Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin verdiği 26/01/2016 tarih 2015/956-2016/64 sayılı kararın kesinleşme şerhi verilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 22/2. maddesinde "İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70. maddesinin üçüncü fıkrasında "Taraflar, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir" şeklinde tüketici hakem heyeti kararlarına karşı itiraz yolunda özel bir düzenleme öngörülmüştür....
K. sayılı kararın davacı tarafa tebliğ edilip kesinleşme şerhi verilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 22/2. maddesinde "İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70. maddesinin üçüncü fıkrasında "Taraflar, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir." şeklinde tüketici hakem heyeti kararlarına karşı itiraz yolunda özel bir düzenleme öngörülmüştür. Somut olayda, davanın 09.04.2015 tarihinde açıldığı, davacının .... Tüketici İlçe Hakem Heyetince verilen 09.03.2015 tarih 2015/1692 sayılı kararına itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, .... 1....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/598 Esas - 2019/442 Karar sayılı kararı ile 3533 Sayılı Kanunun (1). maddesi hükmünce uyuşmazlığın yüksek dereceli Asliye Hukuk Hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenmesi gerektiğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmiş, karar 10/09/2019 tarihinde kesinleşmiştir. Erzincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Hakem Sıfatıyla) 2019/1 Hakem - 2020/1 Karar sayılı kararı ile; vakfın taşınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkının devam ettiği ve sahih vakıflardan olduğu gerekçesiyle davanın hakem sıfatıyla değil genel hükümler dahilinde çözülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiş karar istinaf edilmeksizin 05/01/2021 tarihinde kesinleşmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Vakıflar Kanunu'nun 18. maddesi gereği vakıf şerhi bulunan taşınmazların emlak vergisi değeri üzerinden %10 taviz bedeli istemine ilişkindir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/813 Esas sayılı dosyasıyla icra edilebilirlik şerhi verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, anılan kararı dosyaya sunarak İcra Müdürlüğüne müracaat ettiğini ve hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğunu, ancak talebin reddedildiğini, red kararının hukuka aykırı olduğunu, diğer taraftan takip dosyasında uygulanan hacizlerin İİK'nın 85. maddesine aykırı ve taşkın olduğunu ileri sürerek İcra Müdürlüğünün 18.10.2019 tarihli işleminin iptaline, aksi takdirde taşkın hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
Sulh Hukuk Mahkemesinden icra edilebilirlik şerhi alınarak Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2019/7601 esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, takibin 30/09/2015 tarihinde başlatıldığını, 29/05/2019 tarihli ödemelerin takip başladıktan bir kaç gün sonra müvekkilleri olan davalı tarafından fark edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; "Şikayetçinin arabuluculuk anlaşma belgesinde öngörülen şartlara riayet etmeyerek icra takibinin yapılmasına sebebiyet verdiği açıktır, davalının da bu durumda icra edilebilirlik şerhi almak suretiyle ilamlı icra takibi yapmasında herhangi bir şekilde hukuka aykırılık yoktur. Şikayetçi uymadığı anlaşma şartlarına uygun olacak şekilde ödeme yapılması gerektiğini ileri süremez. Arabuluculuk anlaşma şartlarına uyulmaması halinde alacağın tamamı muaccel olacaktır. Davacının muacceliyete yönelik itirazları yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayet eden alacaklı vekili icra mahkemesine başvurusunda; borçlu aleyhine 27.06.2014-2014/E.4149.14 başvuru, 15.12.2014-2014/4616 tarih ve Karar sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem kararına dayanılarak ilamlı icra takibi için icra müdürlüğüne başvurduğunu, icra müdürlüğün talebi reddettiğini, icra müdürlüğü işleminin iptali için şikayeti üzerine mahkemece; hakem kararının ilam yada ilam niteliğinde bir belge olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesi üzerine hüküm; şikayetçi alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan ve cebri icra baskısı altında haksız yere ödenen bedelin tahsili (istirdat) istemine ilişkindir. ... 4. Tüketici Mahkemesince, dava, esas itibariyle ... 12. İcra Müdürlüğünün 2014/6240 Esas sayılı takip dosyasında icraya konulan ... Kaymakamlığı Tüketici Sorunları İlçe Hakem Heyeti Başkanlığının 14/04/2014 gün ve 2014/940914 sayılı kararına itiraz mahiyetindedir. Kısa kararda belirtildiği gibi tüketici hakem heyeti kararı kaldırılmadan istirdat söz konusu olamaz. ... Tüketici Mahkemelerinin yetki alanı, ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetki alanı olup, ... Tüketici Hakem Heyetinin kararlarına karşı İstanbul Tüketici Mahkemelerin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 7....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2020 NUMARASI : 2019/850 ESAS 2020/376 KARAR DAVA KONUSU : Takibin İptali KARAR : Adana 6.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16/09/2020 tarih 2019/850 Esas 2020/376 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA: Davacı borçlu Serla Turizm Taş...Ltd.Şti. vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Adana 2.İcra Müdürlüğü’nün 2019/15488 Esas sayılı dosyasından 09.10.2019 tarihli 2019/288135 esas sayılı arabuluculuk anlaşma tutanağını dayanak göstererek icra takibi başlattığını, her ne kadar anlaşma tutanağında belirtilen ödemelerin Av....
kesinleşmeksizin icraya konulan tahkim heyeti kararına dair takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini beyan ederek, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi Taraflar arasındaki dava sonucu mahkemece verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine, verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa'nın 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK'na eklenen geçici 4/1.maddesi uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği görüşülüp, düşünüldü: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 364. maddesinde yer alan bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen nihai kararlara ilişkin temyiz edilebilirlik sınırı, 20/2/2019 tarihli ve 7165 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle 58.800 TL olarak değiştirilmiş, aynı değişiklikle Ek Madde 1’de İİK 364. maddesine atıf yapılmış, aynı maddenin ikinci fıkrasında yapılan değişiklikle de; parasal sınırların uygulanmasında (temyizen denetlenecek) hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı hüküm altına alınmıştır. İncelenmesi istenilen ... Bölge Adliye Mahkemesi 21....