temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı 1887 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazının ana yola bağlantısının olmadığını belirterek, davalılara ait taşınmazlardan geçit hakkı kurulması için dava açmıştır. Mahkemece, bu istemi kabul edilmiş, ancak 1887 parsel maliki lehine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından 1887 parsel maliki lehine geçit hakkı tesisi doğru olmamıştır. Hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/Vll maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....
Davacı mülkiyet hakkı sahibi olmadığından geçit kurulması talebinde bulunamaz. Bu nedenle davacının dava açma sıfatı bulunmadığından davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 17.01.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ancak; Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davacıların Türk Medeni Kanununun 744. maddesinde düzenlenen mecra hakkı kurulması istemlerinin olduğu ve bu istemlerinin koşulları oluşmadığı gerekçesiyle irtifak hakkı kurulmasına ilişkin istemin reddine karar verilmiş ise de, mahkeme kararı sonuç olarak doğru bulunduğundan, hükmün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 438/son maddesi uyarınca gerekçesi düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 25.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.07.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yol ve su geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 864 parsel sayılı taşınmazın su ve ana yola bağlantı ihtiyacının bulunduğunu belirterek uygun bir bedel karşılığında davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerinden yol ve su geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.08.2005 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır....
Somut olaya gelince, dosyadaki tapu kayıtlarına göre aleyhine geçit kurulan parsellerden 169 parsel sayılı taşınmaz davalı ...’e ait olup, ...’in yarı hissesinin üzerinde ...’e ait 28.05.2003 tesis tarihli intifa hakkı bulunmaktadır. İntifa hakkı başkasına ait bir malvarlığı veya eşya üzerinde belirli bir kişiye tam yararlanma imkanı sağlayan bir irtifak hakkı olup, gayrimenkul maliki eşyanın veya hakkın öz değerini kendisinde tutarak, bunlardan elde edilecek yararı belirli bir kişiye tahsis etmektedir. Bu nedenle parsel aleyhine kurulacak geçit irtifakı intifa hakkı sahibini doğrudan etkileyecektir. O halde, adı geçen intifa hakkı sahibine dava dilekçesi tebliğ edilerek husumet yöneltilmeli, taraf teşkili tamamladıktan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmelidir. Mahkemece, yukarıda değinilen hususlar gözetilmeksizin eksik taraf teşkiliyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 22/07/2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, maliki bulunduğu taşınmaz lehine davalıların mülkiyetinde bulunan taşınmazlardan geçit hakkı kurulmasını talep etmiş, 22.08.2013 tarihli dilekçe ile lehine geçit hakkı tesisini istediği taşınmazın 114 ada 51 parsel, davalıların taşınmazlarının ise 115 ada 2 ve 3 parsel ile 114 ada 49 parsel sayılı taşınmazlar olduğunu belirtmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....
Taşınmaz malikleri her zaman değişebileceğinden geçit hakkının taşınmaz leh ve aleyhine kurulması gerektiği dikkate alınmalıdır. Bu şekilde davacı 172 parsel yönünden genel yola ulaşmasını sağlayan kesintisiz geçit kurulduğundan söz edilemez. Açıklanan nedenle 172 parsel sayılı taşınmaz hakkında da genel yola ulaşmasını sağlayacak şekilde geçit hakkı kurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ayrıca mahkemece depo edilen geçit bedelinin daha önce 176 parsel sayılı taşınmaz üzerinden lehine geçit kurulan 174 parsel maliki ...'e ödenmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.11.2007 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ile davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayalı geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır....
Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca tapu siciline kaydı da gereklidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Somut olaya gelince; Davacı, adına kayıtlı 124 ada 20 ve 21 numaralı parsellerin genel yol ile bağlantısının bulunmadığını belirterek geçit hakkı kurulması isteğinde bulunmuştur. Ancak dosyaya getirtilen tapu kayıtları, pafta ve bilirkişi raporuna göre yararına geçit hakkı istenilen 20 numaralı parselin yola cephesi bulunduğu, 20 ve 21 numaralı parsellere komşu olan 22 numaralı parselin davacı adına kayıtlı olduğu, 22 numaralı parselin de yol ile bağlantısı bulunduğu anlaşılmaktadır....