Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki; Devrek asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/524 Esas sayılı dava dosyasının keşfi yapıldıktan sonra davacı vekilince keşfe karşı itirazların sunulduğu 18.11.2004 tarihli dilekçesinde hakimin reddine ilişkin herhangi bir talep bulunmadığı ve dilekçe içerisinde de hakimin reddine ilişkin herhangi bir beyan olmadığı, hangi hakimin hangi sebeple red edildiği belirtilmediği, dilekçenin bu hali ile hakimin red edildiği anlamına gelmeyeceğinin anlaşıldığı, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde de hakimin reddi taleplerinin hiç bulunmadığının bildirildiğinin anlaşılmasına göre, verilen dilekçenin reddi hakim dilekçesi olarak kabul edilemeyeceği, keşfe karşı beyan dilekçesi olduğu gözetilmeden yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 04/04/2005 günü oybirliği ile karar verildi....

    nın 28/2. maddesinde aralarında evlilik birliği olan eşi ile davanın taraflarından birinin davada taraf olmaları hallerinde hakimin davaya bakamayacağı açık yasa hükmü karşısında iptali istenen taşınmazın ihale ile davaya bakan hakimin eşi tarafından satın alındığı, hakimin eşinin de davada taraf olması ihtimali bulunduğu anlaşılmakla ve adaletin hiç bir şüpheyi kaldıramayacağı ve her türlü kuşkudan uzak olması gerektiği gözönünde bulundurularak, davacı vekilinin reddi hakim talebinin kabul edilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 27/06/2007 günü oybirliği ile karar verildi....

      nın 28/2. maddesinde aralarında evlilik birliği olan eşi ile davanın taraflarından birinin davada taraf olmaları hallerinde hakimin davaya bakamayacağı açık yasa hükmü karşısında iptali istenen taşınmazın ihale ile davaya bakan hakimin eşi tarafından satın alındığı, hakimin eşinin de davada taraf olması ihtimali bulunduğu anlaşılmakla ve adaletin hiç bir şüpheyi kaldıramayacağı ve her türlü kuşkudan uzak olması gerektiği gözönünde bulundurularak, davacı vekilinin reddi hakim talebinin kabul edilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 27/06/2007 günü oybirliği ile karar verildi....

        Hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK’nın 143. maddesinin uygulanması sırasında artırım oranı olarak 1/10 yerine 1/0 yazıldığı anlaşılmış ise de ,maddi hata kabul edilerek mahallinde düzeltilebilmesi mümkün görülmüştür. 22.11.2011 tarihli duruşmaya 42494 sicil numaralı hakimin katıldığı zabıt başlığında yazıldığı olduğu halde zabtı 98060 sicil numaralı hakimin imzaladığı ,yine 05.01.2012 tarihli karar duruşmasına 42494 sicil numaralı hakimin katıldığı zabıt başlığında yazılı olduğu halde zabtı 98060 sicil numaralı hakimin imzaladığı,buna karşın gerekçeli karar başlığında 98060 sicil numaralı hakimin bulunduğu ve zaptın da aynı hakim tarafından e-imzalı olarak imzalandığı anlaşılmakla, zabıt başlıklarında 42494 sivil numarasının yazılması maddi hata kabul edilerek mahallinde düzeltilebilmesi mümkün görülmüştür....

          İncelenen dosya kapsamına göre, duruşma hakiminin davadan çekinmesinde ileri sürdüğü gerekçe dikkate alındığında hakimin çekinmesinin H.Y.U.Y.’nın 28. maddesi anlamında çekinme değil, aynı Yasanın 29. maddesinde yazılı hakimin kendi kendini reddetmesi anlamında algılanması gerekir. Hakimin çekinme kararı verebilmesi ancak H.Y.U.Y.’nın 28. maddesindeki hallerden birinin varlığı halinde mümkündür. Dosyadaki bilgi ve belgelerden H.Y.U.Y.’nın 28. maddesi anlamında hakimin çekinmesini gerektirecek bir bulguya rastlanmadığı gibi hakimin kendisini reddetmesine ilişkin kararını yerinde bulan merci kararının da yerinde olmadığından bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 23/01/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Duruşma hakiminin davadan çekinmesinde ileri sürdüğü gerekçe dikkate alındığında, hakimin çekinmesinin H.Y.U.Y.’nın 28. maddesi anlamında çekinme değil, aynı Yasanın 29. maddesindeki hakimin kendi kendini reddetmesi şeklinde algılanması gerekir. Çünkü; hakimin çekinme kararı verebilmesi, ancak H.Y.U.Y.’nın 28. maddesindeki hallerden birinin varlığı halinde mümkündür. Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden, H.Y.U.Y.’nın 28. maddesindeki anlamda ve hakimin çekinmesini gerektirecek bir bulguya rastlanmadığı gibi, hakimin kendisini reddetmesine ilişkin kararını yerinde bulan mercii kararında da hukukça korunabilecek bir neden veya delile dayanmadığı görülmüştür. Ayrıca, yargılama sürerken davacının sunduğu dilekçe nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunulması ve soruşturma yapılmış olması H.Y.U.Y.'...

              maddesinde hakimin çekinme sebepleri, 29. maddesinde ise hakimin reddi sebepleri açıklanmıştır. Davalıların mahkeme hakiminin duruşmadan çekilmesine gösterdikleri neden ve olgular H.Y.U.Y.'nın 28. maddesinde sayılan nedenlerden değildir. O halde, davalıların bu talebinin de H.Y.U.Y.'nın 29. maddesindeki hakimin reddi şeklinde yorumlanması gerekir. İncelenen dosya kapsamına göre, hakimin reddi için ileri sürülen hususlar H.Y.U.Y.’nın 29. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 27.04.2009 günü oybirliği ile karar verildi....

                Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Duruşma Hakimi Akın Bulut'un davadan çekinmesinde ileri sürdüğü gerekçeler dikkate alındığında, hakimin çekinmesinin H.Y.U.Y.'nın 28. maddesi anlamında çekinme değil, aynı yasanın 29. maddesindeki hakimin kendi kendini reddetmesi şeklinde algılanması gerekir. Çünkü, hakimin çekinme kararı verebilmesi; ancak, H.Y.U.Y.nın 28. maddesindeki hallerden birinin varlığı halinde mümkündür. Çekinmeyi değerlendiren merci kararı bu yönü ile doğru değilse de, dosyadaki bilgi ve belgelerden H.Y.U.Y.nın 29. maddesindeki anlamda hakimin reddini gerektirecek nedenlerin mevcut olması da dikkate alınarak sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Hukuk Dairesi Taraflar arasında görülen Reddi Hakim/Hakimin Çekinmesi İncelemesi davasının yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - 1- Dosyanın incelenmesi sonucu hakimin reddi talep dilekçesinin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşıldığından hakimin reddi talebinde bulunan tarafından verilen reddi hakim dilekçesinin, 2- HMK'nın 38/5. maddesi gereğince reddi talep edilen hâkimin ret sebeplerinin kanuna uygun olup olmadığı hakkındaki düşüncesini içeren mütalaa evrakının, 3- Hakimin reddi taleplerinin dayanağı Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/488 E.sayılı dosyası ile Serik 2....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Hakimin Reddi Kararı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm, hakimin reddi konusunda, mercice verilen kararın temyizine ilişkin olup, hakimin reddine ilişkin tüm davaları inceleme görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 29.04.2008...

                      UYAP Entegrasyonu