Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kanundaki "Hak sahipliği" kavramı yerleşmiş Yargıtay uygulaması ile, tapulu taşınmazlarda tapu sahipliği, tapusuz yerlerde ise 3402 sayılı Kanun'un 17. maddesinde öngörülen 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği bulunan gerçek ve tüzel kişiler olarak kabul edilmiştir. Başka bir ifade ile, bir taşınmaz üzerinde lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşulları gerçekleşmiş olan kişiler tarafından sınırlamaya itiraz davası açılabilecektir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Davacı 1973 yılında haricen ve tek yanlı olarak düzenlenen devir (hibe) senedine ve bu senetten kaynaklanan kişisel hakka tutunarak eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, dava konusu yerle ilgili olarak Altındağ Belediye Başkanlığınca davacıya hak sahipliği belgesi verildiği ve bu belgenin iptali yapılmadığından işlemin iptali için adli yargının değil idari yargının görevli olduğundan mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya öncelikle Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmiş, 13. Hukuk Dairesi bir niteleme yapmadan dosyayı 1. Hukuk Dairesine göndermiştir. 1. Hukuk Dairesi ise mahkeme kararındaki nitelemeye göre davanın tahsise dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğundan Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına göndermiştir. 14....

      (Mert Demir Bilişim Denizcilik İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd silsilesinden gelerek kullanıcı ve hak sahibi olduklarını, söz konusu hanelerde 3196 Sayılı imar affı kapsamında imar affı müracaatları yapıldığını ve yapı kayıt belgeleri alındığını, kullanıcı zilyeti olarak sahibi oldukları; Beykoz, Göztepe Mahallesi, Bent Cadde, Dış Kapı No:51/1, 51/2,51/3,51/4 ,51/5 ve 53 kapı kolu gayrimenkullerde malik gibi zilyet olarak mülkiyete esas hak sahibi olduklarını, söz konusu taşınmazların 1960 yılından beri kullanıcı zilyetinin müvekkilleri olduğunu. zilyetlik silsilesi ile gayrimenkulün yasa gereği mülkiyet hak sahibi olduğunu, Beykoz Kadastro Mahkemesinde açılan 2017/2412 sayılı dosya ile yapılan kadastro tesbit dosyasında yapılan keşifte Söz konusu parsellerin kullanımlarına ait olduğuna bilirkişi raporları olduğunu, Yargıtay İçt.Bir.Kararı 9.10.1946tarih,6/12sayılı.) kararında: “896 inci madde uyarınca bir gayrimenkulde zilyetliği tecavüze uğrayan kimsenin bu hakkının korunması için...

      ın taraf sıfatının bulunup bulunmadığının, kanundaki “hak sahipliği” kavramının şerh edilmesiyle açıklığa kavuşturulabileceği, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinin ikinci fıkrasında, “hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler tarafından açılacak sınırlamaya itiraz davalarında hasım ... ... ... ; 2. maddeye göre orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı açılacak itiraz davalarında ise hasım ... ve ... ... ....dür.” denildiği, bu maddedeki “hak sahipliği” kavramının yerleşmiş Yargıtay uygulaması ile, tapulu taşınmazlarda tapu sahipliği, tapusuz yerlerde ise 3402 sayılı Kanunun 17. maddesinde öngörülen 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği bulunan gerçek ve tüzel kişiler olarak kabul edildiği, başka bir ifade ile, bir taşınmaz üzerinde lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşulları gerçekleşmiş olan kişiler tarafından sınırlamaya itiraz davalarının açılabileceği, bu durumda, evrensel hukukun genel ilkelerinden olan silahların eşitliği ilkesinden hareketle, aktif dava ehliyeti için...

        Davalı T11 vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar T11 adına tescil olunan taşınmazlar olduğunu, kadastro tarafından hak sahiplerine 6292 sayılı yasasanın 6. Maddesi uyarınca satışının yapıldığını belirterek; davanın reddine karar karar verilmesini,talep etmiştir. Davalı T5 ve T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı ve davacının iddialarını kabul etmeyerek davanın reddine karar karar verilmesini,talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararında; Yapılan yargılama neticesinde; "6292 kapsamında satışı yapılan taşınmazlara yönelik açılan zilyetlik şerhinin ve tapu kaydının iptali ile tescili istemine yönelik açılan davaların görülebilmesi için ya davanın satış tarihinden önce açılması ve ya iktisabın dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi gerekmektedir....

        maddelerinin uygulanması zorunluluğu, Kabule göre; 1-Katılan Bağlantılı Hak Sahibi ...Yapımcıları Meslek Birliği (... ) vekilinin mahkemeye hak sahipliği belgesi olarak sunduğu 19.03.2007 tarihli Kültür ve Turizm Bakanlığı Müzik Eseri Kayıt ve Tescil Belgesine göre, “ ...” isimli müzik eserinin ortak yapımcısının “ ... ve Yayın Tic....

          Kütüğün beyanlar hanesinde yazılı zilyetlik veya muhdesat şerhi, aynı hak olmayıp, kişisel hak niteliğinde olduğundan tapu sicilinden ayrı olarak alınıp, satılması, değiştirilmesi mümkün değildir. Şerhe ilişkin talepler, tarafların isteğiyle dahi Tapu Sicil Müdürlüğünce yerine getirilemez ve dava yoluyla genel mahkemeden istenemez. Ancak, yukarıda açıklandığı gibi yörede 4127 sayılı Yasa ile değişik 2924 sayılı Yasanın 11. maddesi gereğince yapılacak kullanım kadastrosu ile hak sahipliği tespit komisyonunun yapacağı tespit sırasında ve 3402 sayılı Yasanın Ek 4- maddesi gereğince yapılacak kadastro sırasında değerlendirilebilir. Muhdesat ve kullanımla ilgili itiraz ve dava hakları da o aşamada kullanılabilir....

            "Kepez ve Santral Mahallesi Yeniden Yerleşim Projesi" kapsamında tüm hak sahiplerinden % 40 oranında DOP kesintisi yapıldığını, buna göre 400 m2 tahsis alına olan bir vatandaşa % 40 oranında kesinti yapılarak 240 m2 büyüklüğünde taşınmazın verildiğini; Dava konusu taşınmaza ilişkin olarak da anılan mevzuat çerçevesinde tapu tahsis belgesinin 400 m2olarak düzenlendiğini, bu sebeple hak sahipliği işleminin de 400 m2 üzerinden yapıldığını; Davacı T1 ile kızı Nazmiye Akın arasında imzalanmış zilyetlik devir sözleşmesi ve aynı taşınmaza ilişkin iki ayrı hak sahipliği tahsisi yapılamayacağının dikkate alındığında davacı tarafın dilekçe ve ekleri ile dava dilekçesinde belirtilen hususların hak sahipliğine esas teşkil etmediğinin açık olduğunu; Davacının zilyetlik devir sözleşmesi ile dava konusu taşınmazı kızı T5 devretmiş olduğunu, davacı tarafından yasal mevzuat çerçevesinde hak sahipliğince esas teşkil edecek belgelerin idareye sunulmadığının sabit olup, davacının davası ve mahkemece verilmiş...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) _K A R A R_ Dava, Fikri ve Sınai Haklar Yasasına dayalı hak sahipliği tespiti ve telif ... ödenmesi istemine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 11.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 30.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Kadastro tesbit tutanağının ya da kütüğün beyanlar hanesinde ... zilyetlik veya muhdesat şerhi, aynî bir hak olmayıp, kişisel hak niteliğinde olduğundan tapu sicilinden ayrı olarak alınıp, satılması, değiştirilmesi mümkün değildir. Şerhe ilişkin talepler, tarafların isteğiyle dahi Tapu Sicil Müdürlüğünce yerine getirilemez ve dava yoluyla genel mahkemeden istenemez. Ancak, yukarıda açıklandığı gibi yörede 4127 sayılı Yasa ile değişik 2924 sayılı Yasanın 11. maddesine ve 3402 sayılı Yasanın Ek 4- maddesi gereğince yapılacak kullanım kadastrosu sırasında ileri sürülebilir ve hak sahipliği tesbit komisyonunca değerlendirilebilir. İtiraz ve dava haklarının da bu aşamada kullanılması gerekir. Yörede 5831 sayılı Yasaya göre yapılan bir kadastro çalışması bulunmadığına göre, mahkemece ... şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

                UYAP Entegrasyonu