Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 19/08/2013 tarih ve 2013/4832 sayılı kararının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, öncelikle talep edilen (Kayıp/Kaçak kullanım.bedeli, Sayaç Okuma Bedeli vs.) bedellerin faturalarda uygulanmaması ve geriye yönelik işlemlerin yapılmasının müvekkili kurumun yetkisi dahilinde bir işlem olmadığını belirterek, Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 19/08/2013 tarih ve 2013/4832 numaralı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, ... Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığının 19/08/2013 tarih ve 2013/4832 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davacının davalıdan kayıp-kaçak bedeli isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen Tüketici Hakem Heyeti Kararına İtiraz davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, ... Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 25/06/2012 tarih 2012/836 sayılı kararının hukuka uygun olmadığını, tüketicinin faturasında yer alan kayıp/kaçak, per.sat.hiz.bed, psh.bed, ileti.bed.,dağıtım.bed. gibi bedellerin EPDK tarafından belirlendiği ve yasal olduğunu belirterek, Hakem Heyeti kararının iptaline, karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

      Beş bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları kesindir. Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir. İtiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren iki ay içinde karar verilir. Beşbin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları bu madde uyarınca süresinde itiraz başvurusunda bulunulmaması hâlinde kesinleşir. Bu uyuşmazlıklar hakkında bu madde uyarınca yapılan itiraz üzerine verilen karar kesindir....

        Hukuk Dairesi 2021/399 Esas ve 2021/2517 Karar sayılı ilamının bu hususta olduğunu, Öncelikle 6502 sayılı Kanunun 70/3 maddesi gereğince Tüketici Hakem Heyeti’nin bir uyuşmazlıkla ilgili vermiş olduğu karara karşı itiraz mercii ise tüketici mahkemeleri olduğunu, tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde başvurarak tüketici hakem heyetinin vermiş olduğu karara karşı itiraz edilebileceğini, bununla birlikte de davanın esasına bakıldığında taraflar arasında tüketici ilişkisi olmadığı kararı da doğru olmadığını, öyle ki dosya arasındaki belge, bilgi ve beyanlardan anlaşılacağı üzere davalı müvekkil T3 davacı T1 tarafından hazırlanan ekspertiz raporuna istinaden araç alım işlemini gerçekleştirdiğini, tüm bunlara ek olarak davacı tarafın talep ettiği uyuşmazlık konusu olarak dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda, tüketici hakem heyeti kararının hukuka uygun olduğu, bununla birlikte davacı tarafın tüketici hakem heyeti...

        Kanun koyucu tüketici hakem heyetlerinin atıl duruma düşmesini engellemek ve kaynakların daha hızlı ve etkin şekilde çalışmasını sağlamak için belli miktarın altında kalan uyuşmazlıklarda hakem heyetine başvurulmasını zorunlu kılmıştır. Söz konusu kanun hükmü emredici mahiyette olup tüketiciye tercih hakkı tanımamıştır. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.01.2018 tarihli, 2017/13- 609 E., 2018/89 K. sayılı kararında da aynı hususa işaret edilmiştir. Tüketici hakem heyetlerinde uygulanacak usul hükümleri 6502 sayılı Kanun’da düzenlenmemiştir. 27.10.2014 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nin 11. maddesinin ikinci fıkrasına göre, hakem heyetine başvuruda bulunan tüketicinin talebini ve uyuşmazlık değerini göstermesi zorunludur. Tıpkı mahkemeler gibi tüketici hakem heyetleri de kural olarak taleple bağlıdır....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının babasının aynı araca ilişkin olarak ve yine ayıplı hizmet iddiasıyla Kocasinan İlçe Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu ve hakem heyetince talebinin reddine karar verildiğini, bu sefer Recep Çadır'ın oğlunun davacı sıfatıyla iş bu davayı açtığını, müvekkilinin ayıplı hizmet yapmadığını, aracın aylık kilometresinin 10.000 olduğunu, yani aracın aktif olarak kullanıldığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında"...Dava konusu edilen uyuşmazlığın miktarı, dava dilekçesinden de anlaşıldığı üzere 6.600,00TL dikkate alındığında, belirtilen Kanun hükmü gereğince, tüketici hakem heyetlerinin görevli ve yetkili olduğu izahtan varestedir. Yüksek Yargıtay'ın yerleşik uygulamaları gerçekten de somut uyuşmazlığı bu şekilde ele almakta ve değerlendirmektedir. Nitekim Yargıtay 19....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı ile Hakeme başvuru protokolü akdettiklerini, hakem kararı ile davacının davalı şirketten çıkmasına karar verildiğini, bu nedenle davacının davalı şirkette ortak sıfatının kalmadığını ve davayı açmakta aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi halde işin esasına girilmesi halinde ise davacının iddialarının varit olmadığını olmadığını anılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Şirkete kayyım atanmasını isteyen ortağın bu sıfatının davanın kesinleşmesine kadar devam etmesi gerektiği, dava devam ederken davacının Hakem kararı ile şirket ortaklığından çıkarıldığı, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/741E., 2016/870K sayılı dosyasıyla hakem kararının iptaline ilişkin açılan davanın reddedildiği, söz konusu kararın Yargıtay 11....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı ile Hakeme başvuru protokolü akdettiklerini, hakem kararı ile davacının davalı şirketten çıkmasına karar verildiğini, bu nedenle davacının davalı şirkette ortak sıfatının kalmadığını ve davayı açmakta aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi halde işin esasına girilmesi halinde ise davacının iddialarının varit olmadığını olmadığını anılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Şirkete kayyım atanmasını isteyen ortağın bu sıfatının davanın kesinleşmesine kadar devam etmesi gerektiği, dava devam ederken davacının Hakem kararı ile şirket ortaklığından çıkarıldığı, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/741E., 2016/870K sayılı dosyasıyla hakem kararının iptaline ilişkin açılan davanın reddedildiği, söz konusu kararın Yargıtay 11....

        Anılan yasanın 4. maddesinde söz konusu davalara bulunduğu yerin yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümleneceği hüküm altına alınmıştır. O halde mahkemece, tarafların sıfatı gözetilerek sözü edilen yasa hükmü uyarınca uyuşmazlığın hakem sıfatı ile çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile dava dosyasının Mersin adliyesinde görevli bulunan en kıdemli Hukuk Hakiminin tespit edilerek bu hakimin görev yapmış olduğu mahkemeye hakem sıfatı ile gönderilmesi, dosyanın mahkemenin esasına değil hakem esasına kaydının yapılması ve akabinde bundan sonra en kıdemli hukuk hakiminin görevinden ayrılması yada kıdem durumunun değişmesi durumunda dosyanın aynı esasta tutularak sadece ilgili en kıdemli hukuk hakimi tarafından yargılamaya devamla karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olmuştur....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "Uyuşmazlık konusunun miktar itibariyle İl Tüketici Hakem Heyetinin Görev sınırında kalması nedeniyle davanın usulden REDDİNE," karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İl Tüketici Hakem Heyetinin görev sınırı 2022 yılı itibarıyla 15.430 TL 'nin altındaki uyuşmazlıkları kapsadığını, fakat ilgili davanın alacağı belirsiz alacak olup bedeli tarafımızca tam olarak hesaplanamadığını, bu sebeple belirsiz alacak olarak tüketici mahkemesinde açma zorunluluğunun doğduğunu, şayet mahkeme detaylı bir şekilde araştırma yaptıktan sonra yani bilirkişiye gidilerek ayıptan dolayı oluşan müvekkilin zararı incelenip çıkan maddi zararın 2022 yılı il tüketici hakem heyetinin görev sınırında olup olmadığının tespiti yapılarak karar verilmesi gerektiğini, (13. HD. 24.03.2016 T. E: 2015/33636, K: 8612- 13. HD....

        UYAP Entegrasyonu