Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Pendik Vergi Dairesi vergi kayıtlarına göre, davalı şirketin ... itibariyle resen terkinin yapıldığı ve vergi borcunun bulunmadığı belirtilmiş olup, davalı şirketin gayrı faal olduğu davalı ortak ...’in yazılı beyanlarından da anlaşılmaktadır. Bu halde, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı sebep bulunduğu nazara alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekirken, davanın reddi doğru olmamış," şeklinde belirtilmiştir....

    Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, iddianın ileri sürülüş biçimi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, eldeki davanın adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemiyle açıldığı, taraflar arasında kurulan ortaklık ilişkisinin devamının artık mümkün olmadığı dikkate alınıp, adi ortaklığın haklı nedenle feshi ile birlikte tasfiyesine karar verilmesi, tasfiye payı alacağı olarak belirlenen ve hüküm altına alınan 14.205,65 TL üzerinden davacılar lehine 4.080 TL maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davacılar lehine 25.849,04 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması, HUMK'nın 438/7.maddesi hükmü gereğidir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle;dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi olduğunun, müvekkilinin adi ortaklık gereğince ifa etmesi gereken tüm edimleri ifa ettiğinin yaklaşık olarak değil aksine tam olarak ispat ettiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılarak rödavans sözleşmesinden kaynaklanan işletmecilik hakkının 3.şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi için ileride tasfiye memuru olarak değiştirilmek üzere tedbiren denetim kayyımı atanmasını istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Talep, adi ortaklığın haklı nedenle feshi ve tasfiyesi istemli davada, davalı şirketin rödevans sözleşmesinden kaynaklı işletmecilik hakkının tedbiren 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi ve adi ortaklığa tedbiren kayyım atanması istemine ilişkindir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR ESAS NO : 2023/232 Esas KARAR NO : 2023/522 DAVA : Kooperatifin Fesih ve Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 29/03/2023 KARAR TARİHİ : 13/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Kooperatifin Fesih ve Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı kooperatifin en son genel kurul toplantısını 24.07.2014 tarihinde yaptığını bu tarihten sonra 2014,2015,2016,2017,2018,2019,2020,2021,2022 mali yıllarına ait olağan genel kurul toplantılarının ise yapmadığının tespit edildiğini. 1163 sayılı kanunun 81/6 maddesi ve keza kooperatifin tabi olduğu ana sözleşmesinin 110 maddesinin (f) bendinde 3 yıl üst üste olağan genel kurul toplantısının yapılmaması halinde bu durumun dağılma sebebi sayılacağı hüküm altına alındığını, bu husus göz önüne alındığında davalı kooperatifin feshine karar verilmesi ve tüzel kişiliğinin sona erdirilebilmesi adına yapılması gereken işlemler için tasfiye heyeti atanmasını...

          vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı ve yetkilisi, davalının ise müvekkilinin eşi olduğunu, eşiyle uzun süredir ayrı olduklarını, boşanma davalarının halen devam ettiğini, 200 olan şirket payının 199 payının müvekkiline, 1 payının ise davalıya ait bulunduğunu, şirketin uzun zamandır iş yapamadığını, sürekli zarar ettiğini, şu anda sadece kayıtlar üzerinde var olduğunu, şirketin devamı ve amacının gerçekleşmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasındaki anlaşmazlık ve husumetin mevcut haliyle şirketin devamının önünde engel teşkil ettiğini, şirketin haklı nedenle feshine sebep oluşturduğunu belirterek, iki ortaklı davalı şirketin haklı nedenlerle feshine ve tasfiyesine...

            DAVANIN KONUSU: Anonim şirketin haklı nedenlerle feshi Taraflar arasında görülen fesih davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkili ile davalı ...'ın dava dışı ......

              Örneğin Limited Şirketlerin mahkeme kararı ile haklı nedenlerle feshine ilişkin TTK'nın 636/3.maddesinde ve yine Anonim Şirketlerin aynı nedenlerle mahkeme kararı ile haklı nedenlerle feshine ilişkin TTK'nın 531.maddesinde, koşulların ve haklı nedenlerin bulunması durumunda mahkemece fesih yerine, pay sahiplerinin paylarının gerçek değerlerinin ödenerek şirket ortaklığından çıkartılmasına ya da duruma uygun düşen ve kabul edilebilir alternatif bir çözüme karar verilebileceği düzenlenmiştir. Anılan düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, şirket feshi için haklı nedenlerin bulunması durumunda alternatif çözüme karar verilmesi öncelikli bir yol olarak öngörülmüş olduğundan, fesih ve tasfiyeye karar verilmesi son çare olarak düzenlenmiştir....

                Örneğin Limited Şirketlerin mahkeme kararı ile haklı nedenlerle feshine ilişkin TTK'nın 636/3.maddesinde ve yine Anonim Şirketlerin aynı nedenlerle mahkeme kararı ile haklı nedenlerle feshine ilişkin TTK'nın 531.maddesinde, koşulların ve haklı nedenlerin bulunması durumunda mahkemece fesih yerine, pay sahiplerinin paylarının gerçek değerlerinin ödenerek şirket ortaklığından çıkartılmasına ya da duruma uygun düşen ve kabul edilebilir alternatif bir çözüme karar verilebileceği düzenlenmiştir. Anılan düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, şirket feshi için haklı nedenlerin bulunması durumunda alternatif çözüme karar verilmesi öncelikli bir yol olarak öngörülmüş olduğundan, fesih ve tasfiyeye karar verilmesi son çare olarak düzenlenmiştir....

                  Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına dair karar verilmiş, alınan 01/10/2014 havale tarihli rapor ile özetle; dava dosyası içinde mevcut ------- kararlarına göre açılmış bulunan davadaki davacı taleplerinin haklı bulunmadığına ve davalı şirketin feshi için bir neden olmayacağına, her iki belgedeki ----- yapılarak görüş bildirilmesinin mümkün olacağına dair kanaati bildirilmiştir. Davacı tarafça haklı sebeple davalı şirketin fesih ve tasfiyesi talep olunmuş, keyfiyete ilişkin TTK'nun 636/3. madddesinde "Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir." düzenlemesi getirilmiştir....

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava TTK 636/3 gereğince limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, TTK 638/2 m. “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. “ şeklinde, aynı Yasanın 636/3 m “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir” şeklinde düzenlenmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu