Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca daha önce köy tüzel kişiliğinin açtığı davada alınan zirai raporda taşınmazın vasfının mera olmadığı belirtilmiş ise de, bu dosyada davacının taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğinin de bulunmadığı anlaşıldığı halde, aralarındaki çelişki giderilmemiştir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulamaz....

    Mahkemece, davalının tutunduğu 1978 tarihli sözleşmeye değer verilmiş, çekişmeli taşınmazda davalının zilyetliğinin bulunmamasının malik olma sıfatını ortadan kaldırmayacağı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Öncelikle belirtmek gerekir ki; tapusuz taşınmazlarda mülkiyet, zilyetliğin devri suretiyle geçeceğinden, mahkemenin, davalının zilyetliğinin bulunmamasının malik olmasına engel teşkil etmeyeceği şeklindeki gerekçesi yerinde değildir. Uyuşmazlığın çözümü için tespit tarihinden geriye doğru, tarafların taşınmaz üzerinde kazanmayı sağlayıcı zilyetliğinin bulunup bulunmadığının tespiti zorunludur. Ancak; mahkemece yapılan keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişi ve tanık beyanları, tespit tarihine kadar çekişmeli taşınmazda kimin, ne kadar süre ve sıfatla zilyet olduğu hususlarında yeterli açıklığa sahip bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tapu kütüğüne tescille olur.Davacı miras bırakanı tarafından yapılan satış işlemi ile çekişmeli taşınmazdan pay satın aldığını ancak anılan aktin sehven kütüğe geçirilmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Bu durumda davacı tarafın mülkiyet hakkı doğmamış olmakla, kişisel hakka dayandıkları anlaşıldığından, dava, kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 05.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti KARAR Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 23.05.2013 tarih ve 2013/539 Esas 2013/608 Karar sayılı kararıyla; “ dava dilekçesinin HMK'nun 114/c, 1115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın ilgili Yargıtay Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine...” karar verilmiş ve dosya bu nedenle Yüksek Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne gönderilmiştir. Dosya üzerinde yapılan incelemede, davanın Hazine adına tapuda kayıtlı 3527 sayılı parselde 6195 m2'lik bölümünün zilyetliğinin ve hak sahibinin davacı olduğunun tespiti ile tapu kütüğünün beyanlar hanesinde yer alan bu parsel ... kızı ...'ın 1977 yılından bu yana kullanımında olduğu ibaresinin iptali isteğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....

          Davacının, anılan dosyada yapılan kapsam belirlemesinin doğru ve tarafları bağlayıcı olduğu yolundaki iddiası yasaya uygun bulunmamaktadır. 5- Taşınmaz üzerindeki davalı zilyetliğinin niteliği: Davacı, çekişmeli taşınmaz üzerindeki davalı taraf zilyetliğinin kiracılık ilişkisine dayalı olduğunu, malik sıfatıyla kullanmanın söz konusu olmadığını iddia etmişse de bu yönde inandırıcı delil ibraz edemediği gibi, davalının arazi üzerindeki zilyetliğinin kendisine teb’an ve kiracılık ilişkisine dayalı olduğunu isbat da edememiştir. 6- Taşınmaz üzerindeki uzun süreli davalı taraf zilyetliğinin kaydın hukuki kıymetini kaybı için yeterli olup olmadığı: Arazi başında dinlenen zilyet tanıkları taşınmazın atalarından intikalen davalıya ait olup kendini bildiğinden beri davalı tarafça aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla kullanıldığını, davalının davacıya icar verdiğini duymadığını bildirmiştir....

            Davacının, anılan dosyada yapılan kapsam belirlemesinin doğru ve tarafları bağlayıcı olduğu yolundaki iddiası yasaya uygun bulunmamaktadır. 5- Taşınmaz üzerindeki davalı zilyetliğinin niteliği: Davacı, çekişmeli taşınmaz üzerindeki davalı taraf zilyetliğinin kiracılık ilişkisine dayalı olduğunu, malik sıfatıyla kullanmanın söz konusu olmadığını iddia etmişse de bu yönde inandırıcı delil ibraz edemediği gibi, davalının arazi üzerindeki zilyetliğinin kendisine teb’an ve kiracılık ilişkisine dayalı olduğunu isbat da edememiştir. 6- Taşınmaz üzerindeki uzun süreli davalı taraf zilyetliğinin kaydın hukuki kıymetini kaybı için yeterli olup olmadığı: Arazi başında dinlenen zilyet tanıkları taşınmazın atalarından intikalen davalıya ait olup kendini bildiğinden beri davalı tarafça aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla kullanıldığını, davalının davacıya icar verdiğini duymadığını bildirmiştir....

              Davacının, anılan dosyada yapılan kapsam belirlemesinin doğru ve tarafları bağlayıcı olduğu yolundaki iddiası yasaya uygun bulunmamaktadır. 5- Taşınmaz üzerindeki davalı zilyetliğinin niteliği: Davacı, çekişmeli taşınmaz üzerindeki davalı taraf zilyetliğinin kiracılık ilişkisine dayalı olduğunu, malik sıfatıyla kullanmanın söz konusu olmadığını iddia etmişse de bu yönde inandırıcı delil ibraz edemediği gibi, davalının arazi üzerindeki zilyetliğinin kendisine teb’an ve kiracılık ilişkisine dayalı olduğunu isbat da edememiştir. 6- Taşınmaz üzerindeki uzun süreli davalı taraf zilyetliğinin kaydın hukuki kıymetini kaybı için yeterli olup olmadığı: Arazi başında dinlenen zilyet tanıkları taşınmazın atalarından intikalen davalıya ait olup kendini bildiğinden beri davalı tarafça aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla kullanıldığını, davalının davacıya icar verdiğini duymadığını bildirmiştir....

                Davacının, anılan dosyada yapılan kapsam belirlemesinin doğru ve tarafları bağlayıcı olduğu yolundaki iddiası yasaya uygun bulunmamaktadır. 5- Taşınmaz üzerindeki davalı zilyetliğinin niteliği: Davacı, çekişmeli taşınmaz üzerindeki davalı taraf zilyetliğinin kiracılık ilişkisine dayalı olduğunu, malik sıfatıyla kullanmanın söz konusu olmadığını iddia etmişse de bu yönde inandırıcı delil ibraz edemediği gibi, davalının arazi üzerindeki zilyetliğinin kendisine teb’an ve kiracılık ilişkisine dayalı olduğunu isbat da edememiştir. 6- Taşınmaz üzerindeki uzun süreli davalı taraf zilyetliğinin kaydın hukuki kıymetini kaybı için yeterli olup olmadığı: Arazi başında dinlenen zilyet tanıkları taşınmazın atalarından intikalen davalıya ait olup kendini bildiğinden beri davalı tarafça aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla kullanıldığını, davalının davacıya icar verdiğini duymadığını bildirmiştir....

                  Davacının, anılan dosyada yapılan kapsam belirlemesinin doğru ve tarafları bağlayıcı olduğu yolundaki iddiası yasaya uygun bulunmamaktadır. 5- Taşınmaz üzerindeki davalı zilyetliğinin niteliği: Davacı, çekişmeli taşınmaz üzerindeki davalı taraf zilyetliğinin kiracılık ilişkisine dayalı olduğunu, malik sıfatıyla kullanmanın söz konusu olmadığını iddia etmişse de bu yönde inandırıcı delil ibraz edemediği gibi, davalının arazi üzerindeki zilyetliğinin kendisine teb’an ve kiracılık ilişkisine dayalı olduğunu isbat da edememiştir. 6- Taşınmaz üzerindeki uzun süreli davalı taraf zilyetliğinin kaydın hukuki kıymetini kaybı için yeterli olup olmadığı: Arazi başında dinlenen zilyet tanıkları taşınmazın atalarından intakalen davalıya ait olup kendini bildiğinden beri davalı tarafça aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla kullanıldığını, davalının davacıya icar verdiğini duymadığını bildirmiştir....

                    Davacının, anılan dosyada yapılan kapsam belirlemesinin doğru ve tarafları bağlayıcı olduğu yolundaki iddiası yasaya uygun bulunmamaktadır. 5- Taşınmaz üzerindeki davalı zilyetliğinin niteliği: Davacı, çekişmeli taşınmaz üzerindeki davalı taraf zilyetliğinin kiracılık ilişkisine dayalı olduğunu, malik sıfatıyla kullanmanın söz konusu olmadığını iddia etmişse de bu yönde inandırıcı delil ibraz edemediği gibi, davalının arazi üzerindeki zilyetliğinin kendisine teb’an ve kiracılık ilişkisine dayalı olduğunu isbat da edememiştir. 6- Taşınmaz üzerindeki uzun süreli davalı taraf zilyetliğinin kaydın hukuki kıymetini kaybı için yeterli olup olmadığı: Arazi başında dinlenen zilyet tanıkları taşınmazın atalarından intikalen davalıya ait olup kendini bildiğinden beri davalı tarafça aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla kullanıldığını, davalının davacıya icar verdiğini duymadığını bildirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu