığı" ile buna bağlı olarak zararın oluşması gerekmektedir. Maddi tazminat ile sorumlu tutulabilmesi için ise, haksız olması yeterli olup maddi tazminat talebi kusursuz sorumluluğa dayanmaktadır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2017/3918 Esas ve 2018/2985 Karar sayılı kararı da bu yöndedir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince verilen 28/05/2021 tarihli ara karar ile; "Davacılar vekilinin manevi tazminat için ihtiyati haciz talebi değerlendirildiğinde; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır....

            Bu durumda davacı haksız haciz nedeniyle manevi tazminat isteyebilir. Mahkemece, iptal edilen senetler nedeniyle yapılan haciz işlemlerine ilişkin dosyalar getirtilerek incelenmeli, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, uğranılan manevi zarar gözetilerek uygun bir manevi tazminata hükmedilmelidir.Bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu