işgali ispat külfetini bu bağlamda yerine getiremediğini, dosya kapsamında yapılan keşfin günü ve saatinin müvekkiline tebliğ edilmediğini ve usule aykırı yokluklarında keşif yapıldığını, keşif tanığı Yakup Arı'nın beyanları keşif zaptına doğru yazılmadığını, Yakup Arı'nın 25.05.2021 havale tarihli dilekçesinde asıl beyanlarının yer aldığını, davacının haksız müdahaleden kaynaklandığı iddia ve talep ettiği eski hale getirme ve ecrimisil taleplerinin de reddinin gerektiğini, tanık beyanları ile de ispatlayacakları üzere dava konusu parseldeki yolun kullanımına ilişkin haksız işgal söz konusu olmadığından haksız işgal tazminatına hükmedilmiş olmasının da kanuna aykırı olduğunu, davacı tanığı Sadullah Arı'nın da beyanında ifade ettiği üzere müvekkilinin kendi parselinden doğrudan ana yola çıkışının bulunmadığını, bu nedenle eski hale getirme halinde müvekkilinin geçit hakkı davası açması gerekeceğini, davanın reddolması halinde, eski hale getirmenin de mümkün olmayacağından eski hale getirme...
Mahkemece elatmanın önlenmesi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile 179.95 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline, eski hale getirme talebinin reddi ile davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmiş, davacı vekili temyize gelmiştir. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2....
Hukuk Dairesi SAYISI : 2021/43 Esas, 2023/1083 Karar İLK DERECE MAHKEMESİ : İvrindi Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2014/50 Esas, 2020/209 Karar 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, taşınmaz mallara ilişkin tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, eski hale getirme, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY ( 7 )....
Tapu maliki davacı taraf bu şekilde eski hale getirme bedeli talebinde bulunduğunda, taşınmaz bedelinin eski hale getirme bedelinden fazla olması ya da eski hale getirilmesinin imkansız olması durumunda, Mahkemece tespit edilen eski hale getirme bedeli veya dava konusu taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinden hangisi daha düşük ise, o bedelin davalıdan alınarak tapu maliki olan davacıya verilmesine hükmedilmesi gerekir....
Bu halde ilk derece mahkemesince öncelikle davacının dava konusu taşınmaza el atmanın önlenmesi, dava konusu taşınmazın eski haline getirilmesi ve ecrimisil talebine ilişkin araştırma ve inceleme yapılarak karar verilmesi, iş bu talebin reddedilmesi halinde davacının kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat ve ecrimisil talebine ilişkin karar verilmesi gerekmektedir. 2- )Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre, bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, anataşınmazın onaylı mimari projesine aykırı müdahalelerin önlenerek eski hale getirilmesi ve 6.000 TL haksız işgal tazminatı istenilmiştir. Mahkemece davanın, haksız işgal tazminatı yönünden HUMK.nun 409.maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, eski hale getirme istemi yönünden kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Hukuk Dairesi'nin 20/04/2016 tarih ve 2016/837 Esas - 2016/4845 Karar sayılı ilamı) Ne var ki, eski hale getirme bedeli infaz aşamasında gözetilecek bir husus olup, üstelik davacının öncelikli isteğinin eski hale getirme olduğu da göz önüne alınarak mahkemece el atmanın önlenmesi ile birlikte eski hale getirilmesi yönünde karar verilmesi gerekirken infaz aşamasında belli olacak eski hale getirme bedelinin hüküm altına alınmış olması doğru değildir. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 2016/837 Esas - 2016/4845Karar) Somut olayda, mahkemece dava konusu taşınmazın eski hale getirme bedeli olan 307.342,19 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş ise de, bu hususun doğru olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki, bu husus 2004 s....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL VE ESKİ HALE GETİRME Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 434 parsel sayılı taşınmazın 131.15m²'lik bölümüne komşu 435 parsel maliki davalının, taşınmazların ortak sınırından toprak almak suretiyle müdahale ettiğini, harfiyat çalışmasının taşınmazlar arasındaki kot farkının artmasına ve toprak kaymasına yol açtığını, sınırdaki ahlat ağaçlarının ortadan kaybolduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesine, eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiş, 28/03/2011 tarihli dilekçede de; toprağın yerine konulması, toprak kaymasının önlenmesi için istinat duvarı örülmesi yoluyla eski hale getirme ve elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, iddiaların yersiz olduğunu belirtkerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; elatmanın önlenmesine, toprağın yerine konulması suretiyle eski hale getirilmesine ve 605....
Davacılardan ... dışındakiler davalılar hakkında el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme davası açmışlar, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilerek Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmiştir. Davacılar işgal tarihi olan 26.06.2004 tarihi ile taşınmazın satıldığı 20.01.2009 tarihleri arasındaki haksız işgal tazminatı bedeli 20.000,00 TL'nin dönem sonlarından itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini istemişlerdir.Davalılardan ... aparmanın ortak yerine tecavüzünün olmadığını beyan etmiştir. Davalı kiracı şirket ise ortak yeri kullanan paydaşın diğer paydaşlar tarafından men edilmesi gerektiğini, işgalci olmayıp kiracı olması nedeniyle davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacılardan ... dışındakilerin el atmanın önlenmesi davasını açarak davalıların intifadan men edilmelerini sağladıklarından davacı ...'nun davasının reddine, diğer davacılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/07/2021 NUMARASI : 2021/464 2021/19 DAVA KONUSU : Haksız İşgal Tazminatı (Ecrimisil) KARAR : K A R A R Dava ecrimisil ve eski hale getirme talebine ilişkindir. Küçükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemesince, dava konusu Ecrimisil alacağının tahsiline yönelik açılan alacak ve eski hale getirme olduğu, bu haliyle yargılama yapma görevinin Asliye Hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Küçükçekmece 7. Asliye Hukuk Mahkemesi ise 34 sayılı Kanunun 70. Maddesine göre düzenlenmiş bir yönetim planı olduğu, bu haliyle KMK gereğince dava konusu taşınmazda toplu yapı yönetiminin kurulduğunun kabulü gerektiği anlaşılmakla, davada KMK'nın uygulanması gerektiğinden davaya bakmakla görevli mahkemelerin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....