Düzce Barosuna kayıtlı avukat olan sanık hakkında, katılan tarafından müşterek mülkiyetinde bulunan gayri menkullerle ilgili tapu iptal tescil, ortaklığın giderilmesi davalarının açılması ve takibi için sanık avukata 11/04/2008 tarihli vekaletname ve masraflar için 11.000 Türk lirasının verildiği, Düzce Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosunca yapılan incelemede katılan hakkında, katılanın vekilliğini üstlenen sanık avukat tarafından açılmış bir Ortaklığın Giderilmesi ya da Tapu İptali davası olmadığının anlaşıldığı bu suretle katılanın mağduriyetine ve zararına sebebiyet verdiği iddiasıyla görevi kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda delilleri takdir ve gerekçeleri gösterilmek suretiyle kurulan mahkumiyet hükmü eleştirilen husus dışında usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 16/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, vesayet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Somut olayda; davacının, vesayet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğu, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. Davacı her ne kadar dava dilekçesi ve yargılama aşamasında vesayetin kötüye kullanıldığı iddiasıyla tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş ise de, davacının asıl talebinin ketmi verese nedeniyle eksik kalan ve babasından kendisine intikal etmesi gereken payın verilmesi talebine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 33. maddesi gereğince; maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, Limited Şirketin ortakları arasında, şirket yetkilerinin kullanılmasından kaynaklanan ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, olayın çözümlenmesinde Türk Ticaret Kanununun hükümlerinin uygulanması gerektiğinden, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 11.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 29.05.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2021/111 E., 2022/69 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,25.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
kötüye kulanılmasını hukuk düzeni korumaz" ilkesi karşısında, vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı danışıklı bir şekilde davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Enez Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 24.4.2006 gün, 3985-4706 sayılı 14.Hukuk Dairesinin 29.5.2006 gün, 4586-6051 sayılı 11.Hukuk Dairesinin 19.12.2006 gün 6592-13509 sayılı 13.Hukuk Dairesinin 1.2.2007 gün 493-1004 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, Limitet Şirketin ortakları arasında, şirket yetkilerinin kullanılmasından kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 11.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : 11....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 31/05/2013 NUMARASI : 2012/24-2013/312 Taraflar arasındaki uyuşmazlık taraf muvazaası, hile ve hata hukuki sebeplerine dayanılarak vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklanan tapu iptali ve tescile ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder. Ne var ki; anılan Dairece uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyası Dairemize gönderilmiş bulunduğundan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleyecek Daire'nin Başkanlar Kurulu'nca belirlenmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 05.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, tapu sicilindeki bir kaydın gerçek hak durumunu yansıtmayıp, sadece şekli bir değer taşıması hâlinde, tapu sicilinin kendisinden beklenen fonksiyonu yerine getirmesi imkânı ortadan kalkar (HGK’nın 24.06.2020 tarihli ve 2017/1-1601E., 2020/477K.). 27. Bu nedenle TMK’nın 1025. maddesinin birinci fıkrasında, aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimsenin tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebileceği öngörülmüştür. Anılan davaya uygulama ve Yargıtay kararlarında, tapu iptali ve tescil davası denilmektedir. 28. Yukarıda değinildiği gibi yolsuz tescil hâlinde, yapılan tescil, tadil ve terkin işlemleri geçersiz olduğundan aynî hakkın devri gerçekleşmez; böyle bir işlemden dolayı önceki aynî hak durumu varlığını sürdürür....
Yavuz’a taşınmazların intikali için noterden 24.03.2008 tarihinde vekalet verildiğini, ancak vekaletin kötüye kullanılması üzerine 23.10.2014 tarihinde azledildiklerini, ne var ki bu süre içerisinde muristen kalan mal varlıklarının kendi üzerlerine geçirdiklerini veya sattıklarını, dava konusu taşınmazın ormanla bir ilgisinin bulunmadığını, bu paselle bitişik tüm parsellerin 2/B kapsamında değerlendirilerek 6292 Sayılı Kanun'dan yararlandırıldığını, tapuların hak sahiplerine verildiğini ileri sürerek, vekaletin kötüye kullanılmasından meydana gelen mağduriyetin giderilerek davacıların kullanıcı olarak tapuya kaydına, davalı taraf adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline, olmadığı takdirde usuli kazanılmış hak sahibi davacıların dava tarihine göre belirlenen uğradıkları zararın tazminine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu parselin davalı ......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/376 Esas, 2013/352 Karar ve 22.10.2013 kesinleşme tarihli ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası sonunda, mahkemece davalı ...’e satışı yapılan payların iptali ile ... adına kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine 6100 sayılı HMK’nın 125. maddesi uyarınca seçimlik hak kullanılarak yeni malik ...’ya karşı tapu iptali ve tescil olarak devam edilmiştir. Asıl ve birleştirilen davada davalı ..., davayı kabul ettiğini beyan etmiştir. Asıl ve birleştirilen davada davalı ..., dava konusu taşınmazdaki payların bedeli karşılığında satın alındığını, ödemelerin bizzat vekil ...’e yapıldığını, taraflar arasındaki ilişkiden haberinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., iyi niyetli üçüncü kişi konumunda bulunduğunu, dava konusu taşınmazı mahkeme kararı ile iktisap ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yetkisiz temsil ile yapılan tescilin yolsuz olduğu, davalı ...'...