Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bununla birlikte, kararın gerekçesinde davacının ihraç edilmesi, hakkın kötüye kullanılması olarak kabul edilmiş ise de; 1998 tarihli 53.000.000-TL ödenmesine ilişkin genel kurul kararının iptali için açılan dava reddedildiğine göre, davacının bu ödemeyi yapmaması nedeniyle ihraç edilmesinin hakkın kötüye kullanılması olarak kabulü isabetsizdir. Bu itibarla davacının kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmesi sonucu itibarıyla doğru olduğundan, davalı vekilinin bu isteme ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekir. Ancak, davacının tapu iptali ve tescil istemi bakımından, yargılama sırasında davacının kooperatife borcu olduğu belirlendiğine göre, mahkemece bu ikinci istemin reddine karar verilmesi gerekir. Çünkü kooperatif üyeliğine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunulabilmesi için, diğer şartların yanında talepte bulunanın kooperatife bir borcunun da bulunmaması gerekir....

    Dava mülkiyet hakkından kaynaklanan ve inanç sözleşmesine (inançlı temlike) dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosya içerisinde mevcut tedavüllü tapu kayıtlarından ve resmi senetlerden de açıkça anlaşıldığı üzere davacı tapu iptali ve tescil istemine konu taşınmazların davalıdan önceki maliki olup taşınmazlar davacı tarafından davalıya tapuda devredilmiştir. Davacı eski tapu maliki olup mülkiyet hakkına ve inançlı temlike dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmaktadır. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. Dairemizin iş bölümünün 4. Maddesinin (d) İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli 20/65 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı), Hatırlatma kısmında: Mülkiyet hakkından kaynaklanan ve inanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararların istinaf inceleme görevi 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır."...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan ...'in kardeşi olan davalı ...'...

      Gerek TMK’nun 1023. maddesi, gerekse bu maddeyi tamamlayan 1024 ve 1025. maddelerinin açık hükümlerine göre ayni hak edinirken tapu kaydı dışında bir kişisel hakkın varlığını bilmesi ayni hak sahibini kötü niyetli kılmaz. Kazandığı mülkiyet hakkına etkili olamaz. Değinilen bu husus kişisel hak ile aynı hakkın çatışması halinde ayni hakka üstünlük tanınacağına ilişkin ana kuralın doğal bir sonucudur. Başka bir anlatımla davacı haricen düzenlenen sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını ancak satın aldığı sözleşmenin tarafına karşı ileri sürebilir. Bu kişisel hakkın taşınmazı tapuda devralan üçüncü kişiye karşı ileri sürülebilmesi mümkün değildir....

        Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16/01/2018 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 22/10/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR 1.DAVA 1.1....

          K A R Ş I O Y Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 398 parsel sayılı taşınmaz paydaşlarından dava dışı ...'nin payını 30.05.2011 tarihinde davalıya sattığını, bu pay satışının müvekkiline herhangi bir şekilde bildirilmediğini belirterek bu paya ilişkin olarak tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

            K A R Ş I OY Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 318 parsel sayılı taşınmaz paydaşlarından dava dışı ...'nin payını 25.05.2011 tarihinde davalıya sattığını, bu pay satışının müvekkiline herhangi bir şekilde bildirilmediğini belirterek bu paya ilişkin olarak tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava dışı kardeşi ..., davalı kardeşleri ... ve ... ile birlikte 1596 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olduklarını, anılan taşınmazların dava dışı anneleri ...’ye bağış suretiyle temlik edilmesi hususunda aralarında 25.11.1987 tarihli sözleşme düzenlediklerini, bu kapsamda davalı kardeşi ...’a vekalet verdiğini ancak vekilin vekalet görevinin kötüye kullanarak rızasına aykırı şekilde taşınmazlardaki 1384/6948 payını diğer kardeşi davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline, vekalet görevinin kötüye kullanılmasından ve sözleşmeye aykırılıktan doğan zararlarına ilişkin olarakta 1.000-TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü, -KARAR- Davacı, 4114 parsel 8 nolu bağımsız bölümdeki 1/4 payının 27.500 TL karşılığında satışı için davalı ...'ı vekil tayin ettiğini, davalı ...'ın da vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı davalı babası Şefik'e bedelsiz olarak devrettiğini, kendisine satış bedeli ödenmediğini, satış bedelinin resmi akitte düşük gösterildiğini ileri sürerek, taşınmazdaki 1/4 payın iptali ile adına tesciline, olmazsa 27.500 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                  Davacının ergin olmadan önce velayet altında bulunduğu sırada annesinden miras olarak kalmış olan taşınmazların kanun gereğince ölümle velayetin tek sahibi olan davalı baba tarafından bu hakkın kötüye kullanılması sonucu tapu iptali ve tescil, bu mümkün olmazsa taşınmazın bedelinin ödenmesi istendiği somut uyuşmazlıkta Türk Medenî Kanunun ikinci kitabının ikinci kısmında bulunan 352 ve devamı maddeleri ile 363. maddesi hükümlerinin tartışılması gerekeceğinden ve bu maddeler aile mahkemesinin görev alanında bulunduğundan uyuşmazlığın ... 4. Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu