Dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tespiti 02.8.2010 tarihinde yapılmıştır. Davacı her ne kadar, dava dilekçesinde zilyetliğinin tespitten önce 1991 yılında başladığını iddia etmiş ise de davacının çekişmeli taşınmazdaki zilyetliğinin 13.12.2010 tarihinden yani kadastro tespit gününden sonra başladığı dava dilekçesine ekli olarak sunduğu vergi kaydı ve 13.12.2010 tarihli adi senet örneği ile keşif tutanağındaki davacı tanıklarının beyanlarından anlaşılmaktadır. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Kullanım kadastrosuna karşı açılacak zilyetlik şerhine ilişkin davalarda taşınmaz üzerindeki zilyetliğin tespit gününden öncesine dayanması zorunludur. Kadastro tespit tarihinden sonraki el değiştirmeler yönünden ancak idareye başvurularak güncelleme yapılması talep edilebilir....
Davacı ..., çekişmeli 3800 ve 4340 parsel sayılı taşınmazların kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasıyla, zilyetliğinin tespiti ve beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli 3800 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın kabulü ile davacının zilyetliğinin tespitine, çekişmeli 4340 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
in engel olduğunu açıklayarak taşınmaz üzerindeki yapının bütün kardeşler tarafından yaptırıldığının tespiti ile davacıların zilyetliğinin korunmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili 28.05.2010 tarihli cevap dilekçesinde,davacının talebinin zilyetliğin korunmasına ilişkin olup, davalı taşınmaza 15 yıldan beri zilyet olduğundan hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının taşınmazda zilyetliğinin bulunmadığını ve taşınmazın davalı tarafından noter sözleşmesi ile satın alındığını bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK.nun 683 ve devamı maddelerinde düzenlenen ayni hakka dayanan elatmanın önlenilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ilk defa 2012 yılında 6831 sayılı Kanuna göre orman sınırlarının tespiti ve aynı kanunun 2/B maddesi uygulama çalışmaları yapılmıştır. Arazi kadastrosu ise 1974 yılında yapılmış ve dava konusu taşınmaz tapulama dışı bırakılmıştır....
ın dava ve temyize konu 108 ada 18 parsel sayılı taşınmazın davacı ... ile davalıların ortak miras bırakanı... tarafından kendisine satılarak zilyetliğinin devir ve teslim edildiğini kanıtlayamadığı gibi, davacının taşınmaz üzerinde zemini ekonomik amacına uygun olarak kullanmak koşuluyla iktisap sağlayan süreye ulaşan zilyetliğinin bulunmadığı, tespit gününde davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği, mahkemece yapılan keşif, uygulama ve toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Bu nedenler ve hükümde gösterilen diğer gerekçelere göre mahkemece oluşturulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı ...'ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 6,85 TL harcın hükmü temyiz eden davacıdan alınmasına, 06.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar mahkemece dava, TMK.nın 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen salt zilyetliğin korunması davası olarak nitelendirilmiş ise de; dosya kapsamına göre davacı talebinde salt zilyetliğe dayanmayıp, kiracılık sıfatından kaynaklanan feri zilyetliğinin de korunmasını talep etmektedir, Dosya kapsamına göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesine göre çözümlendiği anlaşılmaktadır. Usul Hukukumuza göre, vakıaları bildirmek taraflara, hukuki vasıflandırma ise mahkeme hakimine aittir. Dava; 6100 sayılı HMK.nın 4/1- a maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu kira ilişkisine dayalı olarak açılan kiracılık sıfatından kaynaklanan taşınmaz üzerindeki feri zilyetliğinin iadesi talebine ilişkindir....
Mahallesi çalışma alanında bulunan, 290 ada 9, 10 ve 11 parsel sayılı 3.445.98, 4.292,58 ve 4.522,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar miras yolu ile gelen hak, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak ve sırası ile davalılar ..., ... ve ... adlarına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ..., tapu kaydı ve miras yolu ile gelen hakka dayanarak dava açmışlardır....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ...’nin 745 parsel ... taşınmaza yönelik davasının kabulüne, davacıların ve müdahillerin 1078, 1295, 1296, 1298, 1299, 1300, 1301, 1302 ve 1303 parsel ... taşınmazlara yönelik davalarının reddine, 745 parsel ... taşınmazın davacı ... adına, 1078 parsel ... taşınmazın ... adına, 1295, 1296, 1298, 1299, 1300, 1301, 1302, 1303 parsel ... taşınmazların ise Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 1295 parsel ... taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ...’ye; 1296 parsel ... taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ...’ye; 1298 parsel ... taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ...’ye; 1299 parsel ... taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ...’ya; 1300 parsel ... taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ...’a; 1301 parsel ... taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ..., ......
Dava ve temyize konu 138 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı ... yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği, davacının taşınmaz bölümü üzerinde zemini ekonomik amacına uygun olarak kullanmak koşuluyla iktisap sağlayan süreye ulaşan zilyetliğinin bulunmadığı, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Bu nedenler ve hükümde gösterilen diğer gerekçelere göre mahkemece oluşturulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı ...'ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 8,25 TL harcın davacıdan alınmasına, 10.11.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 215 ada 2 parsel sayılı 47,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... miras yoluyla gelen hakka, satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, 215 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava ve temyize konu 215 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde tespit gününde davacı ... yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği, davacının taşınmaz üzerinde zemini ekonomik amacına uygun olarak kullanmak koşuluyla iktisap sağlayan süreye ulaşan zilyetliğinin bulunmadığı mahkemece yapılan keşif, uygulama ve toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir....