Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememizce öncelikle ihtiyati tedbir taleplerinin değerlendirilmesi kapsamında aldırılan -----tarihli bilirkişi raporunda tarafların benzer tüketici kesimine hitap etmesi nedeniyle, taraf markaları arasındaki ---------- ibaresi nedeniyle karıştırılma ve iltibas olacağı yönünde görüş bildirildiği, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya hem esas yönünden hem tazminat hesabı yönünden bilirkişi heyetine tevdi edildiği bilirkişi tarafından sunulan heyet raporunda davalı ----- kullanımlarının davacıya ait ------ unsurlu markalara tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, davacının müspet zararının --- olarak hesaplandığı, itiraz üzerine aldırılan ---tarihli bilirkişi raporunda tazminat miktarının --- oranına göre ----olarak hesaplandığı, bu şekilde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve men'i ile maddi manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacının ---- kullanılmakta olduğu, aldırılan bilirkişi raporlarında yapılan...

    Asıl olan, davalının haksız rekabeti ile davacının aktifinde azalma olduğunun iddia ve ispat edilmesidir. Ancak, böyle bir zararın, özellikle de miktarının kanıtlanmasındaki zorluğu dikkate alan kanun koyucu, haksız rekabetin varlığı halinde eylemin yaptırımsız kalmaması için, 6762 sayılı TTK'nın 58-e maddesinde yargıca, maddi tazminat olarak davalının elde etmesi mümkün bulunan menfaatin karşılığına hükmetmek yetkisi vermiştir. Haksız rekabette davacının maddi tazminat istemine konu ettiği zararı, davalının elde ettiği kar miktarı olmayıp, davalının haksız rekabeti nedeniyle davacının elde etmekten mahrum kaldığı kar miktarıdır. Bu zarar, kural olarak tarafların ticari defterleri ve diğer kanıtlarıyla beraber bilirkişi incelemesiyle tespit edilir....

      Dava, haksız fiil esaslarına dayanmakta olup yetki uyuşmazlığı haksız fiile ilişkin kurallar çerçevesinde çözümlenmelidir. Buna göre; Haksız eylemden doğan tazminat davalarında yetki konusu yürürlükteki 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 16. maddesinde; “Haksız bir fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” şeklinde düzenlenmiştir. Davaya konu olay ..... ilçesinde gerçekleşmiştir. Davacının yerleşim yerinin de..... ilçesi olduğu dava dilekçesinden anlaşılmaktadır. Davacı eldeki davayı yasa maddesinde belirtilen seçimlik yetki yerlerinden olan haksız eylemin gerçekleştiği yerde açtığına göre davanın esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde yetkisizlik kararı verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....

        Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının davacı adına tescilli bulunan Çaykur ...Turist Çayı markasını Akyar Çay ...Harman Çayı markası adı altında kullanmasının markalar arasındaki benzerlik, karıştırılma ihtimali nedeniyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, markaların benzer ve farklı özelliklerini irdeleyen bilirkişi raporuna göre de davalının kullandığı markanın davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği ve haksız rekabete yol açtığı, maddi tazminat miktarını hesaplamada yararlanılacak belge ve ticari defterlerin, meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen davalı tarafça süresinde ibraz edilmediği, davacı tarafın maddi tazminat talebi hususundaki iddialarını kanıtladığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının davacıya yönelik haksız rekabetinin menine ve marka hakkına tecavüzün giderilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi...

          Ağır ceza Mahkemesi Tarihi : 13/02/2014 Numarası : 2013/79 – 2014/32 Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Davacının manevi tazminat talebinin reddi ile maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 318. (CMK'nın 299/1.) maddesi gereğince reddine, Manevi tazminat davaları kişilik hakkını koruyan, haksız tecavüzün doğurmuş olduğu olumsuz sonuçlarını, yani zararın giderilmesini ve telafi edilmesini amaçlar, manevi tazminat davası için, kişilik haklarının ihlal edilmesi özellikle sosyal ve duygusal kişilik değerlerinin ihlali ve hukuka aykırı bir fiilin bulunması gerekir....

            aleyhine 11/05/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız ihtayati tedbir nedeniyle maddi tazminat, haksız ihtiyati tedbir ve haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 30/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 06/02/2018 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacı vekili Avukat Oğuzhan Kabasakal ile karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Davaya konu olayla ilgili olan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/253 esas sayılı dava dosyası ile ... 1....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/673 Esas KARAR NO : 2023/815 DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/02/2023 KARAR TARİHİ : 17/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; huzurdaki dava, davalının paylaşımlarının TTK'nın 55/1/a-l maddesi kapsamında haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, haksız rekabet eylemlerinin durdurulması ve haksız ve yanıltıcı olan bu beyanların düzeltilerek müvekkil şirketin bu beyanlar dolayısıyla uğradığı maddi ve manevi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesi talebiyle ikame edildiğini, TTK'nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olduğunu, ancak somut olayda, 6100 sayılı HMK'nın 110. maddesiyle düzenleme altına alınan “davaların...

                İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/67 esas sayılı kararı ile haczin haksız olduğu anlaşılmıştır. Haczin haksız olduğu sabit olmakla beraber; davacının maddi tazminat talebine konu olan, icra mahkemesinde kendisini avukat ile temsil ettirmek için ödemiş olduğu vekâlet ücreti, icra takip dosyasında haczin fekki için yapılan giderler, icra mahkemesinde yatırılan gider avansı ile bu karara ilişkin temyiz masrafları yargılama giderlerinden olup, o davanın ve takibin ferisi niteliğindedir ve ilgisi bulunduğu asıl dava veya takipte hüküm altına alınır. Her dava ve takip kendi içerisinde değerlendirildiğinden, o dava ve takibe ilişkin yargılama giderleri ayrı bir dava konusu yapılamaz....

                  "İçtihat Metni" YARGITAY İLAMI Asıl dava tacir olan davacı şirketler tarafından tacir olan .... ile tacir sıfatı bulunmayan diğer davalılar aleyhine haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine birleşen dava ise tacir olmayan kişiler arasında haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl dava yönünden davalı şirket hakkındaki dava feragat nedeniyle reddedilmiş, davacı taraf tacir olmayan diğer davalılarla ilgili hükmü temyiz etmiştir. Davanın niteliği ve temyiz kapsamı dikkate alındığında verilen hükmü temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine ait olduğundan, dosyanın görev yönünden (4).Hukuk Dairesi Başkanlığına SUNULMASINA, 17.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    Bilindiği üzere; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

                      UYAP Entegrasyonu