Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Duruşma hakiminin davadan çekinmesinde ileri sürdüğü gerekçe dikkate alındığında, hakimin çekinmesinin H.Y.U.Y.'nın 28. maddesi anlamında çekinme değil, aynı yasanın 29. maddesindeki hakimin kendi kendini reddetmesi şeklinde algılanması gerekir. Çünkü, hakimin çekinme kararı verebilmesi, ancak H.Y.U.Y.'nın 28. maddesindeki hallerden birinin varlığı halinde mümkündür. Dava, dosyasındaki bilgi ve belgelerden, H.Y.U.Y.'nın 28. maddesindeki anlamda ve hakimin çekinmesini gerektirecek şekilde bir bulguya rastlanmadığı gibi, hakimin kendi kendisini reddetmesine ilişkin kararını yerinde bulan merci kararında da, hukukça korunabilecek bir neden veya delile dayanılmadığı görülmüştür. Yargı yetkisi Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. (Anayasa mad. 9) Hakimler görevlerinde bağımsızlardır. Anayasa, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanatlerine göre hüküm verirler. Bu nedenle, hakimler önüne gelen uyuşmazlıkları yasal çerçevesinde çözmek zorundadırlar....

    Diğer hâllerde, inceleme başlayıncaya kadar hâkimin reddi istenebilir.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, sanık ...’nun sorgusunun 06/07/2012 tarihinde yapıldığı ve hakimin tarafsızlığından şüpheye düşüldüğünden bahisle çekinmesi talebinin 06/07/2012 tarihine kadar yapılabileceği, kaldı ki adı geçen sanığın soyut nitelikteki hakimin gerekli araştırmayı yapmadığı şeklindeki ifadesinin hakimin tarafsızlığını şüpheye düşürecek nitelikte olduğunun kabulünün tabii hakim ilkesine aykırı olduğunun gözetilerek ... Asliye Ceza Mahkemesi hakiminin çekinme talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü: ... Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; ......

      Hakimin reddi HMK'nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği helde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen red sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır....

        "; (d) bendinde ise, "Dava esnasında, iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması." hallerinde hakimin reddi sebebinin var olduğunun kabul edileceği kurala bağlanmıştır....

          "; (d) bendinde ise, "Dava esnasında, iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması." hallerinde hakimin reddi sebebinin var olduğunun kabul edileceği kurala bağlanmıştır....

            Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı asil tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hakimin reddi için ileri sürülen sebepler işin esası yönünden temyiz sebebidir. Ayrıca, dosyada hakimin çekinmesini (hakimin kendi kendini reddetmesini) gerektirir ve H.Y.U.Y.'nın 29. Maddesinde tanımı yapılan sebeplerin de mevcut bulunmadığı sabit olduğuna göre,yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 09/02/2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Talebi inceleyen merci tarafından hakimin reddi talebinin REDDİNE ilişkin verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından duruşmalı olarak yapılması istenmişse de, 1086 sayılı H.Y.U.Y.'nun 438/2. maddesi gereğince hakimin reddine ilişkin verilen kararların temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması mümkün olmadığından talebinin reddine, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R İncelenen dosya kapsamına göre, hakimin reddi için ileri sürülen hususlar H.Y.Y.’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 01/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Kararın verildiği 27.5.2004 günlü yargılama oturumunda celse açılış bölümünde duruşmayı yapan hakimin 38138 sicilli ... olduğu görülmüş, ancak aynı yargılama oturumuna ait tutanağın alt kısmında ise hakim 39645 sicili yazılı olup, ...’in imzasından farklı imza yer almaktadır. Karar başlığında ise, 39645 sicilli hakim ...’nun ismi yer almaktadır. Kararın verildiği 27.5.2004 günlü yargılama oturumunda duruşmayı yapan hakimin kim olduğu belirlenerek her iki hakimin sözü edilen tarihte raporlu veya izinli olup olmadığı araştırılarak ve varsa rapor ve izine ait belgeler ilgili Adalet Komisyonu Başkanlığından getirtilerek dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 15.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması, davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen red sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır. Tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hali genel bir düzenleme olup, maddede sayma yolu ile gösterilmemiş olsa dahi, hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren diğer sebeplerle de reddi mümkündür....

                    Reddi istenilen hakimin ret talebinin reddi gerektiği yönünde görüş belirtmesi üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hakim talebinin reddine, davacının HMK'nın 42/.... maddesi uyarınca 500.-TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre, hakimin reddi için ileri sürülen hususlar HMK’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalı ...'e yükletilmesine .../06/2018 günü oy birliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu