Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

için 1.000,00 TL maddi tazminatın (Sigorta Şirketi yönünden teminat sınırları dahilinde) olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslahla maddi tazminat talebini artırmıştır.Davalı ... Şirketi vekili, davalı ... ve davalı ... davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, talep, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 56.806,85 TL maddi tazminatın, davalılar ... ve ... yönünden haksız fiil tarihi olan 25/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; davalı ...Ş. Yönünden ise teminat sınırları dahilinde olmak üzere ve dava tarihi olan 14/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'a verilmesine, davacı ...'ın manevi tazminat talebi yönünden; davalılar ... ve ...'...

    masraflarından doğan maddi zararı oluştuğu iddiasıyla talep ettiği, talebinin esasına yönelik olarak yapılan araştırmada davalı Şaziye'nin vasi tayini gerektirir herhangi bir akıl hastalığı olup olmadığının tespiti amacıyla hastaneden alınan raporda herhangi bir psikolojik rahatsızlığının olmadığı ve kullandığı ilaçların niteliğinin tespiti amacıyla alınan raporda da kullandığı ilaçların hastanın alerjik rahatsızlıkları için verilmiş olacağı kanaatinin bildirildiği görülmüş ve haksız fiil nedeniyle tazminat taleplerinde kusur, zarar ve illiyet bağı yönünden tespit ve ispat yapılması gerektiği ve davacının kandırılmak ve eşinin akıl hastası olması nedeniyle yapmış olduğu evlilikten maddi olarak zarar gördüğü iddiasını ispatlayamadığı, davalı Şaziye'ye ve davalının babasına karşı açmış olduğu davasında davalının haksız fiil sorumluluğu doğuracak kusurunun ispatlanamadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve hüküm aşağıdaki şekilde kurulmuştur." şeklindeki gerekçe...

    ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacıların diğer temyiz itirazına gelince; Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile maddi tazminat davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm; davacı ve davalılardan ... ve ..... tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, miras bırakanları ....'ye ait paranın, sahte senet düzenlenerek davalılar tarafından bankadan çekildiğini belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....

      Davacı vekili, muhtelif adreslerde bulunan içme suyu şebeke hatlarına davalılarca hasar verildiğini belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın her iki davalı yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dahil edilemez. Somut olayda davacı taraf kendi işçileri dışında adam tutulup çalıştırıldığını kanıtlayamamıştır....

        Haksız fiil, BK’nın 41 inci maddesinde tanımlanmış, 60 ıncı maddesinde de haksız fiil sorumluluğundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açılacak davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir. BK'nın 60 ıncı maddesinde üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık sübjektif ve nispi nitelikteki kısa zamanaşımı süresi, herhâlde haksız fiil tarihinden itibaren on yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanaşımı süresi ile olağan üstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir (Fikret EREN: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 9. Baskı, ... 2006, s. 794). 22. Ayrıca 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) konuya ilişkin 49 ve 72 nci maddelerinin de aynı yönde düzenleme içerdiği belirtilmelidir. 23. Aynı fiil bazen hem tazmin hem de ceza sorumluluğunu gerektiren bir fiil olabilir....

          Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; 2006/319E sayılı dosyasında; Muzaffer için 771.92 TL maddi tazminatın ve 3.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 07.08.2004 tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle birlikte davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, davacı .... için, 906,95 TL maddi tazminat ve 5.000.00-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 07.08.2004 tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle birlikte davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine,karşı dava için; 825.00 TL maddi tazminim haksız fiil tarihi olan 07.08.2004 tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle birlikte davacı-karşı davalı ...'den alınarak davalı-karşı davacı ...'ye verilmesine, birleşen dosya bakımından 127,50 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 07.08.2004 tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle birlikte davalı-karşı davacı ...'den alınarak davacılar-karşı davalılar.....'...

            Davacılar vekilinin maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebine gelince; davacılar, davalı aleyhinde haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemli davada, davalının menkul, gayrimenkul, banka hesapları ile ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine davacılar yönünden teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı istemi ile iş bu davayı açtığı, iş bu davada şimdilik tazminat olarak talep ettiği her bir için 1.000,00 TL’nin, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, her halükarda hayatın olağan akışı içerisinde neredeyse herkes tarafından, dolayısı ile davalı tarafınca da ödenecek meblağ dahilinde bulunduğu, kaldı ki maddi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karar verilmesi halinde dahi talep edilen tazminat miktarı ile sınırlı şekilde ihtiyati hacze karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, (HMK'nın 355. maddesi gereğince davacılar vekilinin istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan...

            Davacı, desteğin haksız fiil mağduru olması nedeniyle tazminat talep etmektedir. Davacı desteği aynı zamanda haksız fiilin failidir. Olayda zarar gören davacıların Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayeti halinde yapılacak soruşturma sonucunda davacıların şikayeti yönünden fail ve mağdur sıfatının aynı kişide birleşmesi nedeniyle suç oluşmayacağından, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilecektir. Tazminat alacaklısı (davacı)nın tazminat isteminin dayanağı olan, desteğinin dikkatsiz ve tedbirsizlikle kendi ölümüne sebebiyet vermesi olayında suçun mağduru ve faili sıfatı aynı kişide içtima ettiğinden ceza hukukunun genel ilkelerine göre bu eylem suç teşkil etmeyecek, dolayısıyla davacının tazminat istemi yönünden 2918 sayılı yasanın 109/2 maddesi hükümleri uygulanmayacaktır....

              Davacılar, desteğin haksız fiil mağduru olması nedeniyle tazminat talep etmektedir. Davacılar desteği aynı zamanda haksız fiilin failidir. Olayda zarar gören davacıların Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayeti halinde yapılacak soruşturma sonucunda davacıların şikayeti yönünden fail ve mağdur sıfatının aynı kişide birleşmesi nedeniyle suç oluşmayacağından, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilecektir. Tazminat alacaklısı (davacı)nın tazminat isteminin dayanağı olan, eşinin dikkatsiz ve tedbirsizlikle kendi ölümüne sebebiyet vermesi olayında suçun mağduru ve faili sıfatı aynı kişide içtima ettiğinden ceza hukukunun genel ilkelerine göre bu eylem suç teşkil etmeyecek, dolayısıyla davacının tazminat istemi yönünden 2918 sayılı yasanın 109/2 maddesi hükümleri uygulanmayacaktır....

                Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiil bir zararın doğması neden olmalı, zarara neden olan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi fiilden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişilerin maddi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararın haksız fiili ile gerçekleştiğinin diğer söylemle zarar ile haksız fiil arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır....

                  UYAP Entegrasyonu