Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; 5846 sayılı Kanun’un 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. maddesindeki "71 ve 72. maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır. Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir. Bu belge ve sair delillerin şikayet süresi içinde Cumhuriyet Başsavcılığına verilmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir” şeklindeki düzenleme ile 5846 sayılı Kanun’un 20 ve devamı maddeleri uyarınca mali hakların, işleme hakkı, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, temsil hakkı ve işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkını kapsadığı göz önünde bulundurularak; şikayetçi şirketin şikayet ve katılma dilekçelerine eklediği belge ve delillerin incelenmesi sonucunda; şikayetçi ......

    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mülga 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında davalı ... ve ailesinin, Mahalli İskan Komisyonu’nun 29.06.1998 tarih ve 67 nolu kararı ile dava konusu 683 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tescil edildiğini, ne var ki aile temsilcisi davalı ...’ün Bağkur kaydının bulunması nedeni ile Mahalli İskan Komisyonu’nun 15.06.2011 tarih ve 40 no’lu kararı ile hak sahipliğinin iptal edildiğini, kaydın temelsiz kaldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalılar, Mahalli İskan Komisyonu kararının hukuka aykırı olduğunu, hak sahipliklerinin kayıtsız şartsız devam edeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mülga 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıkları iddiası ile aile temsilcisi olarak başvuran davalı ... ve ailesinin, Mahalli İskan Komisyonu’nun 12.08.1992 tarih ve 52 no’lu kararı ile tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmesi nedeniyle dava konusu 1705 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tescil edildiğini, ne var ki davalı ...’nin ebeveynleri ile birlikte topraklandırıldığı halde yeniden hak sahibi yapıldığının tespit edilmesi üzerine Mahalli İskan Komisyonu’nun 27.04.2012 tarih ve 297 no’lu kararı ile 12.08.1992 tarihli komisyon kararı ve hak sahipliğinin iptal edildiğini, kaydın temelsiz kaldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2015/166 E., 2020/167 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 ... maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; asıl ve birleşen dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun kapsamında 2B arazisi hak sahipliğinin devrine ilişkin muvafakat senedinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 8....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil KARAR Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, 2510 sayılı İskan Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca davalı adına tahsisen tescil edilen, daha sonra davalı hakkında yapılan araştırma sonucu aynı mahalli iskan komisyonu kararı ile hak sahipliğinin ve daha önce alınmış komisyon kararının iptaline karar verildiği, 5543 sayılı İskan Komisyonu Uygulama Yönetmeliği'nin 18.madde 5. fıkrası uyarınca taşınmazı geri alma hakları bulunduğu iddiası ile açılan yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve Hazine adına tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca...

            İş Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, tahsil talep tarihi olan 02/02/2015 tarihi itibariyle yetim aylığından faydalanabilmesine dair hak sahipliğinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı Kurum vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi....

              O halde, uyuşmazlıkta mevcut müdahalenin önlenmesi isteğinin taşınmazın hak sahipliğinin tespiti yönünde bir karar verilmesini gerektirdiği de açıktır. Ne var ki, ortaklığın giderilmesi davası sonucunda dava konusu J blok 26 numaralı bağımsız bölümün mülkiyetinin tespiti yoluna gidildiğinden ve anılan o dava mevcut davayı doğrudan etkiler nitelikte bulunduğundan, yukarıda belirtilen ortaklığın giderilmesi davasının bekletici mesele yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiş olup, hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

                Hukuk Dairesi tarafından temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçesiyle gönderilen dava dosyası üzerinde, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamında 6292 sayılı Kanun’dan kaynaklanan bir alacak isteği bulunmayıp, uyuşmazlığın taraflar arasındaki hak sahipliğinin devrine ilişkin sözleşmeden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (3). Hukuk Dairesine aittir. Bu durumda, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre temyiz incelemesini yapacak dairenin Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu tarafından belirlenmesi gerekir....

                  .- YTL. değer gösterilerek 10.03.2005 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, davalılar arasında düzenlenen kira sözleşmesinden dolayı davalıların ortak muristen kalan yer için hak sahipliğinin tesbiti ile birlikte kira bedelinin istendiği, ayrıca kira sözleşmesinin feshinin de talep edildiği, sözleşmenin usule uygun olmadığından feshi isteminin değere göre genel hükümlere tabi olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın yalnızca H.Y.U.Y.'nın 8. maddesinde yazılı kira sözleşmesine dayalı akdin feshi olarak yorumlanamayacağı anlaşılmakla, dava tarihi ve değerine göre davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Sarıyer 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/05/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen ek 4. madde kapsamında 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi kapsamında kalan 184 ada 18 parsel sayılı taşınmazının ölçümünün yapılmadığını belirterek mülkiyetinin Hazine, hak sahipliğinin ise kendi adına yazılması için dava açmıştır. Kadastro Müdürlüğü 10.11.2010 tarihli yazısı ile 184 ada 18 sayılı parselde 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen ek 4. maddeye göre kadastro çalışması yapılmadığını, bu parselin Beykoz Belediyesi adına tescilli olduğunu belirtmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu