Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bununla birlikte hemen belirtmek gerekirki, manevi tazminat miktarının takdirinin hâkime ait olduğu, hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı Kanunun 259'uncu maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin maddi tazminat davası yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakla birlikte, manevi tazminat davası yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken yazılı biçimde reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

    T.A.Ş. aleyhine 16/12/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat isteminin esastan reddine dair verilen 11/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız ihtiyati haciz ve icra takibi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, maddi tazminat istemi feragat nedeniyle, manevi tazminat istemi esastan reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, dava dışı .... Ltd....

      hale geldiği, rehinle temin edilmediği, kusur durumunun ve tazminat miktarının tam olarak tespitinin yargılamayı gerektirdiği anlaşılmış ise de, ihtiyati haciz kararının talep edilen tazminatla sınırlı olarak verilmesi, davacı tarafça talep edilen maddi tazminat miktarının hayatın olağan akışı içerisinde herkeste bulunabilecek ve ödenebilecek bir tutar olması, şartlar değişip, koşulları oluştuğu takdirde yargılamanın devam ettiği aşamalarda yeniden ihtiyati haciz talebinde bulunulabilmesine göre maddi tazminat istemi açısından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, yine davacılar tarafından dava konusu yapılan manevi zarara karşılık toplam 450.000,00 TL manevi tazminat alacağının temini için de ihtiyati haciz talep edilmiş ise de, bilindiği üzere manevi tazminat, kişinin kişilik haklarının ihlali halinde, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması nedeniyle; miktarı, kapsamı ve koşulları hakimin takdirine...

      Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, zarar haksız eylemden kaynaklandığından, tazminatın da haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel olduğunu, Yargıtayın yerleşik içtihatları doğrultusunda ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ettiklerini belirterek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 20/6/2023 tarihli ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355 inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Talep, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada, ihtiyati haciz talebinin reddi ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir....

      KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davacı vekilinin, yukarıda esas numarası yazılı ilk derece mahkemesinin, maddi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 20/6/2023 tarihli ara kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1-b/1 inci maddesi uyarınca esastan reddine, II-Davacı vekilinin manevi tazminat davası yönünden istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin yukarıda esas numarası belirtilen ihtiyati haciz talebinin manevi tazminat talebi yönünden reddine ilişkin 20/6/2023 tarihli ara kararının, HMK'nin 353/1-b/2 nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre; 1-Davacı vekilinin manevi tazminat davası yönünden, ihtiyati haciz talebinin kabulüne, davalı ...'...

        İİK'nun 257/1 maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu nedeniyle ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmış iken, 2. bentte vadesi gelmemiş borçtan dolayı hangi hallerde ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmıştır. Dava konusu olayda haksız fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiği açık olup, kazanın meydana gelmesinde kusurun aidiyeti ve oranı çekişmelidir. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale gelir....

          Maddesine açıkça aykırı davasının esasa ilişkin beyanlarımız doğrultusunda esastan reddi gerektiğini, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, mahkemenizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, davacı taleplerinin belirsiz alacak olarak ileri sürülmesi mümkün omadığından hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, aksi halde davacının haksız, hukuki mesnetten yoksun ve kötüniyetli davasının esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline, karar verilmesini arz ve talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür....

            Dava haksız fiil iddiasına dayalı maddi - manevi tazminat istemine ilişkin olup, 24/03/2023 tarihinde harçlandırılarak açılmıştır. Davacı davalılardan HMK'nın 107 maddesi kapsamında 20.000,00 TL manevi tazminat ve şimdilik 1.200,00 TL maddi tazminat olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı hususuna ilişkindir. İhtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir....

            Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki muacceliyet kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Borçlunun temerrüdüne ilişkin 6098 sayılı TBK’nın 117. maddesine göre haksız eylemlerde eylemin işlendiği tarih itibariyle borçlunun temerrüde düşmüş olacağı düzenlenmiştir. Haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istemiyle açılan davalarda ihtiyati haciz kararı verilmesini engelleyen yasal bir hüküm mevcut olmadığı gibi, İİK’nın 257 vd. maddelerinde de bu yönde bir hüküm bulunmamaktadır. Haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi mümkündür. 10....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız fiile dayalı açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Talep ise, tazminat davasında ihtiyati tedbir ve haciz talebinin reddi kararına karşı istinaf başvurusudur. İhtiyati tedbir yönünden yapılan incelemede: Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması gerekir....

            UYAP Entegrasyonu