Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, Sigortacılık Kanunu gereğince "Hakem Heyeti" tarafından verilen uyuşmazlık hakem kararının kesin karar olduğunu, bu nedenle davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğundan bahisle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; 5684 sayılı sigortacılık kanununun özel kanun olması nedeniyle HMK da düzenlenen hakem kararlarının iptali davalarının bu alanda uygulanma imkanı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan itiraz hakem heyeti kararının ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı ...,... TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına ........2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    KARAR Davacı; davalı banka ile Konut Kredisi Sözleşmesi imzaladığını, dosya masrafı ve komisyon bedeli adı altında kendisinden tahsil edilen 2.000,00 TL'nin iadesine karar verilmesi için Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurduğunu fakat başvuru evrakları içerisinde kredi sözleşmesi suretinin olmaması sebebiyle talebin reddine dair karar verildiğini, Hakem Heyeti kararının iptali ile 2.000,00 TL haksız kesintinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava Hakem Heyeti kararının iptali ve Konut Kredisi Sözleşmesi nedeniyle yapılan haksız kesintilerin tahsili istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Hakem) Taraflar arasındaki hakem kararının iptali istemine ilişkin davada ... 17. Asliye (Hakem) ile 22. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasındaki 4680 Sayılı Yasadan kaynaklanan hakem kararının iptali istemine ilişkindir. Dosya, her ne kadar yargı yeri belirlenmesi için gönderilmişse de dosya kapsamından, görevsizlik kararının tebliğe çıkartılıp kesinleşme şerhi verilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 25/II. maddesinde "iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği taktirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtayca belirlenir." hükmü yer almaktadır....

        Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tüketici hakem heyeti tarafından verilen kararın iptali istemine ilişkindir. ...8. Tüketici Mahkemesince, iptali istenen kararın... Tüketici Sorunları Hakem Heyetince verildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... .... Tüketici Mahkemesi tarafından ise, taraflarca yetki itirazında bulunulmadığı gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70. maddesinin üçüncü fıkrasında “Taraflar, tüketici hâkem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir.” şeklinde tüketici hakem heyeti kararlarına karşı itiraz yolunda özel bir düzenleme öngörülmüştür....

          Somut olayda, davaya konu telefon bedelinin 2.448,00 TL olduğu, davacı tarafından 07.02.2014 tarihinde tüketici hakem heyetine başvurulduğu, tüketici hakem heyetince şikayetin kabulü ile ürünün yenisi ile değiştirilmesine karar verildiği, kararın bu niteliği itibariyle kesin nitelikte olmadığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Davanın açıldığı tarih olan 15.07.2014 tarihi itibariyle yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre tüketici hakem heyetinin delil mahiyetinde karar verme yetkisi olmadığı gibi, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun döneminde tüketici hakem heyetince delil mahiyetinde verilen karara karşı 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdikten sonra tüketici hakem heyeti kararının iptali amacıyla dava açılması da mümkün değildir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/116 ESAS - 2020/121 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Hakem Heyeti Kararının İptali KARAR : Zonguldak 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2020/116 Esas, 2020/121 Karar sayılı dosyasından verilen 09/09/2020 tarihli karara karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili olan bankanın Kdz.Ereğli Şubesinin 9460- 16529511 351 numaralı hesap sahibi olduğunu, davacının bu hesaptan 12/06/2019 tarihinde 183 TL Türktelekom Kurumuna internet faturası ödemesi yaptığını, Türktelekom nezdinde ödemenin görünmediğini, bu nedenle yeniden ödeme yaptığını, ilk etapta hesabından çekilen meblağın şuan nerede olduğunu ve iadesini talep ettiğini Zonguldak İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanı'na şikayette bulunduğunu, anılan Hakem Heyeti...

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/854 Esas sayılı davada belirlendiği davalı tarafından açılan hakem kararının kendi yönünden belli hükümlerinin iptaline ilişkin ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/70 Esas sayılı davada hakem kararının iptali isteminin reddolunduğu, gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalının açtığı hakem kararının iptali davasında kendi aleyhine hükümlerin iptali talep edilmesine ve derdestliğinde söz konusu olmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/378 ESAS DAVA KONUSU : Satıcının Hakem Kurulu Kararına İtirazı KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen ara kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Afyonkarahisar İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 29.07.2020 tarih 2282 numaralı hakem heyeti kararının iptaline ve davalı tüketici tarafından yapılan başvurunun reddine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; tedbir talebinin ve davanın reddi ile hakem heyeti kararının onanmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin07/09/2020 tarihli ara kararı ile; "......

              K A R A R Dava, ayıp nedeniyle 3.199 TL ürün bedelinin tüketiciye iadesine yönelik...Tüketici İl Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 23.11.2015 tarihli kararının iptali isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı firma vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 70. maddesi gereğince Tüketici Hakem Heyeti tarafından verilen kararın iptali isteğine ilişkindir. Anılan Yasa’nın 68/1. maddesi uyarınca “Değeri ikibin ikiyüz Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üçbin üçyüz Türk lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise 2.200 TL ile 3.300 TL arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur.” Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz.”...

                Taraflar, bu kararlara karşı on beş gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticarî davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebilir. İtiraz, hal hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hâkim, hal hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Hal hakem heyeti kararlarına yapılan itiraz üzerine asliye ticaret mahkemesinin vereceği karar kesindir.” İdari yargı yerlerinde açılacak davalarda husumetin kimlere yöneltileceğini düzenleyen 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 2. maddesi gereğince idari yargı yerlerinde sadece ilgili idareye karşı dava açılabilir. Gerçek kişiler hakkında idare mahkemelerinde dava açılamaz. Davacı, gerçek kişi davalı aleyhine Hal Hakem Heyeti kararının iptali istemi ile eldeki davayı açtığına göre davalı yönünden davanın çözüm yeri idari yargı yeri olmayıp adli yargıdır....

                  UYAP Entegrasyonu