Köyü çalışma alanında bulunan 31 ada 184 ve 201 parsel sayılı 20.943,64 ve 8595,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmaz ve üzerindeki bahçenin ... oğlu ...'in kullanımında olduğu şerhi verilerek; 31 ada 188 ve 194 parsel sayılı 3581,77 ve 6504,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmaz ve üzerindeki bahçenin ... oğlu ...'in kullanımında olduğu şerhi verilerek, tarla niteliği ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak, beyanlar hanesine miras payı oranında kendi adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır....
Hükmüne uyulan bozma ilamında, mahallinde yeniden keşif yapılarak davacının dayandığı kayıtların usulünce taşınmaza uygulanması ve taşınmaz üzerinde kimin zilyet olduğunun tespiti gereği ile tek yerel bilirkişi dinlenilerek yapılan keşfin yetersizliğine değinildiği halde mahkemece, çekişmeli taşınmazın babası tarafından verildiği günden bu yana davacı ...'ın, onun ölümüyle de mirasçılarının zilyet olduğunu bildirdikten sonra taşınmazın çalılık kısmını tarım arazisi haline dönüştüren kişinin Enver... olduğunu beyan eden tek bir yerel bilirkişinin çelişkili sözlerine itibar edilerek, kayıt kapsamları tam olarak belirlenmeden ve zilyetlik hususu aydınlatılmadan hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz....
KARŞI OY Dava, kadastro öncesi harici bağış, zilyetliğin devrine dayalı tapu iptal ve tescil istemini içeren terditli davadır. Davacı,18.06.1990 tarihli köy bağış senedine, kadastro tutanağındaki muhdesat kaydına ve zilyetliğe dayanmıştır. Davalı, senetteki imzayı inkarla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, öncesi tapusuz taşınmazın zilyetliğinin davacıya devredilmediği gerekçesiyle tapu iptal tescil talebini reddetmiştir. Bilindiği üzere olay ve olguları taraflara hukuki nitelendirme mahkemeye aittir (6100 sayılı HMK 33.madde). Dava konusu taşınmaz 2008 tarihinde yörede kadastro çalışmaları sırasında öncesinde tapusuz olan taşınmaz hakkında irsen intikal ve zilyetlik sebebiyle davalı adına tespit edilmiş ve üzerindeki evin davacıya ait olduğu beyanlar hanesine şerh düşülerek yapılan tespit itiraz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davacı, 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesi uyarınca hak düşürücü süre içinde tapu iptal ve tescil davasını açmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/301E esas sayılı dava dosyasının kendileri için kesin hüküm olmadığının tespitine yönelik taleplerinin reddi yerine kabulü usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 3- Davacılar hakka dayalı zilyetliğinin korunmasını istemekle mahkemece Fatsa 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/51E' na dayanılarak karar verilmemiştir. Davacılar hakka dayalı zilyetliğinin korunmasını istemekle İcra Hukuk Mahkeme kararı eldeki uyuşmazlığı esastan çözen bir ilam değildir. Bu nedenle mahkemece davacının hakka dayalı zilyetliğinin korunması davası bakımından delilleri toplanılarak tartışılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmesi gereklidir. Açıklanan bu nedenlerle davacılar vekili ile davalılar vekilinin istinaf başvurularının HMK 353- 1- a-4- 6 maddesi uyarınca kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılması gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine dayalı sınır ve yüzölçümü düzeltilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 14.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Gereği görüşüldü: Kadastro tespiti sırasında 136 ada 5 parsel, 1011,70 m2 yüzöçümündeki taşınmaz Hazine adına tespit edilmiş, davacı rızai taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak taşınmazın adına tespit ve tescil istemiyle dava açmış, mahkemece davanın reddine tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava ve temyize konu 136 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde tespit gününde davacı ... yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği, taşınmaz üzerinde zemini ekonomik amacına uygun olarak kullanmak koşuluyla iktisap sağlayan süreye ulaşan zilyetliğinin bulunmadığı, mahkemece yapılan keşif, uygulama ve toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Bu nedenler ve hükümde gösterilen diğer gerekçelere göre davacı ...'...
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında dava konusu 117 ada 3 parsel sayılı 9137,69 m2 yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı ... Tüzel Kişiliği adına tespit edilmiştir. Davacı ... miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, dava konusu 117 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava ve temyize konu 117 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde tespit gününde davacı tarafın zemini ekonomik amacına uygun olarak kullanmak koşuluyla iktisap sağlayan süreye ulaşan zilyetliğinin bulunmadığı, davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği, mahkemece yapılan keşif, uygulama ve toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında dava konusu 129 ada 69 parsel sayılı 6420,83 m2 yüzölçümündeki taşınmaz miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya, satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu 129 ada 69 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı... tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 129 ada 69 parsel sayılı taşınmaz üzerinde tespit gününde davalı ...'in zemini ekonomik amacına uygun olarak kullanmak koşuluyla iktisap sağlayan süreye ulaşan zilyetliğinin bulunmadığı, davalı yararına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği, mahkemece yapılan keşif, uygulama ve toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir....
Davacı, dava konusu taşınmazın maliki olduğunu, davalının bu taşınmaza haksız olarak müdahale ettiğini, bu nedenle maliki olduğu taşınmazdaki davalının tahliyesini talep ettiği anlaşıldığına göre, davacının mülkiyet hakkında dayalı olarak tahliye talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, dava salt zilyetliğe dayalı bir dava olmayıp, hakka dayalı bir davadır. O halde, konusu TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması davası olmadığına göre uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/12/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 112 ada 2 parsel sayılı 4898,11 m2 yüzölçümündeki taşınmaz miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın belirli bölümüne yönelik olarak dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. 112 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davaya konu bölümü üzerinde tespit gününde, davacı ...'ın zemini ekonomik amacına uygun olarak kullanmak koşuluyla iktisap sağlayan süreye ulaşan zilyetliğinin bulunmadığı, davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği mahkemece toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Bu nedenler ve hükümde gösterilen diğer gerekçelere göre davacı ...'...