Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

mahallesinde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu oluşan yeni kadastro krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, yeni duruma göre kamulaştırma konusu daimi irtifak alanının ölçekli kroki üzerinde gösterilmesi için fen bilirkişisinden, kamulaştırma bedelinin yenileme sonrası oluşan yüzölçümüne göre yeniden tespiti için ise bilirkişi kurulundan ek rapor alınması sağlanmadan, eksik incelemeyle karar verilmesi, 2)Dava konusu taşınmazın paylı olduğu ve dava dışı paydaşlar da bulunduğu gözetilmeksizin taşınmaz üzerindeki yapıların hak sahipliği araştırılmaksızın tümünün davacılara ait olduğu kabul eden rapora göre hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/03/2018 gününde...

    Bakanlığı müfettişi tarafından tanzim edilen raporda davalı işverenin % 60, sigortalının % 40 oranında kusurlu bulunması ve davalı vekilinin temyiz dilekçesinde bahsettiği daha farklı kusur oranı verildiği belirtilen ... 2. iş Mahkemesinin 2009/983 esas sayılı hak sahipliği dosyası raporları karşısında, kaza nedeniyle sigortalı tarafından açılan hak sahipliği dosyası celbedilip, akabinde kazanın gerçekleştiği iş kolunda ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişi heyetinden, mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek biçimde rapor alınıp irdelenmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalıya iadesine, 4.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi...

      Dosyanın incelenmesinden; Ankara İli, Çankaya ve Mamak İlçesi sınırları içerisinde 2012 yılı Şubat ayında meydana gelen heyelan afeti nedeniyle davacının konutunun zarar gördüğünden bahisle hak sahipliği iddiasıyla yaptığı başvurunun reddine ilişkin Ankara Valiliği Mahalli Hak Sahipliği Komisyonunun 02/12/2014 tarihli kararı ile bu karara yapılan itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı Ankara Valiliği işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın davacı tarafından temyiz edildiği, Danıştay Altıncı Dairesinin 13/02/2020 tarih ve E:2019/8470, K:2020/1708 sayılı onama kararının ise davalı idare tarafından düzeltilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır....

        nin hak sahibi olduğu gerekçesiyle şikayetçi olduğu anlaşılmış olup; somut olay incelendiğinde, suç yerinin Bursa/Osmangazi olduğu, ceza muhakemesi işlemlerinin de Bursa İli sınırları içerisinde yürütüldüğü, şikayet dilekçesini ve hak sahipliği belgelerini sunan Av. ...'un yetkisini Kocaeli ili sınırları içerisinde kullanabileceği, Bursa ilinde ... adına şikayet hakkını kullanmaya yetkili olmadığı, bu sebeple yasaya ve usule uygun olarak ...'...

          Yaşamını yitiren sigortalının eş, çocuk, anne, babasına ölüm sigortasından aylık tahsisi yapılabilmesi için öncelikle hak sahipliği sıfatının kazanılması gerekmekte, bunun için hak sahiplerine ilişkin aylık bağlama koşullarının sağlanıp sağlanmadığına bakılmakta, başka anlatımla bu koşulları tümüyle yerine getiren kişi hak sahipliği sıfatını kazanmakta, anılan sıfata sahip kişilere, sigortalıya ait tahsis şartları da gerçekleşmişse aylık bağlanabilmektedir. Şu durumda yukarıda sıralanan maddeler ve sosyal güvenlik hukuku ilkeleri dikkate alındığında yasal mevzuat ve aylık bağlama koşulları kendi içerisinde ayrıştırılmalı, sigortalıya ait şartlar sigortalının ölüm günü itibarıyla yürürlükte olan yasal mevzuat kapsamında değerlendirilmeli, hak sahiplerine ilişkin koşullar ise hak sahipliği sıfatının kazanıldığı tarihte yürürlükte olan yasal düzenlemeler çerçevesinde irdelemeye tabi tutulmalıdır....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, annesinden ve babasından çift ölüm aylığı bağlanması ile kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanun'un 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlığını taşıyan 54/1-a.3 hükmüne göre "Ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı," ödeneceği düzenlenmiştir. Yaşamını yitiren sigortalının eş, çocuk, anne, babasına ölüm sigortasından aylık tahsisi yapılabilmesi için öncelikle hak sahipliği sıfatının kazanılması gerekmekte, bunun için hak sahiplerine ilişkin aylık bağlama koşullarının sağlanıp sağlanmadığına bakılmakta, başka anlatımla bu koşulları tümüyle yerine getiren kişi hak sahipliği sıfatını kazanmakta, anılan sıfata sahip kişilere, sigortalıya ait tahsis şartları da gerçekleşmişse aylık bağlanabilmektedir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTE İTİRAZA İLİŞKİN KANUN YOLU : TEMYİZ Davada Hazine taraf olup, çekişmeli taşınmazın orman vasfında olduğu iddiasıyla hatalı olarak yapılan hak sahipliği işleminin iptali için dava açıldığı anlaşılmakla, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı gereğince temyiz inceleme görevi 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerde hak sahipliği iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 20.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 01.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi ... San.ve Tic. A.Ş.'nin suça konu ürün yönünden 6 aylık yasal şikayet süresi içerisinde hak sahipliği belgelerini sunmadığı ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmadığından davaya katılmasına karar verilmesi de hükmü temyize hak vermeyeceğinden, adı geçen şikayetçi vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, 12/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde alacak isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Antalya 2....

                    UYAP Entegrasyonu