Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda dava, trafik kazasından kaynaklı uğranıldığı ileri sürülen maddi zararların tazmini amacıyla dava dilekçesinde belirtildiği şekilde Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına itiraz üzerine verilen İtiraz Hakem Heyeti Kararının iptali istemine ilişkin olup; yukarıda değinilen yasal düzenleme gereğince Hakem Heyeti Kararının İptali davalarında görevli mahkeme Bölge Adliye Mahkemeleri olduğu; dolayısıyla, Hakem Heyeti Kararının iptali istemine ilişkin eldeki dava mahkememizce dinlenilemeyeceği anlaşıldığından davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki hakem kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı hakem kararının iptali talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

      abonelik sözleşmesi imzaladığını, sözleşemeden sonra gerekli hizmeti alamadığından dolayı aboneliğin iptali için tüketici sorunları hakem heyetine başvurduğunu, hakem heyeti başkanlığınca davanın kabülüne karar verildiğini, hakem heyetinin kararının usul ve yasalara aykırı olduğunu, davalının itirazını müvekkili şirkete değil ..... ye yapması gerektiğini, dolayısıyla hakem heyeti kararının husumet yokluğu nedeniyle iptaline karar verilmesini, ayrıca ekte sunduğu Yargıtay 13.H.D.'nin 2011/20009 E. 2012/3103 K. sayılı ilamı ile sürekli edimli abonelik sözleşmesinin iptaline ilişkin hakem heyeti kararının kesin olmayıp delil niteliğinde olduğunu ileri sürerek hakem heyeti kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

        İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığına başvurması üzerine 11.03.2015 tarihli kararla, talebin delil yetersizliğinden reddine karar verildiği, bu karar üzerine davacının mahkemeden hakem heyeti kararının iptaliyle haksız olarak yapılan kesintilerin iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Mahkeme kararı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca; Mahkemece asgari bir miktar belirtmeden hakem heyetine başvuran davacının, hakem heyeti kararının iptali talebinin reddi ile dava konusu değerin tüketici hakem heyetinin görevinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak, kanun yararına temyiz edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, davacı öncelikle Tüketici Hakem Heyetine başvurmuş, hakem heyetinin 11.3.2015 tarihli kararı ile talebinin reddedilmesi üzerine, hakem heyeti kararının iptali istemiyle dava açmıştır. O halde, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur....

          Davacı tarafından, tüketici hakem heyeti kararının iptali ile birlikte istenen alacak aslında hakem kararının iptaline karar verilmesi durumunda mahkemece kendiliğinden hükmolunacak bir husus olup, alacak talebinin, Hakem kararının iptali talebinden ayrı bağımsız bir dava olarak düşünülmesi mümkün değildir. Alacak talebi, iptal talebinin içinde ve iptal talebinin sonucudur. Tüketici Mahkemesinin "Hakem Heyeti Kararının iptali-Alacak" davasının reddine ilişkin 05.11.2015 tarihli kararı yukarıda açıklanan yasa hükmüne göre, herhangi bir ayırım yapılmaksızın kesin nitelikte olup temyizi kabil değildir....

            Mahkemece; davacı tarafından hakem heyeti kararının iptali talebi yanında takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamı talepleriyle dava açıldığı, tüketici hakem heyetinin itirazın iptaline ilişkin istem hakkında karar verme yetkisinin bulunmadığı, diğer taraftan taleple bağlılık kuralı gereğince davacı tarafça tüketici hakem heyetine yapılan başvuruda itirazın iptali ve takibin devamının talep edilmediği, bu nedenle işbu davada itirazın iptali ile takibin devamının talep edilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile Selçuklu İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 08/07/2021 tarihli kararının "Selçuklu İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının görevsizliğine ve yetkisizliğine" şeklinde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Davanın, hal hakem heyeti kararının iptali istemine ilişkindir. Celbedilen hal hakem kararının incelenmesinden; davalının hal hakem heyetine başvurup parasını alamadığını iddia ettiği, hal hakem heyetince talebin kabulüne karar verildiği ancak kararın davacının yetkilisine tebliğ edilmediği, tebellüğ eden ... isimli kişinin, davacı şirket yetkilileri arasında olmadığı, tebliğ mazbatasına zorunlu olan 'hazır bulunmama' nedeninin yazılmadığı tebliğin usulsüz olduğu, bu nedenle kararın kesinleşmediği, davacının süresinde işbu davayı açtığı, hal hakem heyetine başvuran davalının daha sonra yine hal hakem heyetine sunduğu dilekçesi ile; davacıdan bir talebinin olmadığını, yanlışlıkla başvuru yaptığını bildirdiği görülmüştür....

                Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; hakem kararının iptali davalarında genel mahkemelerin görevli olduğu, bu sebeple davalının görev itirazının yerinde olmadığı, taraflar arasında düzenlenen geçerli hakem sözleşmesine göre sözleşmede belirlenen şekilde seçilen hakem heyeti tarafından usulüne uygun yürütülen yargılamada tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edildiği, uyuşmazlığın Türk hukukuna göre tahkime elverişli olduğu, kararın kamu düzenine aykırı olmadığı ve tahkim süresi içinde verildiği, hakem heyeti tarafından tahkim sözleşmesi dışında kalan bir konuda karar verilmediği, dava konusu hakem kararının iptali hakkında HMK'nın 439/2. maddesinde düzenlenen sebeplerin bulunmadığı gerekçesiyle; hakem kararının iptali talebinin reddine karar verilmiştir....

                  Mahkemece, Tüketici Hakem Heyeti kararının esas açısından doğru olduğu ancak, yanlış ve yasaya aykırı sonuçlar doğurması nedeniyle iptali gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Tüketici Hakem Heyeti kararının iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararının iptali ve davalının Hakem Heyetine yaptığı başvuru ile yarattığı çekişmenin giderilmesine ilişkindir. Davalı, EGM personelidir. EGM ile davacı şirket arasında yapılan 2010/9640-2011/2318 28.04.2003 tarihli sözleşmenin 4.11 maddesine göre, davacı şirket, nüfusu 4000’in üzerinde olan tüm yerleşim birimlerini ve tüm ana karayollarını 31.12.2003 tarihine kadar kapsama alanına alacaktır. Mücbir sebepler dışında, aksi durum olursa sözleşmede taahhüt edilen kapsama alanı sağlanıncaya kadar AYCELL bu sözleşme kapsamına giren EGM aboneleri için ..tarifede %50 indirim yapacaktır....

                    Davalı vekili, 6100 sayılı HMK’nın 439. maddesi uyarınca, hakem heyeti kararlarının ancak anılan maddede sınırlı olarak sayılan hususların varlığı halinde iptal edilebileceğini, davacı tarafça bu maddede sayılan sebeplerle değil uyuşmazlığın esasına ilişkin sebeplerle hakem heyeti kararının iptali talep edildiğinden, davacı taraf iddialarının işbu davada itibar edilebilir iddialar olmadığını, hakem heyeti kararının hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu